Ve sonunda yaz tatili nedeniyle lige verilen ara Bursaspor açısından bitti, yeni sezon için top başı yapma zamanı geldi… Timsah’ın 38 haftalık lig yolculuğunun startı için geri sayıma geçildi.
Yeşil Beyaz renklere gönül verenler son yıllarda olduğu gibi bu yazda akşamları ‘tahtayla yattı’ sabahları ’tahtayla kalktı…’
Bugün itibarıyla anladık ki yine boşuna yorulmuşuz!
Ortada ihtiyaçtan dolayı alt yapıdan kadroya alınan gençlerle yeni başkan ve yönetim ile yeni teknik direktörden başka bir şey yok!
Yiğidi öldür ama hakkını yeme!..
Bursaspor camiası Başkan Recep Günay sayesinde, futbolun gerçeklerine yüzde yüz ters düşse bile neredeyse iki ay boyunca “hayal kurması bedava” bir dönem yaşadı…
Orhan Veli’nin “Hava bedava bulut bedava / Dere tepe bedava yağmur çamur bedava” dizelerine hayal kurmayı da eklemek, umutsuz olmaktan çok iyi idi.
Düşünüyorum da…
Hiç başlamasa mı acaba?
Futbol tarihinde hiç görülmemiş bir biçimde taraftarınca başkanı ve yönetimi görevi bırakması için mahkemeye verilmiş bir kulüp…
Borcu çığ gibi büyüyen, dar kadrosunun getirisiyle geleceği karanlık bir kulüp...
Geçen sezondan kalma seyircisiz oynama cezası yetmezmiş gibi start maçına zemini kötü olduğu gerekçesiyle bir de sahasında oynama yasağı getirilmiş bir kulüp…
Hazırlık maçlarına bile maddi imkansızlıklar nedeniyle belediyenin tahsis ettiği otobüsle gidebilen bir kulüp…
İşte o kulübün adı: Türk Futbolunun Ulu Çınarı, 5. Büyük Unvanlı Şampiyon Armadası Bursaspor…
Ne acıdır ki; Bursaspor toplumu öz evladı gibi koruyup bağrına bastığı kulübünün geçmişteki yönetimsel hatalarını unutmaya hazırlanırken son günlerde başkanın inanılmaz polemikleri, takımı unutup geçmişle hesaplaşması nedeniyle “sevgi ve takdir” hislerini kaybetmiştir maalesef.
Ne nefret ne sevgi!
Müşteri ile esnaf ilişkisi.
Alacak-verecek kalmadı Bursaspor Başkanı ve yönetimi ile arasında...
Ödeşildi.
Bakıyorum da; sezon başlıyor ama hedeften söz eden yok!
Hedef şampiyonluk mu, play-off mu ya da lige tutunmak mı?
Ben duymadım ama başkan ya da teknik sorumludan duyan var mı acaba?
Dönüp dolaşıyor yine aynı yere geliyorum.
Hiç başlamasa mı?
Geçmişi yâd etsek sadece...
Mesela bir Bursasporlu olarak...
Muhtar Tucaltan, Hasan Bora, Hayrettin Endersert, Orhan Özselek, Mesut Şen, Ersel Altıparmak, İbrahim Yazıcı, Murat Gülez, Nejat Biyediç, Ergin Parlar, Vahit Doğan, İrfan Rubacı, Amigo Yaşar ile Fiko ve niceleri gibi futbola emek vermiş, ter dökmüş bu temiz insanların anısına saygı duysak nasıl olur?
