USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu hikâyenin finali, bizim geleceğimiz!

17-03-2022

İçinde bulunduğumuz durumun fotoğrafını geniş açı çekerek, önemli tespitlerde bulundu.

Zaten camianın içinden biri olduğu için her şeye son derece hakim.
Geçmiş dönemlerde yaşanmışlıkları da olduğu için, yılların birikimiyle ortaya çıkan açmazları, çıkmazları çok iyi görebiliyor.
Ama en büyük avantajı şu ki, hastalığı teşhis edebildiği gibi tedavi yöntemlerine de vakıf bir isim.
"10 maçlık bir lig başlıyor" dedi konuşmasında...
Tam anlamıyla nokta atış bir hedef. Zaten atıp tutmaktan, önümüzdeki engelleri görmeyip, ayağı yorgana göre uzatmamaktan geldik bu hale.
Hedefini bilir ve ortaya net bir şekilde koyarsan mücadeleni de ona göre verir ve anlamlı kılarsın.
"Altyapıdan isimler de şans bulacak mı?" diye soruluyor Mustafa hocaya...
Yine doğru tespitler ile karşılık veriyor ve diyor ki; "Bu süreç öyle bir süreç ki, kimden maksimum fayda sağlayacaksak onları göreceğiz. Altyapıdan gençler de olabilir, tecrübeliler de. Yerli, yabancı kimden en üst verimi alıyorsak..."
Eldeki malzemeyi en üst seviyede nasıl kullanacağının hesaplarını yapıyor haklı olarak.
Kaybetmeyi özümsemiş bir takım var elinde.
Derdi bu mental arızayı gidermek. Çünkü hedefi tutturmak için odağı da değiştirmesi gerekiyor.
On gündür gerek yönetim, gerekse teknik heyet olarak kendilerinin bu yönde olağanüstü bir çaba gösterdiklerinin altını çiziyor.
Değindiği çok önemli bir konu daha vardı Mustafa Er'in...
"Sadece bugün değil" diyor "Son yıllarda hepimiz çizgimizden çıktık. Basın, taraftar, yönetenler, futbolcular, camia... Oysa herkes kendi işine odaklanmak zorunda. Sadece kendi işine."

O kadar haklı ki...

Görev alanının dışına çıkıldığında etki ve yetki karmaşası başlar.
Çarklar farklı döner ve sistem çöker.
Özetle doğru konumlanmış bir camianın takımı da doğru yerde konumlanır.
Son yıllardaki başarısız kulüp profili ve takımın konumu da taşların yerlerinin hayli oynadığını gösteriyor.
10 maçlık kurtuluş savaşı demiştim önceki yazımda önümüzdeki sürece dair...
Bursaspor'a gönül vermiş her bireyin üzerine düşen büyük bir sorumluluk var.
Konumlarımıza doğru yerleşip, ayakta kalma savaşını da görevimizi layıkıyla yerine getirerek kazanacağız.
Frutti Extra Bursaspor'un Avrupa maçında tüm takımın salonda olması ve o atmosfere şahitlik etmesi o kadar önemliydi ki.
Mustafa hocayı tebrik ediyorum, 10 maçlık lig maratonu öncesi mükemmel bir başlangıç oldu bu.
Çünkü kaybetmeyi alışkanlık haline getirmiş, özgüvenini neredeyse yitirmiş, sahada futbola yabancı gibi duran bir futbolcu topluluğunu ancak oradaki atmosfer kendine getirebilirdi.

Kazandıklarında, başarılı olduklarında bir şehri nasıl etkilediklerini görmüş oldular.
Yakacakları ateşin tüm şehri nasıl da ısıtma gücüne sahip olduğunu görmüş oldular.
Kazanmanın koskoca bir şehri nasıl mutlu bir yuvaya dönüştürdüğünü görmüş oldular.
Yaptıkları işin aslında ne kadar da muazzam bir hazza dönüşebileceğini görmüş oldular.
Muhteşem bir hikâye yazmanın burada bambaşka bir serüvene dönüştüğünü görmüş oldular.
Sadece bir galibiyetin, bin mutluluk ile eş değer olduğunu görmüş oldular.
Saf sevgiyle yoğrulmuş bir şehirde yaptıkları mesleğin ne kadar da değerli olduğunu görmüş oldular.

Hatta,

Geçmişte ne yaptığını bilen adamların, nasıl sevineceğini bilmeyen bir şehre neler yaşattığını da izletin takıma.
Eminim başarmak için daha fazla motive olacaklardır.
Özetle,
Sabır, dua, şans ve disiplin ile önümüzdeki bu 900 dakikayı sağ salim geçelim.
Birlikte hareket etme sinerjisine her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var.
Trabzonspor ile oynadığımız kader maçı öncesi Mustafa hoca futbolcu grubuna duygusal bir çalışma hazırlatmıştı hatırlarsınız...
Tüm futbolcular maç toplantısında bir anda karşılarında duran dev ekranda, ailelerini ve onların verdikleri duygusal mesajları izlediler.

O an,

Kiminin gözlerinde yaş vardı, kimin yüzünde pırıl pırıl parlayan bir ışık.
O motivasyon ile çıkmıştı takım sahaya ve biz son nefeste ligde kalmıştık.
Duygular olmazsa eller de, ayaklar da çalışmaz.
İnsanın moral motivasyonu yerinde olmadığında eli kolu kıpırdamaz.
Motive etmek camiadan, sahaya çıkıp görevini yapmak futbolculardan.
Çünkü,
Bu hikâyenin finali bizim geleceğimiz ile ilgili...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?