Başlığa hem rakamla hem de yazıyla astığımız sayısal değer eski Türk inanışına göre insan evladının; başarı, aşk, mutluluk gibi 41 tane şansı olduğu varsayımı ile halk arasında sıkça vurgulanan ’41 Kere Maşallah’ deyimiyle ilgisi yok!
Kocaeli’nin plakası ise hiç değil!
Yukarıdaki rakam; Bursaspor’un ligde 25 haftada yediği gol sayısı!
Bitime daha 12 hafta olduğuna göre Yeşil Beyazlı ayaklar biraz daha gayret ederse (!) belki de Bursaspor tarihinin rekoru kırılacak.
Bitti mi?
Hayır devam edelim...
19 takımlı grupta Kırşehir’ den (46) sonra 41 golle kalesini rakiplere en fazla açan ikinci takımı...
Sahasında oynadığı 12 maçta sadece 2 galibiyet alarak evini rakiplere adeta misafirhane hale getiren ligin 3 takımından biri...
Rakip ağları 25 maçta sadece 15 kez havalandırarak ligin en az gol atan takımı...
İşte o takımın adı: BURSASPOR!
Yenen 41gol ise tam bir felaket.
"İnsan bir kere hata yapar ve biz buna ‘hata’ deriz. Aynı hatayı ikinci kez ancak kaza eseri yapabilir ki ona da ‘kaza’ deriz. Ancak aynı hatayı üçüncü kez yapmanın tek bir karşılığı vardır; ona da yeteneksizlik ya da iş bilmezlik denir.. .
Hatalarını yeni hatalarla değil, aynı hataları ısrarla yaparak ısrar eden takımada ‘Bursaspor’ diyoruz..."
Duran top savunması, adam paylaşımı sanki amatör takım seviyesinde. Sezon sonu için ufukta son düzlük belirdi belirmek üzere... Yeşil Beyazlı temsilcimizin saha içi organizasyonundaki ciddi sorunlar çözülemedi.
4 hoca ile bir de sportif direktör gitti-geldi ama bu zafiyet bir türlü olumlu yönde değişmedi...
Hücumda futbolcuların doğaçlama yapmasına izin verip, yetenekle sonuca gidebilirsiniz. Fakat defansta bireysel yeteneklere bırakarak, savunmada organizasyon kuramazsınız.
Maç seyircisiz olunca sesleri duymayı seviyorum. Benim kulağıma en çok çalınan iki kelime vardı. Dikkat ettim de cezalı maçlarda kenar yönetimden sahaya yollanan talimatlardan "Sakin, sakin" ve "Pas, pas" başı çekiyor...
Sakin kelimesini doksan dakika dilinden düşürmüyor yedek kulübesi. Pas ise otuzdan sonra pek kullanılmaz oluyor.
Öyle ki; son Beyoğlu Yeni Çarşı maçında 2’ye 4 hücum yapıyor topa baskı yok, 4 kişi birden geriye koşuyor. Nitekim Timsah’ın 25 haftalık lig maratonunda gol yemeden tamamladığı maç sayısı sadece 3 (üç)!
Sezon başından beri topu ayağına alan, topu önünde bulan rakipler elini kolunu sallaya sallaya kaleci Canberk’in ya da Deniz’in burnunun dibine kadar gitti. Haftalardır Bursaspor’un ceza sahası bayram namazları sabahındaki Ulucami’nin avlusu gibi kalabalık; giren çıkan belli değil.
Böyle bir takım savunması böyle bir geri dörtlü olur mu?
Son olarak hem teknik kadroya hem de futbolculara bir kez daha seslenelim...
Yeşil Beyazlı camia kalan 12 maçlık süreçte sizlerden ezberden değil yürekten oynayan, terini son damlasına kadar sahaya akıtan, eski görkemli günlerini geç de olsa sonunda hatırlayan bir takımı sahada görmek istiyor...
Çok şey mi istiyorlar; lütfen bu sese kulak verin gereğini yerine getirin...
