USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu mantıkla ormanlar yine yanar!..

03-03-2022

Türkiye, doğal servetimiz olan ormanları korumak için, Cumhuriyetin kuruluşunu müteakip 1924 yılında Orman Bakanlığı kurmuş. Bir dönem bakanlığın adı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapılmış ve Orman kelimesi çıkarılmış. Ardından bakanlığın adı, yükselen çevre ve doğa duyarlılığına izafeten Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmuş. Şimdilerde ise Tarım ve Orman Bakanlığı adını alan bakanlığın organizasyon yapısına baktığımızda ormanların yanı sıra farklı bir çok alanda faaliyet göstermeye ‘çalıştığını’ görürüz.
Neden böyle dediğimi anlatabilmek için Tarım Orman Bakanlığı’nın, Orman Yangınlarıyla Mücadele Daire Başkanlığı adlı birimin görüşlerine bakmalıyız.
“Orman yangınlarının çıkmasını ve yayılmasını önlemek için her türlü fiziki ve insan gücüne dayalı önlemleri almak orman yangınları ile mücadele tekniklerini güçlendirmek, yangın gözetleme kulelerinin kurulmasını ve hizmete hazır halde tutulmasını sağlamak, orman yangınlarına müdahale tekniklerini geliştirmek, yangına müdahale sürelerini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek,
orman yangınlarına müdahalede görev alan personeli eğitmek, yangın uzmanı eğitim merkezi ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek ve (Orman) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.”
Bunları adet yerine gelsin diye yazmak yerine en doğru biçimde hayata geçirip yangınları önlemek işin en doğrusudur.
Tarım Orman Bakanlığı, orman yangını mücadelesinde en önemli söndürme araçlarının uçak ve helikopterler olduğu gerçeğini yeni anlamış olacak ki Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir Havacılık Dairesi kurmuş. Hayırlı olsun diyelim. Orman Bakanlığı’nın yeni akıl ettiği böyle bir daireyi hava araçlarını asayiş, trafik ve diğer konularda kullanan Emniyet Genel Müdürlüğü yıllar önce kurmuştur.
Kurulan bu Başkanlık, havacılık hizmetlerinin yerine getirilmesinde personel planlamasını yapmak ve hava araçlarıyla gerekli görülen diğer araç, gereç ve teçhizatın teminini, kiralanmasını, hazırlanmasını, planlanmasını ve emniyetli bir şekilde kullanılmasını sağlamakla görevliymiş.
Bu sözlerden uçak veya helikopter satın almak veya kiralamayı anlamaktayız.
Hava araçlarının bakım, onarım, revizyon, modifikasyon ve servis bülten uygulamaları gibi işlemlerinin yurt içi veya yurt dışı yetkili bakım merkezlerinde yapılmasını sağlamak, hava araçlarının uçuş, sicil ve bakım kayıtlarına ilişkin iş ve işlemleri yapmak ve uçuş ve yer emniyetiyle ilgili faaliyetleri yürütmek de Başkanlığın görevleri arasındaymış.
Bir yandan Havacılık Dairesi kuran bu Genel Müdürlüğün bu işleri hangi parayla yapacağını araştırırken başka bir habere şaşırmadım desem yalandır.

YANGIN BÜTÇESİNDEN TASARRUF!
Habere göre, Orman Genel Müdürlüğü, geçen yıl 8,1 milyar TL olan orman yangınlarıyla mücadele bütçesini bu yıl 5,4 milyar TL’ye düşürmüş. Tarım ve Orman Bakanlığı da, 2020 yılında yanan 20 bin 935 hektarlık ormanlık alan sanki
bizim değilmiş gibi ağaçlandırma yapılacak alanların büyüklüğünü de azaltacakmış. Bakanlık böyle derken bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) 2022 Yılı Performans Programı’nda, “Ülkemizde ormanlarımızın büyük bir bölümü yangın tehdidi altında bulunmakta olup, toplam ormanlık alanın yüzde 60’ını birinci ve ikinci derece yangına hassas alanlar oluşturmaktadır. Bu sebepten orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almaktadır” diyor.
Bakanlık, orman yangınlarını önlemek için harcanacak parayı azaltıyor, sonra ağaçlandırılacak alanları sınırlandırıyor. Bağlı OGM ise, ise mücadelede kararlıyız diyerek Havacılık Dairesi bile kuruyor.
Bunların hangisine inanalım? Yangınları maket uçakla mı söndürecekler.
Ayrıca, çok ilginçtir ki, 2021 yılında de “orman yangını çıkmayacağı” gibi iddialı bir görüş belirten bürokratların bu sözlerine rağmen, aynı yıl yangınlardan zarar gören alanların büyüklüğü 2020’ye göre 7 kat artmış ve tam 139 bin 503 hektarlık alan kül olmuştur.
Güler misin, ağlar mısın? Böylesine bir mantık ormanların yine yanmasına bizim de çaresizce seyretmemize neden olur. Sun Tzu’nun dediği gibi “Savaş, savaşta değil, savaştan önce kazanılır” sözünü dikkate alarak, yangınları, çıkmadan önce önlemenin çarelerine bakmalıyız.
Ormanları yanmayan Türkiye dileğiyle.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?