Sizi bugün biri ile tanıştırmak istiyorum. Sizi, tüm dünyayı ve adını bilmediğim nice evreni.
Türkiye’nin en iyi özel eğitim öğretmeni.Merhametli bir insan. Eşine aşık iki çocuk babası.
Ben sanrılara çok inanan biri değilim.Böyle hassas ve ayrıcalıklı bir konuyu da sanrılara teslim edemezdim.Güzel Ülkem Türkiye’mde karış karış özel eğitim öğretmeni aradım. En başarılısı, en iyisi.
Evet. Buldum. Zor oldu; ama oldu.
Zira, bulamazsınız ismini resmini üç beş harf yazınca avcunuzun içinde. Tek bir tutundurma çalışması olmamıştır. Dahi ihtiyacı olmamıştır.
Bursa’da özel çocuğu olan her aile ya ismini bilir ya otizmli öğrencilerinin mucizelerini.
Bir adam varmış. Konuşturuyormuş. Dokuz yaşında bile hiç konuşmayan bir çocuğu konuşturmuş. Bir adam varmış, evlerde ders veriyormuş, ama öğrencileri filan yerde üniversite okuyormuş.
Zenginler hep bu adamın peşindeymiş. Ve daha nicesi.
Özel Eğitim Öğretmeni Sayın İsmail TÜRKOĞLU.
İLK YOLCULUKTA MUCİZEYE AÇILAN İLK KAPI
Güzel Ülkem Türkiye’min üst düzey bürokratlarından biri, çok kıymetlisi. Ve dahi merhametlisi. Hep inanırım ve de söylerim. Rabbim her makama herkesi nasip etmez.
Bir gün görüştük. Zannediyorum dört beş saat süren bir toplantıydı.
Git Türkiye’nin en iyi Özel eğitim öğretmeni kimse bul. En iyisi olmalı. Sonra düşün ve bul. Öyle bir şey olmalı ki, Van’da da kolay uygulanabilsin İzmir’de de. Devletimize çok maliyeti olmasın.
O dört beş saatin her saniyesi kulağımda zaman kaybetmeden çalışmalara başladım.
Esasen okul öncesi dönemde yoğun terapiye dikkat çekmek ve projeye eklemek üzere yaşanan bir süreci göstermek için bir çalışma yapmak istedim. Ama yok. Yer yok. Derken İsmail Hoca belki de hayatındaki en zor kararlardan birini vermişti. Bir ailenin şehir dışına taşınma düşüncesini desteklemiş ve yeni bir mucizeye kapı açmıştı.
Şimdi bu ailemize bir mucizenin daha gerçekleştiğini ve projenin kabul edildiğini paylaştık. Gözyaşları için de gelen mektuptan bir kesiti izninizle paylaşıyorum.
‘’…Biz Bursa'dan ayrılacağımız zaman içimde çok büyük korkular ve endişeler vardı. Sizinle tanıştıktan sonra bizim dünyamız, dünya değeri kazanmıştı çünkü. Ben çocuğumu size ilk getirdiğim günü her ayrıntısıyla hatırlıyorum. Onunla iletişim kurmanız yaklaşık 5 sn sürmüştü. Mucizelere inancım o gün başladı. Ve tüm o zaman boyunca oğlumun, en değerli parçamın, hayat buluşunu, gelişimini, tabiri caizse yeniden doğuşunu izledim. Çocuğum sizden aldığı tüm o güzelliklerle şimdi kendi yolunda ilerleyebiliyor. Tüm bunlara rağmen biz başka bir şehre geleceğimiz zaman anlayamadığım şeyi şu an anlayabiliyorum. Bu kararı verebilmek benim için ölesiye zordu, ancak biz gelmeseydik belki siz mucize çocuğunuzu alamayacaktınız. Oysa yeni bir mucize zamanı gelmişti demekti. Hep dediğim gibi siz gerçek bir kahramansınız, sonsuz saygımı her daim hakediyorsunuz. Belki de sizin yaşam yolunuz, tek tek çocukları kurtarmanın çok ötesinde, geleceğimiz çocuklarımız için yaşanılır yeni bir dünya kurmaktır. Sizinle gurur duyuyorum, yolumuz kesiştiği içinmüteşekkirim. Sevgi ve selamlarımla...’
İLK ÇALIŞMALAR: MUCİZE ÇOCUK
İSMAİL TÜRKOĞLU İLE ÇOK ÖZEL
Sorun mu? Tabi ki özel çocuklarımızın ve ailelerimizin yaşadığı sıkıntılar. Resmi hakları ile fiilen buluşamıyor olması. Önyargılar. Toplumumuzun özel çocuklarımıza bakış açısı.
