USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kadınlar varsa biz de varız

07-03-2021

İnsanlığın bugün, teknoloji, bilim, sanayi alanlarında geldiği noktada, kadının emeği tartışılmaz.

Toprak ve kadın birbirine çok benzer. Çünkü toprak, bağrındaki tohumları besler, yetiştirir ve köklerini saklar.

Kadın da aynıdır.

Hem üreten hem büyütendir.

Yani insanın çoğalmasındaki ve büyümesindeki rolü ile emekçidir.

Kadının kendini, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda kabul ettirmesinin tarihi çok öncelere dayanır.

M.Ö. 5. YY’ dan itibaren adlarını tarihe yazdıran kadınlar, genellikle savaşlardan zaferle çıkanlardır.

Kadının, sosyal emek ve özgürlüğünü belirleyen ilk hareket, toplu olarak 8 Mart 1857 tarihinde ABD’ de yaşanmıştır.

New York’ da, 40 bin dokuma işçisinin, hak talepleri nedeniyle meydana gelen olaylarda 129 kadın işçinin can vermesi, dünya genelinde “Dünya Emekçi Kadınlar Gününün” de tarihi olmuştur.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977’ de “8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” ilan etmiştir.

Peki, ülkemizde kadının yerine şöyle bir göz atalım mı?

Dünyada, kadına seçme ve seçilme hakkı ilk, ülkemizde 1923’ de verilmiştir.

İlave olarak, kadının, belediye meclisine seçilme hakkı 1930’ da, muhtarlık seçilme hakkı 1933’ de verilmiştir.

Bizim için ne büyük bir onur.

Dünyada kadına ilk seçme ve seçilme hakkı verilen ülke olmamıza rağmen, bugün;

600 millet vekilinin sadece 103’ü,

1389 belediye başkanının sadece 45’ i,

48157 muhtarın sadece 1071’i kadındır.

Tüm sayının 2,14%’sine tekabül ediyor

Ülkemizde bugün, kadına karşı düşünce, söylem ve uygulama o kadar eril ki, her geçen gün bir şiddet veya ölüm haberi ile karşılaşıyoruz.

2008 de 80 kadınımız öldürülmüş.

2019’ da ise bu sayı 5,5 kata kadar artmış, 474 olmuştur.

2008 – 2019 arası toplam 3185 kadınımız öldürülmüştür.

Hayatımızı var eden, bahçedeki Ayşe Teyzeyi, temizlikçi Hatice Ablayı, Oya Öğretmeni, Doktor Sinem Hanımı ve binlerce kadınımız öldürülüyor ve biz sadece izliyoruz.

Her gün yaşamdan koparılan kızlarımıza, kardeşlerimize, eşimize, dostumuza karşı, hiç mi vicdan acısı çekmiyoruz, hiç mi sorumluluğumuz yok?

Biz ne ara kadınlarımıza karşı böyle olduk?

İnsanca yaşamak için EMEK,

Özgürce yaşamak için DEMOKRASİ,

Barış içinde yaşamak için SEVGİ gerek.

Hepsinden önemlisi, Neşet Ertaş’ın dediği gibi

“Kadınlar insandır, biz insanoğlu” diyerek, onların 164 yıl önce mücadele ile kazandıklarını saygıyla selamlıyorum.

Nice 8 Martları kutlamaları dileğiyle, Bizleri var eden kadınların, “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” kutlu olsun.         

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?