2008 yılından beri yaptığı programlarla yüzlerce cinayeti çözen ve kayıpları bulan Müge Anlı, 2. Sayfa programına konuk oldu. Koronavirüs salgını nedeniyle Müge Anlı ile Tatlı Sert programına ara vermek zorunda kalan ve evinde karantinada olan Müge Anlı, programına ne zaman başlayacağı sorusuna da yanıt verdi.
İşte Müge Anlı'nın 2. Sayfa programına anlattıkları;
Programda yaşanan olayların etkisinden yüzde yüz kurtulmak mümkün değil. Ama programdaki üzücü olaylar bize merhameti, sevgiyi, insan hayatının ne kadar önemli olduğunu öğretiyor, insan hayatının ne kadar kutsal olduğunu öğretiyor. Üzüntüleri reddedemeyiz, hayatta üzüntüler de var. Çok güzel kavuşmalar, buluşmalar, sevgiler de var. Biz birçok duyguyu o programda yaşıyoruz. El ele vererek hiç tanımadığımız insanların derdine derman oluyoruz. Üzüntüleri atlatmanın en güzel yolu bu sanırım.
'SUÇLU OLAN KENDİNİ BELLİ EDİYOR'
Suçlunun kokusunu uzaktan almıyorum. Bir bakışta da anlamıyorum. Ama suçlu olan programa gelsin gelmesin sözleriyle, yalanlarıyla, tavırlarıyla kendini belli ediyor. Bir insan yalan söylüyorsa, mutlaka bir nedeni vardır ve yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yalancı insan benim bu dünyada en korktuğum insandır. Her zaman dediğim gibi çok kalabalık bir ekibim var. Milyonlarca izleyicimle birlikte yapıyorum bu programı. İzleyicilerim de en az benim kadar tecrübeliler artık. 10-15 dakikadan sonra her şey ortaya çıkıyor.
'HUKUKTA YÜKSEK LİSANS YAPTIM'
Benim ilk lisansım Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi. Hukukta yüksek lisans yaptım. Sonra tarih bitirdim, şimdi sosyoloji okuyorum. Arkadaşlarım bana 'Boş vakitlerinde ne yapıyorsun, üniversite mi bitiriyorsun' diyorlar. Ben çok evden çıkan birisi değilim. Yeni şeyler öğrenmeyi ve öğrendiklerimi aktarmayı çok seviyorum. Sosyolojiyi bitirdikten sonra hukuk okur muyum? Okuyabilirim...
'PROGRAMDA HİÇ OLMAZ DENİLENLERİ YAPTIK'
30 senedir televizyon sektöründeyim. Çok sayıda program yaptım, hazırladım, sundum, yönettim. Programlar başlar, biter. Asıl olan insan yaşamı. Bu programda hiç olmaz denilen şeyleri yaptık. Olmaz denilen hayalleri gerçekleştirdik, projeleri ürettik. Sevgi izi onların başıydı. 'Ölsem de benden sonra kalacak, devam edecek bir şey var. Çok şükür dedim. Benden sonra bu projelerin devam etmesi için bir hazırlık içindeyim. Dernek olur, vakıf olur... Gelecekle ilgili hayalim o.
SIRADAN BİRİYİM'
Ama sen sade bir insan olarak gelecekte ne hayal ediyorsun diyorsanız, elime örgümü almak istiyorum. Kızım torunlarımla gelsin. Onlara yemek yapayım, kestane kızartayım istiyorum. Ben çok sıradan bir insanım, yaptığım iş sıra dışı. Dilerim bu sıradan yaşayacak ömrümüz olsun.
'ARADAN YILLAR DA GEÇSE ETKİSİNDEN ÇIKAMIYORUM'
Özellikle çocuklara karşı işlenen suçlar aradan yıllar da geçse unutulmuyor. O kalbindeki yara her daim kanamaya devam ediyor.
EKRANA NE ZAMAN DÖNECEK?
