Ankaragücü ile birlikte yenilgisiz lider Ümraniye’nin altında bilançolarına çift haneli puan yazdırarak boy sırasına giren tam 9 takım var.
Klasmandaki sıralamaya Bursaspor gözlüğüyle bakarsak, 5 puanla 12. basamakta duran Kırkpınar deyimiyle ligin şimdilik deste küçük boy pehlivanı görünümündeki Timsah, baş altına 9 puan uzakta... Bu da Bursaspor’un önünde üst üste kazanılması gereken 3 maç duruyor anlamına geliyor.
Bu da şu demek...
Yeşil Beyazlı ekip 3 galibiyetle kendini yukarı fırlatıp zirve sıcaklığının içine girebilir, bir mağlubiyetle de dipteki iğneli fıçının içinde korkuyla titreşmeye devam edebilir...
Yani her an her şey olabilir!
Mesela Manisa Futbol Kulübü...
Maratona peş peşe üç galibiyetle giren ligin yeni takımı ardından 5 maçta sıfır çekmesine rağmen hala 9 puanla 11. basamakta ve hala Timsah’tan 4 adım uzakta!
Mutlaka kesin ölçü değil ama yine de bizlere ipucu vermesi açısından önemli bir ayrıntı gibi gözüken bu ligde geçtiğimiz sezonun aynı süreçteki fotoğrafına göz attığımızda benzerlikler görüyoruz...
Aynı periyotta sıralamada ilk 10 arasına giren iki takım direkt Süper Lig’e yükselirken, o grup içine sıkışmayı başarmış 4 ekip de play-off oynamaya hak kazanmış...
Keza geçen yılın 8. hafta panoramasında Bursaspor’un çift haneli puanıyla (10) bugünkü konumundan çok farklı bir durumda(11) olduğunu fark ediyoruz.
Ne var ki, geçen sezon rakiplerini ısırarak kovalayan Timsah’ın bu yıl sanki dişlerinin döküldüğü acı ama gerçek...
Bırakın ısırmayı, yutkunamıyor bile!
Ancak bu demek değil ki hep böyle devam edecek. Tamam; Bursaspor bugün itibarıyla revirde yatan ‘hasta’ konumunda ama makinelere bağlı yoğun bakımda değil.
En azından nefes alıyor yaşıyor...
Milli maç arası teknik kadro tarafından mental ve fiziki tedavi uygulandığı inancıyla, önünde duran üç maçı ‘mini lig’ gibi düşünüp 3X3 yaptığını varsayarsak yarınlara umutla bakabiliriz.
