Vefa!

Bir de hangi vefadan , hangi vefasızlıktan bahsediyoruz ? Eskişehir’e gidip “Bursaspor’u şampiyon yaptık da böyle oldu , burada herkes Eskişehirsporlu Bursa’da böyle değildi “ diye arkamızdan söylendiğiniz vefadan mı?

Sinan BADEM

9 yıl önce

Eskişehir maçı ile ilgili değerlendirmeyi kısa tutacağım. Ligin kalesinde en çok pozisyon veren takımına karşı ilk maçlarını oynadıkları Fenerbahçe ile birlikte 4’er kez ile en az isabetli şutu bulup 2’sini gol yaparak kazandık. Takımdaki hücum sayısının artışı ,diğer maçlara nispeten daha atak görünen futbol Eskişehir’in  bu kırılgan yapısından mı kaynaklanıyor yoksa takımdaki performans artışından mı bunu önümüzdeki haftalarda daha net görme şansımız olacak.

Gelelim bir Bursasporlu olarak benim asıl yazmaya değer bulduğum kısımlara yani Ertuğrul Sağlam’ın maç sonu basın toplantısına.

Hoca vefadan , nankörlükten dem vurup kendisinden evvelki 10 seneyi hatırlattı , kümede kalınca yaşanan sevinç konvoyundan bahsetti. Evvela ben Bursa’nın Zafer Mahallesi’nde doğup büyüyen biri olarak 31 yıllık hayatım boyunca Bursaspor’un kümede kalmasının kutlandığına şahit olmadım.

Anlık bir sevinç yaşanmış olabilir galibiyetle biten her maç sonu yaşandığı gibi ama konvoy falan bunları inanın ben hatırlayamadım. Hafızam beni yanıltıyorsa hatırlatın lütfen. Bende hocaya sormak isterim ; hocam madem başarıyı ben yaşattım demeye getirdiniz lafı, sizin Bursaspor ile yaşadığınız şampiyonluk hariç ne başarınız var  Biz desek ki “şampiyonluğu Bursaspor sayesinde gördünüz yoksa kariyeriniz ortada” diye ne düşünürdünüz merak ediyorum?

Bir de hangi vefadan , hangi vefasızlıktan bahsediyoruz? Sizin şampiyonluğunuzda önemli pay sahibi olan Batalla’yı ertesi sene sırf Insua’yı aldırdınız diye ısrarla oynatmayarak gösterdiğiniz vefadan mı? Yine şampiyon takımın direk elemanları Ali Tandoğan ve özellikle futbol kariyerini bitirmesine sebep olduğunuz Ivan Ergiç’e gösterdiğiniz vefadan mı?

Rahmetli Yazıcı döneminde her sene sonu “ Bu sene kampa kadar tüm transferler yetişecek” deyip sezon başlayınca her nedense sizin maaşınıza etki etmeyen “ Bursaspor gerçekleri “ klişenizi yüzünüze vurmayıp , her defasında rahmetli Yazıcı’yı istifaya çağırıp size “ Adam gibi adam “ yakıştırması yapan taraftarın vefasızlığından mı?

Takımdan istifa ettikten sonra 10 gün geçmemişken canlı yayınlara bağlanıp “ Ben paramın bir kısmını alamadım “ diye ağlandığınız zamanki vefadan mı?

Eskişehir’e gidip “Bursaspor’u şampiyon yaptık da böyle oldu , burada herkes Eskişehirsporlu Bursa’da böyle değildi “ diye arkamızdan söylendiğiniz vefadan mı?

Kariyerinin son 1,5 sezonu tel tel dökülmesine , çoğu maç kulübeden çıkamamasına rağmen  Şampiyon kaptana burada jübile yakışır deyip mevcut yardımcınız Ömer Erdoğan için kulübe imza atmaya zorlayan taraftarın vefasızlığından mı?

Buna jübile yaptıktan sonra “ Gel yardımcı hocamız ol “ çağrısına “ Kendimi Almanya’da yetiştireceğim,kursa katılmam gerek” dedikten bir hafta sonra koşa koşa yanınıza gelen, Bursaspor’a sırt çeviren Ömer Erdoğan’ın vefasından mı bahsediyoruz sayın  hocam?

 

Bu taraftar kar kıyamette doğu illerine deplasman yapıp , küme düşme maçlarında tribünü full dolduracak kadar cefakar , KENDİNE İHANET EDENLERE dahi kucak açacak kadar vefalı bir taraftardır. O tribünler bugün bu kadar boş ise VEFASIZLIKTAN değil HEDEFSİZLİKTENDİR. Hiç düşündünüz mü bu taraftar neden beni istifaya çağırıyor diye ? Çünkü geçen sene hücum futbolunun zevkini iliklerine kadar hissetti, sizin sıkıcı futbol anlayışınızı istemiyor . Çünkü Altidore'un sağ kanatta erimesi gibi Dzsudzsak’ın da erimesine tahammül edemiyor  ve en önemlisi inatçılığınızı , yanlışlarınızdaki ısrarı artık kaldıramıyor. Çünkü yukarıda bahsettiğim hususlar ile siz bu taraftardaki büyük kredinizi çoktan tükettiniz. Yoksa siz gelmeden evvel Trabzonspor galibiyetine rağmen Güvenç Kurtar’ı istifaya çağıranda, dün sizi istifaya çağıranda aynı taraftar.

Çünkü bu taraftar doların yeşili için değil , Bursaspor’un yeşili için orada!

YAZARIN DİĞER YAZILARI