Zaten zor, özel eğitim öğretmeni bulmak, doğru yerden doğru terapiler alabilmek. Bu alanda istismar çok.Bu alanda umut aşılayarak para kazanan niceleri var ki aileler eli mahkum.
Tüm bu kaosu durdurabilecek bir çözüm olmalıydı. Mutlaka olmalıydı.
Merve ÖZDEMİR: Hocam öyle bir şey olmalı ki, Van’da da kolay uygulanabilsin İzmir’de de. Devletimize çok maliyeti olmasın. İlkokul mezunu da anlayabilsin üniversite mezunu da. Bir imzaya kalsın bu iş. Ne olmalı?
İsmail TÜRKOĞLU: Tereddüt dahi etmeden söyledi. Tek cümle ile. Yıllardır söylüyorum, uğraşıyorum. Okullarda Özel eğitim Öğretmeni olmalı. Rehber öğretmen gibi. Ulusal Eylem Planları var. Orada bir maddeye taşıyabildik; ama uygulama yok. Süreci hızlandırmamız için bu proje eğer ki kabul edilirse elzem bir ihtiyaç giderilmiş olur.
İsmail Hoca, çocuğumuza sağlam bir eğitim planlaması yaptı. Aile, terapistler ve İsmail Hoca işbirliği içinde süreç yoğun bir şekilde başladı.
Çorap giymesinden, su içmesine, saçından tırnağına eğitim, terapi.
Haftanın üç günü normal akşam saati. Kalan iki günü de akşam sekiz civarı olmak üzere eğitimi beş güne tamamlayabildik. Aileden özel izin aldık ve çalışmalarımıza ben de dahil oldum.Her birini özel izin ile projeye yazdım.
Gizlilik sözleşmesi içinde bir yıllık ders kayıtları ve çocuğumuzun gelişim basamakları birşirket tarafından profesyonel bir şekilde altı dakikaya sığdırıldı.Tüm analizler ve çocuğumuzu kapsayan tüm bilgiler sadece proje sunumunda üst düzey bürokratlarımıza şahsen gösterilmiştir.
İsmail Hocanın vakti ile yurt dışından aldığı özel materyalleri var. Kocaman bir oda dolusu. Çocuğun ihtiyacına göre her çocuğa özel bir program hazırlar ve materyaller aracılığıyla desteklenir.
Mucize çocuğumuz için özel iki yetişkin dolabının alabileceği materyal tercih etti. İlk ders başladı.
Derken iki hafta sonra davranış bozukluğu çözüldü. Nihayet bir ay sonra da ilk kelime çıktısı gelmişti.‘’Su’’. Yoğun eğitimin ikinci ay sonunda çocuğumuz yarım gün okula başladı. Sonra tam gün.
Saatler süren ‘’ıııııııııı’’ lar yerini gülücüklere, esprilere bırakmıştı. Evet, çok şakacı ve esprili bir çocuk. Ama bazı küçük sorunları var. Aşık olmuş sanıyoruz ki. Dilinden düşürmüyor. Okula koşarak gidiyor.
İşte bunun adı mucizeydi.
Rabbim İsmail Hocaya mucizesinden nasip etmişti ve bu mucizesi dokunduğu çocuklarda hayat buluyordu. Bir tanesini de yakından izlemek bana nasip olmuştu. Ve dahası projeye ekleyebilmek.
Esasen o kadar çok ki, ilk derste sadece ‘’ııııııııı’’ diyerek sallanan öğrencileri şimdi birer yetişkin, üniversitede güzel bölümlerden okuyor.Bağımsız, başka bir şehirde yaşıyor. Kimi matematik dâhisi. Kimi spor. Her birinin başka hayalleri. Kimi evlenmek istiyor, kimi ticarete atılmış.
NİHAİ SONUÇ
Proje Milli Eğitim Bakanlığı ilgili birim tarafından kabul edilerek Ulusal Eylem Planları Madde 13 kapsamına alınmıştır.Yakız zamanda uygulanmak üzere hazırlık aşamasındadır.
Esasen ilk defa buradan söylemiş olayım, zannediyorum üç yüz dört yüz sayfalık her detayı, matrisleri, analizleri yazılmış bir projede en dikkat çeken bölüm ‘’ Mucize Çocuk’’ bölümüydü.
Bu işe gönül vermiş üst düzey bürokratlarımız bana evini sofrasını açtı. Ve sadece Mucize Çocuk bölümünü izlemeleri yeterli oldu. Tamam demeleri için.
Neden peki, proje şahsıma ait görünüyor. Bunu da ilk defa söylemek isterim ki çok zorlu bir süreçti. Herkes iyi ve adaletli değil üzülerek.
