Doğru karar, peki neden?

Evet çok doğru bir karar, kararın dayandırıldığı, telafisi güç zararların başında, sizlerle bu köşede her vesile ile paylaştığım iklim değişikliği geliyor….

Bu konu her ne kadar bizim gündemimizde pek yer almıyorsa da, biliyorsunuz geçen aralık ayında tüm dünya liderlerini bir araya getiren Paris Zirvesinde ülkeler sera gazı salınımlarını azaltma yönünde taahhütname imzaladılar ve yerküre üzerindeki yaşamı tehdit eden iklim değişikliği ile mücadeleyi gündemlerinin ön sıralarına yerleştirdiler.

Zirvenin en önemli çıktılarında biri, sera gazı salınımlarının yeterli miktarda azaltılmasını hedeflemek idi. Paris taahhütnamesini imzalayan ülke liderleri, ki biri de biziz, bu azaltmayı taahhüt ettiler. İşte bu yönüyle de, DOSAB için verilen iptal kararı doğrudur.
Zirvenin bir başka kilit konusu da, insanlığın ısınan dünyaya nasıl alışacağı idi. Konuşmalar, özellikle fakir ülkeler için, bu büyük sorunun çözümünün nasıl bulunacağına kilitlendi ve çözümüne katkıda bulunmak üzere, Paris Zirvesine katılan ülkeler, 2020 yılına kadar resmi ve özel kaynaklardan 200 milyar dolarlık bir bütçeyi onayladılar.

Bu arada çeşitli uluslararası araştırma organları da, yerküre üzerinde iklim değişikliğinin oluşturduğu / oluşturacağı etkileri resmetmeye başladılar, işte bunlardan biri geçen hafta Los Angeles Times gazetesinde dillendirildi, yazının başlığı Hangi ülkeler iklim değişikliği karşısında büyük risk altındalar ve onlara nasıl yardım edebiliriz idi.

İŞTE SİZE BU ARAŞTIRMANIN SONUÇLARINI GÖSTEREN HARİTA;

Dünyanın koyu renkle boyanmış ülkeleri, ne yazık ki genelde fakir ülkeler, orta Afrika ülkeleri ve bize doğru uzanan, Suriye ve güney doğu Anadoluyu da içine alan bölgeler, iklim değişikliğinin etkileriyle daha da fakirleşme riskiyle karşı karşıyalar ve de kendilerini korumaktan acizler.
İklim değişikliğinden öncelikli olarak etkilenecek bu ülkelerin tarımsal alanlarında, insanın en önde gelen yaşam gereksinimi olan gıda üretimi zorlaşacak, kısıtlanacaktır. Tabii olaya öncelikli etkilenecek ülkeler gözüyle bakmamak lazım, bu bir başlangıç olacak, ilerleyen zaman tüm dünya insanını etkisi altına alacaktır.

Bugüne kadar iklim değişikliği kavramı hep kağıt üzerinde tartışıla geldi, ama artık görülüyor ki sorun sahaya inmeye başlıyor, onun için ülkeler, ister zengin, ister fakir olsunlar, bu konuda çok dikkatli kararlar üretmek zorundalar….

Onun için, bu anlamda karar üretme direksiyonunun başında olması gereken Çevre Bakanlığının olayı önemsememesi üzücüdür, ama Bursa Mahkemesinin, adı geçen tesisin telafisi güç zararlar doğuracağı bilinciyle verdiği karar, verdiği iptal kararı alkışlanır….

Tabii bu kararın peşini bırakmadan koşan kentimiz sivil toplum kuruluşlarına, özellikle davayı açan DOSAB Termik Santralına Hayır Platformu adı altında birleşen sivil toplum kuruluşlarına da teşekkürler…

EKOHABER