01-05-2020 00:59
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Rektör Şenocak, mesajında, “ Emek bizlerin bugün yaşadığı modern dünyayı doğa karşısında inşa eden güçtür. İnsanoğlunu doğadaki diğer canlılardan ayıran özelliği olan aklı ve emeği tüm tarihimizi ve insanlık serüvenini oluşturan, doğa karşısında güçsüz olan insanı hayal dahi edemeyeceği başarılara eriştirmiştir. Modern dünyada ise toplumların kalkınma ve istikrar ihtiyacı, müreffeh bir geleceğe erişme arzusu ancak emek ve insanın emek bilincine bağlıdır. İnsanın yaşamsal, entelektüel, sanatsal, bilimsel ve siyasal yapıp etmelerinin hepsi emeğin birer ürünü iken böyle bir gücün sosyolojik düzlemde göz ardı edilmesi, hak ettiği değeri görmemesi düşünülemez. Emekçinin hakkı anlının teri kurumadan verilmelidir düsturu ile yetişen bir toplum olarak bizler bu hassasiyeti ve hakkaniyeti çok daha yürekten hissetmeliyiz. Emeğin gücü ve önemi, içinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde bir kez daha anlaşılmıştır. Hayatın devam edebilmesi için durmadan işleyen, kalkınmanın lokomotifi üretim ve hizmet tesislerimizin, sağlık ve bilim merkezlerimizin yaşamsal önemi hayatın her anında bir kez daha hissedilmiştir. Öyle ki toplumun büyük bir kesimi evlerine kapanmak zorunda kalırken bu süreçte bizler için nice fedakarlıklarla işlerinin başında olan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm emekçilerimize olan şükran duygularımızı tarif etmek için kelimelerin yeterli olmadığını hissediyoruz. Emeğin, alın terinin ve birliğin sembolü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde üreten, hayat veren tüm emekçilerin bayramını kutluyor, yaşamın devam etmesi için işlerinin başında olan tüm çalışanlara kolaylıklar diliyorum” dedi.
Rektör Şenocak, mesajında, “ Emek bizlerin bugün yaşadığı modern dünyayı doğa karşısında inşa eden güçtür. İnsanoğlunu doğadaki diğer canlılardan ayıran özelliği olan aklı ve emeği tüm tarihimizi ve insanlık serüvenini oluşturan, doğa karşısında güçsüz olan insanı hayal dahi edemeyeceği başarılara eriştirmiştir. Modern dünyada ise toplumların kalkınma ve istikrar ihtiyacı, müreffeh bir geleceğe erişme arzusu ancak emek ve insanın emek bilincine bağlıdır. İnsanın yaşamsal, entelektüel, sanatsal, bilimsel ve siyasal yapıp etmelerinin hepsi emeğin birer ürünü iken böyle bir gücün sosyolojik düzlemde göz ardı edilmesi, hak ettiği değeri görmemesi düşünülemez. Emekçinin hakkı anlının teri kurumadan verilmelidir düsturu ile yetişen bir toplum olarak bizler bu hassasiyeti ve hakkaniyeti çok daha yürekten hissetmeliyiz. Emeğin gücü ve önemi, içinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde bir kez daha anlaşılmıştır. Hayatın devam edebilmesi için durmadan işleyen, kalkınmanın lokomotifi üretim ve hizmet tesislerimizin, sağlık ve bilim merkezlerimizin yaşamsal önemi hayatın her anında bir kez daha hissedilmiştir. Öyle ki toplumun büyük bir kesimi evlerine kapanmak zorunda kalırken bu süreçte bizler için nice fedakarlıklarla işlerinin başında olan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm emekçilerimize olan şükran duygularımızı tarif etmek için kelimelerin yeterli olmadığını hissediyoruz. Emeğin, alın terinin ve birliğin sembolü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde üreten, hayat veren tüm emekçilerin bayramını kutluyor, yaşamın devam etmesi için işlerinin başında olan tüm çalışanlara kolaylıklar diliyorum” dedi.