Bakın üst düzey bürokratlarımız evini sofralarını açıyor. Ama bu işin resmi sürece dahil edilmesi için yapılan analizler ve çalışmaların ilgili birimlere ulaşabilmesi için alt düzey bürokrasiye düşen çok işler vardı.
Tek bir dilekçe verilecek. Bu. İnanın sadece bu mesela. İstisna ve çok sınırlı olmak üzere mesela beni dinlemeyi bırakın İngilizce sunum yaptırdı. Bana ayırdığı on beş dakikayı hoş olmayan bir üslupla sana zaman ayırdım işte gibi ifadelerle inşallah inşallah deyip gönderdi. Şu an kendilerinin ismini yazmıyorsam korktuğum için değil, İsmail hocam bana hep bunu öğretti. Olumluya odaklan.
Zira, Rabbimin açtığı kapıyı kapatmaya gücünüz yetmez.
Tek bir cümle kurdum biliyor musunuz onlara.’’ Dilerim beni hiçbir zaman anlamazsınız’’.Hep olumluya odaklandım ve bu şekilde bu sancılı sürece İsmail Hocayı dahil etmedim.
Bundan sebep söylemek isterim ki beni zaman sınırı koymadan dinleyen ve gönülden destek olan bürokratlarımızdan Mustafa OTRAR’ a teşekkür ederim. Zamanı geldiğinde çok daha fazlasını paylaşacağım. Evini açan, dertlenen, ağlayan, uğraşan kim varsa.
EN MERAK ETTİĞİM O SORU
Merve ÖZDEMİR: Hocam, bir çok otizmli öğrencinizle şimdi arkadaşsınız. Şimdi üniversitede güzel bölümlerde okuyan var, okullarında ve hatta Türkiye’de derece alan öğrencileriniz var. Eski çocukluk günlerini hatırlıyorlar mı?
İsmail TÜRKOĞLU: Evet, Merve Hanım. İki üç yaşını bildiğim o zaman sadece ‘’ıııııııı’’ diyen otizmli öğrencilerim şimdi üniversitede güzel bölümlerde, dediğiniz gibi okullarında çok başarılı ve hatta girdiği sınavlarda Türkiye geneli sınavlarda derece alan öğrencilerim var. Sayısı çok fazla. Hatta size şunu söyleyeyim evlenmek isteyen var. Bana bekar arkadaşınız var mı diye soruyor.( Gülüyor ). Şimdi arkadaşız. Hatırlıyorlar. Ya İsmail abi ben çocukken sen bize geliyordun, niye geliyordun biz ne yapıyorduk şeklinde sorular oluyor. Bende işte sen küçükken bazı harfleri söyleyemiyordun onun için geliyordum diyorum, üstünde durmuyorum.
…
Otizm/ Ağır Otizmde Konuşma Sonradan Mümkün Mü/ Stereotipik Hareketler/ Tikler/ İlaç Mı Takviye Mi /Doğru Özel Eğitim Öğretmeni mi Nerden Anlarız/ Özel Eğitim Öğretmeninde nelere dikkat etmeliyiz/ Kaynaştırma çocuklarımıza nasıl doğru yaklaşım nasıl olmalı ve çok daha fazla konudaOtizm Özel kitabımda sizlerle buluşmak üzere röportaj aldım.
İsmail TÜRKOĞLU hocamıza ulaşmak için ve sorularınızı sormak için mailime yazabilirsiniz. Kitap çıkmadan da mutlaka paylaşırım. Mutlaka dönüş sağlıyorum.
ÖNEMLE RİCA EDERİM: İSMAİL TÜRKOĞLU VEYA ŞAHSIM ADINA KURULMUŞ ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ/KURUM/KURULUŞ/DERNEK YOKTUR. İSİM BENZERLİĞİ OLABİLİR.
ÖNEMLE RİCA EDERİM: İSMAİL TÜRKOĞLU DEĞERLENDİRMELERİ YAKLAŞIK İKİ ÜÇ SAAT OLABİLİYOR. DEĞERLENDİRME ÜCRETİ/ EĞİTİM PROGRAMLAMASI/ VELİ BİLGİLENDİRME VB. KESİNLİKLE ÜCRET ALMAZ. BÖYLE HASSAS BİR KONUDA KENDİSİNİN İSMİ VEYA ŞAHSIM ADINI KULLANARAK SİZDEN ÜCRET TALEP EDEN OLUR İSE EN YAKIN KOLLUK BİRİMİNE ŞİKAYET EDİNİZ YA DA TARAFIMA ULAŞINIZ. TEŞEKKÜR EDERİM.