USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BU NE SEVGİ BU NE ISTIRAP?

BU NE SEVGİ BU NE ISTIRAP?
10-02-2024

Son galibiyetini geçen yıl 28 Ekim’de yani ‘fi’ tarihinde aldıktan sonra üst üste 13 maçtır gülemeyen haliyle sevenlerini de kahreden bir takım düşünün...

Tribün olayları nedeniyle 2 maçlık seyircisiz oynama cezasına çarptırdığı için taraftarınca zorunlu olarak öksüz bırakılıp son iki karşılaşmasını 100. Yıl Atatürk Stadı beton yığınlarının ıssızlığında oynayan bir takım düşünün...                                                                                                            

Türk futbolunun anlı-şanlı armadası işte o takım 55 gün aradan sonra ilk kez sevenlerine kavuşurken, Beyoğlu Yeni Çarşı’yı bir başka deyişle ‘olmak ya da olmamak’ adına mutlak 3 puan parolasıyla ateşten bir 90 dakikada konuk ediyordu...

Belki de sezonun en kalabalık tribün topluluğu önünde oynanan maç öncesinde stat hoparlöründe çalan Abdullah Yüce’nin ‘Bu ne sevgi AHH bu ne ıstırap’ adlı o doyumsuz şarkısının sözleri sanki Bursaspor ile ona gönül verenlerin bugünkü fotoğrafını özetler gibiydi.                                                                                                                                       

İlk düdük çaldığında görüldü ki; aynen Timsah gibi Mavi Beyazlı konuk ekip de kazanmaya şartlandığı bir 90 dakikaya çıkmıştı. Nitekim İstanbul temsilcisi hemen her fırsatta kaleci Deniz civarına gelip Mertcan ve Yusuf Özel projeleri eşliğinde Batuhan ile Celil marifetleriyle tehlikeli olup üstünlük sayısı arıyordu.

Bunu karşılık ev sahibi ekip ise cümbür cemaat hücum ederken, Berat Altındiş ve Mustafa Genç ile kolay girdikleri pozisyonları aynı kolaylıkla gole tahvil etmeyi beceremediler.

Yeşil Beyazlı futbolcular özellikle ilk yarının son çeyreğinde o kadar telaşlıydı ki resmen ‘yolcudur Abbas bağlasan durmaz’ görüntüsü veriyordu. Bunun getirisi ile de devre ‘bitti biter’ derken Furkan Emre ile anlaşamayan kaleci Deniz boşa çıktı, Mutlu Çelik doluya vurdu gol oldu: 0-1...

Bursaspor soyunma odasından döndüğünde acelesi olan insanların telaşı ve çabukluğuyla başladı ikinci yarıya. Bunda hiç şüphe yok ki; Ümit Hoca’nın Kerem Kök-Yusuf Sertkaya-Eren Güler üçlüsünü  ikinci 45 de sahaya göndermesinin de etkisi vardı.,.                                                                                                                                                                 

Devrenin hemen başında Celil Çelikel’in ikinci sarıdan kırmızıyla oyun dışı kalması ile Beyoğlu Çarşı sahada bir eksildi. Ardından da Eren Güler penaltıdan tabelayı eşitledi:1-1...

 

Ne var ki; beraberlik sonrası taraftarının müthiş desteğine rağmen farkı açmak varken, karşılaşmanın son üçte birlik sürecinde Bursaspor bu sezon alıştığımız görüntüsüne döndü ve durdu, sadece rakibi karşılayan bir pozisyona geçti...                     

Tribünler ‘ölümüne Bursa’ diye yergi göğü inletirken, ne ilginçtir ki sahada Yeşil Beyazlı formalıların sanki ölüsü dolaşıyordu! Mesela çok şey beklediğimiz Mustafa Genç’in cezası bitmişti ama dün gördük ki futbolu henüz başlamamıştı...

Direkten dönen topların ötesinde Deniz Aydın tek başına kurtarışlarıyla kalesinde adeta ‘Çanakkale Geçilmez’i oynayıp rakibe gol adına geçit vermezken bir puanı da elleriyle pençeliyordu...                                                                                                                     

Soru şu: Bursaspor’un dün evinde ve de o şahane seyircisinin desteğiyle sahadan çıkardığı 1 PUAN ligde kalma açısından ne kadar katkı sağlayacak, onu bekleyip göreceğiz...

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?