Sezon başından bu yana Bursaspor’un istikrarlı kayıp serisini izliyoruz.
Şüphesiz futbolda her maç kazanılacak diye bir kural yok...
Çünkü adına futbol denilen top oyunu 3 ihtimalli...
Kaybedersin, kazanırsın, berabere kalırsın...
Ancak ligin bitimine giden yolun her hafta kısalması nedeniyle peş peşe gelen yenilgiler hayra alamet değildir. Telafisi olmadığı için sahada top koşturanda da, ekran başında ya da tribünde oturanda da hatta saha kenarında duran teknik kadroda da ‘Ya kaybedersek’ psikolojisi ağır basar bu düşüncede beklenmedik hatalara yol açar.
Nitekim; her geçen hafta daha da dibe vuruyoruz, kuyunun dibine gittik. Bir müddet sonra sesli imdat kolunu çeksek yukarıda kimse duymayacak.
Boğuluyoruz desek kimse ip atamayacak, o kadar dibe indik. Futbolda en büyük tehlike “Biz iyi takımız” söylemidir. Mevcut duruma rağmen bakıyorum da hala bu nakaratı papağan gibi tekrarlayanlar var...
Lig sıralamasındaki yeri görmezden geliyorlar!
Birinin onlara “Düşmeme mücadelesi yapanlar iyi takım değillerdir” gerçeğini söylemesi lazımdır.
Geçen sezon son maçta olduğu gibi yine rakiplerinin de kaybetmesini bekleyerek lige tutunmaya çalışan bir takım var karşımızda. Hatırlanacaktır Bursaspor adı, arması ve de taraftarı olmasa geçtiğimiz sezon TFF 2. Lig’de kepenk indirmişti!
Nitekim şimdilerde o takım daha ligin ortasını henüz geçmişken tarihe ve camiaya geçtik TFF 1. Lig’i ya da Play-Off’u; 'Kümede kalalım yeter' sloganını hediye etti.
Gelin şimdi Nazilli ve Altınordu etapları ile başlayacak 5 günde oynanacak 2 maçı kurtuluş savaşının başlangıç adımları gibi düşünüp yazıyı futbolcu kardeşlerime seslenerek bağlayalım.
Beni ismen bileniniz vardır da cismen tanıyanınız pek yoktur ama hocanız çok iyi tanır. Geçelim gazeteciliği 30 küsur yıllık bir zamanı statlarda dolaşarak geçiren biri olarak söylüyorum; öncelikle yüreği eksik olan oyuncu asla Bursaspor’un futbolcusu olamaz.
Futbolculuk döneminde birlikte nice başarılı dönemlerde çok şey yaşayıp çok şey paylaştığım dostum Ümit Şengül Hocam’dan öğrencilerine iletmesi ricasıyla takıma bir kez daha sesleniyorum:.
Sevgili kardeşlerim...
Bu taraftar sizlere ne istediyseniz vermedi mi?
En dar zamanlarda sizleri alkışlamadı mı?
Baştan savma mücadele biçiminize ‘geçer’ deyip zaman tanımadı mı?
Resimlerinizi çerçevelerin en sükselisine yapıştırmadı mı?
Sizleri bekleyen önünüzdeki 2 maçlık mini ligde artık ‘pardon’ deyip silkelenin gelecek adına camianın umutlarını tazeleyin.
Bursaspor’u kalplerimize gömdürmeyin.
