Vergi hukukunda önemli müessese yenileme fonu

Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine son birkaç yıldır gerçekleşen fiyat artışları, döviz ku­runda meydana gelen değişiklikler ve küresel krizler sebebiyle başta emtia fiyatları olmak üzere sabit kıy­met niteliğindeki işletme varlıkları ciddi fiyat artışla­rına maruz kalmaktadır.

Cem AĞ

2 yıl önce

Gerek tapuya tescilli taşınmazlar, binek veya ticari araçlar ile üretim saha­sında kullanıma mahsus makine teçhizat ve ekip­manlar defter değerlerinden daha farklı bir değere ulaşmıştır.

Özellikle enflasyon muhasebesi uygulamasının ha­yata geçmemesi sebebiyle son dönemlerde gerçek­leşen sabit kıymet satışları ciddi bir vergisel yük olarak işletmelerin karşısına çıkmaktadır. Bu karlılığa ilişkin olarak ortaya konması muhtemel en önemli vergi erteleme müessesi yenileme fonu uygulaması olacaktır. Kurumlar vergisi mükelleflerinin yararlana­bileceği yenileme fonu uygulaması yasal dayanağını kurumlar vergisi kanunundan almaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanunu 328 inci madde hük­münde;

“Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükel­leflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellef­ler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kaydederler. Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır. Devir ve trampa satış hükmündedir.

Şu kadarki, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşeb­büse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan tahassül eden (oluşan) kâr, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan karlar üçüncü yılın vergi matra­hına eklenir. Üç yıl­dan önce işin terki, devri veya işletme­nin tasfiyesi halinde bu kârlar o yılın mat­rahına eklenir.”

Yukarıdaki mev­zuat hükümlerine ek olarak satılan de­ğerin amortismana tabi iktisadi kıymet olması, yenileme ka­rarının alınmış ol­ması, aynı türden (neviden) yeni ikti­sadi kıymet alınması ve karın üç yıl süre ile fon hesa­bında tutulması şartlarının sağlanması ile yenileme fonu uygulanabilecektir.

Yenileme fonu uygulaması ile kurumlar vergisi satış kazancı istisnasının bir arada uygulanıp uygula­namayacağı konusunda ise İzmir Vergi Dairesi Baş­kanlığının 09.12.2011 tarih ve 716 sayılı özelgesinde “şirketinize ait fabrika binasının satışından elde edile­cek kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanu­nu’nun 5-1/e maddesi çerçevesinde istisnaya konu edilmesi ve istisna dışında kalan % 25’lik kısmının ise yeni bir fabrika binasının iktisap edilmesi amacıyla yenileme fonuna aktarılması mümkün bulunmakta­dır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.

Yenileme fonunu düzenleyen maddede yer alan “pasifte geçici bir hesap” tabiri çok açık şekilde bi­lanço esasında defter tutanlara yönelik düzenleme olduğunu açıkça belirtmekte olup, serbest meslek er­baplarının yenileme fonu uygulamasından yararlan­ması söz konusu değildir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI