Bursaspor'un ligde kalan 9 haftalık sürecini değerlendiren Mustafa Özkeskin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yönetim ve teknik kadronun değişimi ile yeni bir planlamaya giren Timsah’ta hedeflenen kurtuluş mücadelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
BURSASPOR’u sevmek, gerçekleri görmeyen gözlerle bakıp, eksikleri sansürlemek değildir. İş işten geçtikten sonra birilerini suçlamak yerine, meseleye gören gözlerle yaklaşmak daha anlamlı bir sevgidir. Yüreğimizle bakalım gerçeklere. Taraftarlığın gözleri, en çok bizim ülkemizde kördür çünkü.
Anladığım kadarıyla şunu soruyorsun: Sezon başı yapılan onca transfere, akıtılan terlere, yabancılara ödenen bol sıfırlı bedellere, onca teknik adam değişikliğine rağmen gelinen yer burasıysa, peki maratonun sonunda ligin dibi nasıl bağlanacak?
Bu konuda gelecek adına yüksek vaatlerde bulunmak, camiaya pembe mektuplar yazmak, hayali güzel ama gerçekleşmesi güç mesajlar yollamak çok tehlikelidir. En ufak bir sarsıntıda boomerang gibi ters döner gider sahiplerini vurur.
Bunu biraz daha açıp örnekleyebilir misiniz? Ya da ne ve nasıl yapılmalı?
Mesela deniyor ki; ‘kalan 9 maçımızı da kazanacağız!’ Ya da ‘ bizi bekleyen 27 puana talibiz...’
O zaman soralım: 27 haftada sadece 7 kez kazanabilen bir takım 9’da 9 mucizesini nasıl gerçekleştirecek? Veya 27 haftada 28 puan toplayabilen bir takım nasıl sonuçta nasıl yerine getirecek bu vaadi?
Bu süreçte oldu da bir maçı kaybettiniz. Bunun futbolcularda ve de taraftarda yaratacağı hayal kırıklığını bir düşünün!
İnanmak başarmanın yarısıdır derler. Sizde ‘inandık başaracağız ligde kalacağız’ benzeri söylemler kullanabilirsiniz. Daha etkili olur.
Fikstür üzerinden konuşursak Bursaspor’u önündeki yol haritasında nasıl bir seyir bekliyor?
Yeşil Beyazlı temsilcimiz son 9 maçından beşini evinde, dördünü ise deplasmanda oynayacak. İçeride oynamak şüphesiz büyük bir avantaj...
Hele hele Bursaspor gibi müthiş bir taraftar gücüne sahip bir takım için maçlara 1-0 önde başlamak gibi iddialı bir söylemde bulunabilirim. Yakın geçmişten bir örnekle bu iddiamı kuvvetlendirelim. Bursaspor’a son Balıkesir maçını taraftar kazandırdı. Hem tribünlerden destek verdiler hem de daha ilk yarının ortasına doğru ‘hatalı bir 11 sahaya sürdüğü’ gerekçesiyle ses yükselterek Mustafa Er’i teknik direktörlüğe davet ettiler. Çünkü ilk yarıda takımın eksik oynadığını tribünler gördü, hocanın erken değişiklikleri de maçı döndürdü.
Bu konuyu şöyle bağlayalım. Bir kere evde kaybetmeyeceksiniz, dışarıdan da en az zayiatla döneceksiniz.
Yeter mi yetmez!
Sonra da rakiplerin ne yaptıklarını gözleyeceksiniz. Çünkü kurtuluş formülü sadece Bursasporlu futbolcuların değil rakiplerin de ayaklarına bağlı...
