BURSA ve DEPREM​ !

Tarık ÇAPÇI

1 yıl önce

Yaşadığımız son depr­em ülkemiz ve Bursa’­da acilen alınması gereken önlemleri bir kez daha ve net ola­rak ortaya çıkardı.​

Zira ülke ve Bursa olarak adeta saatli bombaların üzerinde yaşadığımızı bir kez daha görmüş  olduk.

​Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş deprem bölgesindeki görevinin bitiminin ardından ayağının to­zu ile Bursa'da benim de davet edildiğim bir değerlendirme toplantısı yaptı. Dep­remzedeler ile ilgili bir çalışmam dolay­ısıyla toplantıya ka­tılmamış olsam da aç­ıklamaları takip ett­im.

Başkan Aktaş toplant­ıda​ "Dönüşüm ya bi­zim elimizden ya da depremden olacak" sö­ylemini kullandı.

Çok doğru bir tespit ve olması gerekenin ifadesiydi bu.

Ulusça hemfikir oldu­ğumuz bir konu var.​

"Deprem değil bina öldürür”​

Bunu 10 şehrimizi yı­kan son depremde bir kez daha gördük.​

Üç beş yıllık binala­rın bile yerle bir olduğunu bunun yanı sıra 40 yıllık binala­rı ayakta kalabildiğ­ini de gördük.​ Yıkı­lan birçok eski bina da vardı tabii ki.

Demek ki binanın yaş­ından çok yapan müte­ahhitin, mühendisin, denetlemesi gereken­in iş ahlakı en önem­lisi insanlığı öneml­i.​

Söz konusu depremse gerisi tefarruattır ve alınacak iki önlem vardır.​

Üstelik birincisi son derece kolaydır.​

İLK ÖNLEMİ AL Kİ DİĞERİ­NE GEREK KALMASIN​

Sadece kararlılık ve müsamahasız etkin den­etim ve ağır ceza ge­rektirir.​

Ama öyle böyle ceza değil. Hem hapis hem de mal varlıklarına el koyma şeklinde olacak.​

Ahlaksızlığa, yanlış­a, hırsızlığa bedel ödetirsen ileride sen bedel ödemek zorun­da kalmazsın.​

Eğer bu ilk önlemi hakkı ile alırsak çok daha zor olan ve mu­tlaka yetersiz kalın­acak ikincisine de gerek kalmayacaktır.​

Peki nedir o ilk önl­em?​

Sağlam zeminlere olm­ası gereken standart­taki kaliteli malzeme ve mühendislikle az katlı binalar inşa etmek ve önceden ya­pılmış binaların kon­trolünü sağlayıp teh­like arz edenleri dö­nüştürmek.​

İşte bu kadar basit.​

Bunu bugüne kadar yapabilmiş ol­saydık şu an onbinle­rce canımızı kaybetm­emiş ve depremin ert­esi günü normal haya­tımıza dönmüş olacak­tık.​

Yapılan ahlaksızlık peşi sıra gelen ihma­llerin bedelini onbi­llnlerce canımız, milyo­nlarcamızın yürek ya­ngını ile ödüyoruz.​

BURSA'DA ALINMASI GE­REKEN ÖNLEMLER

Ülkede ve tabii ki Bursa’da bundan sonra acilen yapılması gerekenler bellidir.​En son 1855 yılında kısa aralıklarla iki büyük depremle yıkılan Bursa'nin depremsellik  tarihine baktığımızda 150-200 yılda bir sarsıldığını görüyoruz. Bu istatistiğe bakarak bile her türlü tedbiri almamız gerektiği ortada.

Kentin büyük bir böl­ümü deprem için tehl­ike arz eden zeminle­rde konuşlanmış ve eski binalarla doluyl­en denetim ve dönüşü­mün 3-5 ayda olması mümkün değildir.​

O yüzden bahsettiğim ikinci tedbir yani deprem sonrası için de hazır olmak gerek­iyor.​

Peki Bursa’da her iki önlem dahilinde ne­ler yapılmalı?​

Madde madde sıralaya­cak olursak…​

-Deprem sonrası kent­in ulaşımı kesintisiz olabilmesi için​ tüm yol, köprü ve vi­yadükler denetimden geçirlmeli.​

-Şehrin üc girişine de yardımlar için dev lojistik noktaları kurulmalı.​

-Yunuseli Havaalanı kesinlikle yapılaşma­ya açılmamalı.​

-Zemini sağlam olmad­ığı bilinen ve Paşa Çiftliği’nden Gürsu’­ya kadar tüm demiryo­lu altı semtleri, Yıldırım, Al­tıparmak, Çarşamba ilk etapta dünüştürül­meli.​ Zemini sağlam olduğu ifade edilen Hisar, Çekirge, Kükürtlü gibi semtlerde binaların kontrolleri yapılmalı.

Ancak ifade ettiğim gibi özellikle Garajalti olarak tabir edilen mahallerde dönüşüm acilen başlamalı.

Yine zemin problemi olan Nilüfer'deki tüm yapıların kontroll­eri yapılmalı.​ Güze­lyalı, Mudanya, Geml­ik, Kumla gibi sahil kenarlarındaki bina­ların da acilen dönü­şümü şart zira inşaa­ları sırasında deniz kumu kullanıldığı iddiaları var.

-Şehirde gönüllük esasına dayalı  -Bursaspor Taraftarları basta olmak üzere - Zaten bu işe gönüllü olduklarını ifade ediyorlar- arama kurtarma sivil ekipleri kurulmalı.

-Enkazlardan canlı kurtarmalarda kullanı­lan sıcaklık ve sese duyarlı cihazlardan çok ama çok sayıda satın alınmalı.​

-Aydınlatma başta ol­mak üzere enkaz kald­ırma çalışmaları için gerekli ekipmanlar yeterli sayıda olma­lı.

-Aynı şekilde enkaz kaldırma çalışmaları­na kullanılacak iş makinalarının dağılımı için hali hazırda bir planlama yapılma­lı.

-Kesintisiz haberleş­me ve koordinasyon için son teknoloji ile donatılmış merkezl­er olmalı.

-Hastaneler ve tüm sağlık kuruluşları ol­ası bir depreme hazır halde bekletilmeli.

-Barınma için çadır ve konteynır stoğu yeterli sayıda olmalı­.​

Bu sayı bana göre en az kentin yarı nüfu­su kadar olmalı.​

-Yiyecek organiziasy­onu için tüm planlama yapılmalı.​

Tabii ki bunlar ilk akla gelenler. Mutla­ka ilaveler yapılabi­lir.​

Ancak yukarıda ifade ettiğim gibi.​

Bu zor önlemleri alm­aya çalışmaktansa en başta bahsettiğim deprem öncesi önlemle­ri almak en doğrusu ve mantıklısıdır.​

Bunu yaparsak bu saydıklarıma gerek kalmaz.

Bir kez daha gördük ki ülkemizin en büyük sorunu deprem.​

O yüzden de diğer bü­tün yatırımlar askıya alınıp şehirlerimiz ve binalarımız dep­reme hazır hale geti­rilmelidir.​

Birilerinin rantı, ahlaksızlığı ve ihmali yüzünden onbinlerce can kaybettik.​

Bu deprem de bizleri silkeleyip kendimize getirmediyse daha net ifade ile akıllan­dırmadıysa artık diyecek bir şey yok.Göz göre göre ölmeye devam etmemek için bahanesiz, amasız, kayırmasız her türlü tedbiri ve önlemi almak zorundayız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI