Tamer Tuna ligin son maçında Menemen’de tahtaya yazdığı ilk on birden 4 ismin üstünü çizerken, Erol Bulut turu ‘çantada keklik’ görmüş olmalı ki, Rize deplasmanında tek golle kazandıkları maçın kadrosundan 6 oyuncusunu dinlenmeye alarak köklü bir rotasyona gitmiş...
İlk yarıda öyle bir oyun seyrettik ki; hani ‘iki takımda birbirini tartıyor’ derler ya aynen öyle...
Tatsız, tuzsuz, pozisyonsuz...
Antep’teki dünkü maçta öne çıkan heyecan ve kalite değil, kontrollü ve sabırlı bir oyunla kadere bırakılan bir oyun anlayışı hâkimdi.
Ancak ikinci yarıda durum değişti, maça hem hareket hem de bereket geldi. Özellikle bu devrenin hemen başında Namık’ın yüzde 99’luk gol pozisyonunu yüzde 1’lik ihtimalle küllüm etmesi Erol Hoca’nın ‘aman bizde bir kazaya kurban gitmelim’ endişesine düşürmüş ki 3 oyuncusunu aynı andan değiştirerek oyuna egemen olmak istedi. Aman aman olmasa da bu düşüncesi ile biraz olsun hâkimiyeti ele geçirdi ama Bursa kalesinde öyle yürekleri ağızlara getiren pozisyon ya da pozisyonlar görülmedi.
Karşılıklı iki kaleci hatasından gelen birer golle rölantide seyreden maçta uzatmaya gidildi.
Bursaspor’un çiçeği burnunda hocası Tamer Tuna çare olarak elde avuçta kulübede kim varsa sahaya gönderdi çabası skoru değiştirmeye yetmedi. Bir takım için penaltılarla kaybetmek şüphesiz hüzün vericidir.
Yeşil Beyazlı sevdalıları Timsah’ın bu maçta son 16’ya kalmak için plakayı vurup 2022’ye umutla girmek istiyordu
Futbolda bir tabir vardır:’'Formayı teknik direktör vermez, oyuncu kendisi alır...'
Son derece doğru bir söz...
Özellikle işler kötü giderken dünkü gibi bir kupa maçında yakaladığınız şansı bir futbolcu olarak iyi kullanmanız gerekir.
Ben dün gece Gaziantep’te gireni çıkanı ve de oynayanıyla ‘ işte yarınlar adına aranan kan bu’ diyebilecek bir isim görmedim...
GECENİN MESAJI: Tansiyonu ya da kalp rahatsızlığı olan Bursaspor maçlarının uzatma dakikalarını seyretmesin. Mazisi nice zaferlerle dolu bir takım taraftarına bu kadar nefes darlığı yaşatmaz.
