Sezon başından bu yana Timsah’ın istikrarlı bir kayıp programını izledik. Hadi ilk üç hafta ‘kaza’ deyip geçiştirdik ama milli maç arasında art arda yapılan transferler Yeşil Beyaz sevdalıları için bir umut ışığı oldu. Ancak Ege’deki alabora sonrası anlaşıldı ki teknik adam değişikliğine ve de onca takviyeye rağmen ‘arıza’ devam ediyor!
Şu futbol gerçeğini unutmayalım...
Yönetim olarak çok iyi oyuncular transfer edebilirsiniz. Ancak o oyuncuları birlikte anında sahaya sürebileceğiniz bir oyun anlayışını da transfer etmek teknik kadronun işidir.
Bu nedenle 3-4 antrenmanla maça çıkan yenilerin eksiklerini, hatalarını, düşük performanslarını görmezden gelebiliriz... Ama gireni çıkanı, kenarda oturanıyla oyuncu tercihlerindeki sıkıntıyı, sergilenen futboldaki hantal sistemin futbolculara ağır geldiğini göz ardı edemeyiz. .
Ancak Fatih Tekke hocamızın maç sonrası yaptığı ‘oyunu da oyuncularımı da beğendim’ açıklaması kendi bakış açısından mantık bazında doğru olabilir. Nitekim Altınordu maçındaki bütün istatistiki verilerde Bursaspor’un rakibine oranla açık ara önde olduğu açık ve nettir.
Ne var ki; futbolda istatistiğin hükmü, sergilenen futbolun düzgünlüğü bir yere kadardır. Tek büyük gerçek, maç bittiğinde takımların yanlarına yazan gol sayılarıdır, yani tabeladaki rakamlardır...
Bursaspor’un teknik patronu her ne kadar mevcut duruma ‘pembe bir tablo’ mesajı vererek yarınlara umutla bakmamızı istese de, yazarı/ çizeri/ söyleri olarak 19 takımlı ligin dibine tek puanla oturan Bursaspor’u gördüğümüz için bizlerde sözün bittiği yerdeyiz.
Güleriz ağlanacak halimize misali gelin biraz kara mizah yapalım.
Yolda, pazarda, çarşıda, dolmuşta orada buradan dostlar, tanıyanlar soruyor:
‘Bursaspor’un durumu için ne diyorsun?’
Hani geçmişte merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e de sormuşlar ya… ‘Türkiye’nin durumunu nasıl görüyorsunuz’ diye. Bilge devlet adamı cevap vermiş:
‘Tek kelime ile söylemek gerekirse iyi derim…’
‘İki kelime ile söylemek gerekirse iyi değil derim!’
Sahada konuşması gerekenler susuyorsa…
Sevgili hocamız umut pompalıyorsa...
Özlüce’deki kulüp binasında oturanlardan çıt çıkmıyorsa…
Demek ki bir bildikleri var.
Bu durumda bizler ne diyebiliriz ki?