Ekrana ne zaman döneceğimin cevabını Sayın Sağlık Bakanımız verecek. Umuyorum ve diliyorum ki en kısa zamanda Bakanımız ekrana çıkacak ve 'şu kurallar çerçevesinde normalleşiyoruz' diyecek. Hazırlıklarımız tamam. Bunu duyar duymaz ekranda olacağız. Cumhurbaşkanımızın 'çifte bayram yaşayalım' sözleri beni çok umutlandırdı. İnşallah Ramazan Bayramı'nı 'bu illetten kurtulduk' açıklamasıyla karşılayalım.
'YERLERİ SİLİYORUM'
Karantina süreci evi çok sevdiğim için beni çok etkilemedi. Evde de uğraşlarım var çünkü. Yemeği annem yapıyor, temizliği yapıyoruz. Ben genelde yer siliyorum. Bu sayede inanılmaz kilo verdim. Bu inanılmaz bir spormuş. Paspasla değil ama elimle...
'9 KİLO VERDİM'
Ev işleri yapanlara o kadar saygı duyuyorum ki. Zaten duyuyordum daha çok saygı duymaya başladım. Ev işi çok nankör. Yemek yapıyorsun, bitiyor. Temizlik yapıyorsun ertesi gün kirleniyor. Sürekli bir döngü var. Programda bile bu kadar yorulmuyoruz. Suyu da israf etmemeye çalışıyorum. Yaz geliyor, susuz kalmak istemiyorum. Ev işleri yapıyorum, ekmek de yaptım. 9 kilo verdim. İzleyicilerim görse, inanamayacaklar.
'FİLM SENARYOSU YAZIYORUZ'
Bu dönemde 2 şey keşfettim. Bir tanesi 80'ler dizisi, ikincisi ise TRT 2'deki sanat filmleri. O filmler yakıdan sinema eleştirmeni yapacak bizi ailece. Çayımızı çekirdeğimizi alıp akşamları film izliyoruz. Dava dosyaları geliyor, izleyicilerimizden yeni dosyalar gelmeye devam ediyor, onları okuyorum. 4 arkadaş telefondan görüntülü görüşerek, mesajlaşarak bir komedi filmi senaryosu yazıyoruz. İnşallah koronavirüs sonra bir komedi filmi senaryosu elimizde olacak.
PROGRAMA NEDEN ARA VERDİ?
Dünyada 3 milyondan fazla kişi enfekte. 300 binden kişi de ne yazık ki hayatını kaybetti. Ulaşım durdu. Dünyanın 3'te 2'si eve kapandı. Sağlık çalışanları dışında neredeyse kimse dışarı çıkmıyor. Sizce Müge Anlı neden programa ara verdi? Aklımıza gelmeyecek, filmlerde gördüğümüz bir şeyle boğuşuyoruz. Bize denilen şu 'sokağa çıkmayın, sosyal mesafeniz 2 metre olsun.'Sanırım yıllardır Türkiye'nin en interaktif programını yapıyorum. Benim ekibim 81 ilin her yerinde. 81 ilden vatandaşlara kapımız açık, onlar stüdyomuzdalar. Bizimki gerçek bir program. Sonunun ne olacağı belli değil. Bizimki konuğu alıp konuştuğun, sohbet ettiğin 'hadi hoşçakalın' dediğimiz bir program değil.
Herkes kapıda, hiç kimseyi kapıdan çevirmeyiz. Bütün bu önlemler alınırken küçücük stüdyoda 50 kişi nasıl oturabilirdik? Bu kadar interaktif bir programı can sağlığı tehdidi altında yapmak istemedik. Koronavirüsün bittiği noktada bizler de formatımızda küçük değişiklikler yaparak yeniden ekranda olacağız. Seyircimiz yok, Rahmi Hocamız yok, Arif Hocamız yok, 40 yıl önce kaybettiğin kızını buldun sarılmak yok, dokunmak yok... Ee program yok! Biz ekipçe hazırız. 'Çıkın sokağa' dedikleri noktada Müge karşınızda!
