USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

'KAHVE'' deyip geçmeyelim…

01-08-2017

Daha önceki bir yazımda, kahvenin dünya ekonomisindeki yerini, yılda 600milyar fincan kahve içildiğini, 22milyar dolarlık yıllık ticaret hacmiyle dünyanın en çok satılan tarım ürünü olduğunu ve bu ürünü kahvenin yetiştiği ülkelerde 25milyon küçük tarım çiftçisinin ürettiğini aktarmıştım. Ayrıca yerküre üzerindeki kahve yetiştirme alanlarının, yüz yüze olduğumuz iklim değişikliği nedeniyle yer değiştirdiğini de sizlerle paylaşmıştım. Bugün de, gelin kahvenin insan yaşamı içindeki yerine bir göz atalım.
Hiç şüphe yok ki kahve, dünyanın her noktasında, dünya insanı tarafından yaygın biçimde tüketilen bir içecek, ama faydalarının pek farkında değil kahvenin tiryakileri, ağırlıklı olarak damak tadı onlara keyif veriyor ve de bol bol içiliyor. Gerçi bilim adamları kahve ve insan sağlığı bağlantısı üzerinde çok geniş araştırmalar yapmışlar, yapmaya da devam ediyorlar. Bu araştırmalar içinde kahvenin insan sağlığına verebileceği zararları da masaya yatırıyorlar, ama günde içeceğiniz 1-2 fincan kahveyi zararlar masasına pek koymuyorlar.
İsterseniz bu tadın arkasında gizlenmiş güzellikleri önümüze serelim, önce kahve tiryakilerinin şaka ile karışık, ama pek te yanlış olmayan bir tanımlamasını hatırlayalım. 'Kahve bugünün insanının bir yaşam yakıtıdır…''
Sabahları etrafınıza baktığınızda, insanların kahvelerini zevkle yudumlayarak güne başladıklarını görürsünüz.
Biliyor musunuz, kahvenin bu sıra dışı gücünü ilk keşfedenler kimlerdir? Keçiler, evet keçiler…
Tarihte ilk defa Habeşistan'daki çobanların kahvenin bu özelliğini, otlattıkları keçilerde oluşan değişim nedeniyle fark ettikleri söylenir, kahve bitkisinin yetiştiği, yayıldığı alanlarda otlattıkları keçilerin, kahve dallarını yedikten sonra yerlerinde duramadıkları, çok hareketlendikleri dikkatlerini çeker.
Çobanların bu tespiti daha sonraki yıllarda araştırmalara konu olur ve bu araştırmalar derinleştikçe kahve içmenin, insanları sağlıklı ve enerji dolu olmaya ve de uzun yaşama doğru yönlendirdiği fark edilir.
Kahvenin içinde bulunan sayısız antioksidan maddeler, vücudumuza giren ve zarar verebilecek nitelikte serbestçe dolaşan birçok maddeyle olan mücadelemizde bize güç katar.
Gene kahve üzerinde yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kahve tiryakileri, Parkinson, Diabet, Kalp Hastalıkları gibi insan sağlığını tehdit eden rahatsızlıklara karşı daha güçlü oluyorlar.
Bir başka sağlık faydası da, vücuttaki yağların erimesine yardımcı olmasıdır.
Ayrıca Alzheimer hastalığını da önlediği bu araştırmalar sürecinde tespit edilmiştir, kahve tiryakilerinin yüzde 65'inin kendilerini bu hastalıktan korudukları görülmüştür.
Kahve içindeki kafein, insan metabolizmasını hızlandırıyor, vücuttaki yağ yakımı için de doğal bir kimyasal oluyor.
Bu arada bir büyük fincan kahvenin besin değerinin sadece 2 kalori olduğunun da altını çizmek isterim.
Ancak kahvenize katacağınız 1çay kaşığı eklentilerden, kremanın 52 kalori, sütün 9 kalori, şekerin 48 kalori yükleyeceğini de unutmayalım.
Kahve meyvesi biliyorsunuz, kırmızı yuvarlak taneciklerin oluşturduğu bir salkım üzüm gibidir, işte bu kırmızı tanecikler dünyanın en gözde içeceğini insanların kullanımına sunarlar.
Biliyorum sizlerin bir tiryakiliğiniz daha var, Salı sabahları EKOHABER gazetesini okumanız, haydi bu sabah elinize bir fincan kahvenizi de alarak, ama şekersiz ve sütsüz, sade, keyfini çıkarın bu iki tiryakiliğinizin, afiyet olsun…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?