CUMHURBAŞKANI'NA AÇIK MEKTUP !

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

CUMHURBAŞKANI'NA AÇIK MEKTUP !
02-07-2022
Sayın Cumhurbaşkan'ım...
Öncelikle Bursa'ya hoş geldiniz...
Bugün şehrimizde bulunuyorsunuz. Kamu ve özel sektöre ait birçok projenin açılışını yapacaksınız.
Bunlar Bursa adına güzel şeyler. Emeği geçenlere ben de bir Bursalı olarak teşekkür ediyorum.
Ancak bunların yanı sıra Bursa'da çok önemli eksikler ve sizden beklentiler de var. 
Hiç uzatmadan siz de hazır Bursa'dayken şehrimizin eksiklerine, sorunlarına ve Bursalıların sizden beklentilerine geçmek istiyorum...
Bu eksiklikler ve sorunlar Türkiye'nin en çok vergi veren üçüncü, en çok ihracat yapan ikinci şehri olan Bursa'nın sorunlarıdır. 
Açıkçası bu eksikler Bursa'nın ülkeye sağladığı katma değerle hiç ama hiç bağdaşmamaktadır.
Nüfus, ticaret, sanayii, tarım, hayvancılık, turizm, endüstri, teknoloji, spor, sanat, tarih, doğa kısacası her alanda Türkiye'de ilk sıralarda yer alan bir kentteki birazdan bahsedeceğim eksikler, net ifade ile şaşırtıcıdır ve "Bursa'da bunlar nasıl olmaz" dedirtmektedir.
Tabii ki her şehrin kendine has problemleri var; ancak yukarıda ifade ettiğim gibi Bursa'daki eksiklikler, şehrin sahip olduğu güç ve ülkeye kattığı katma değerle uyuşmamaktadır.
Bursa'daki hataları, eksiklikleri ve bunları yapanları daha önceleri çok kez eleştirdik. 
Ben bu kez "Bu şunu yaptı, bu şunu yaptı" diyerek geçmişe değil ileriye yönelik olarak Bursalıların beklentilerini size anlatmak istiyorum. 
GECİKEN PROJELER
Öncelikle Biz Bursalıların en büyük şikayetlerinden birisi yapımına başlanan projelerde yaşanan uzun süreli gecikmelerdir.
Bu hemen her projede yaşanılan bir durum diyebiliriz.
Bu tüm ilçeler için geçerli. Mudanya da böyle, Osmangazi de, Yıldırım da. 
Mesela Mudanya'da da senelerdir 'Yıldız Tepe' projesini bekliyoruz. 
Sadece Nilüfer'de bu gecikmeler pek yok. Çünkü o ilçede şehircilik adına büyük projeler yıllardan beri zaten yok !
Vizyoner büyük projelere değil de sosyal projelere - Festival, konser, yürüyüş, sohbet, söyleşi v.b- ağırlık verdiklerinden orada bu durum söz konusu değil. Geçmişte şehircilik adına da bazı vaatleri olmuştu; ancak hayata geçmedi onu da belirtmek istiyorum.
Şehrin genelinden devam edelim...Bursa'da bir proje başlıyorsa, o proje biteceği ifade edilen tarihte kesinlikle bitmiyor. 
Belli bir süre gecikmeyi hepimiz hoş görüyoruz; ancak bu gecikmeler 5-10 hatta 15 yılı bulabiliyor.
İşte bugün açılışını yaptığınız T2 Hattı. Toplam 9 kilometrelik hat 7 yılda zor bitti. 
Bursa'da yer üstünden giden 9 km'lik T2 tramvay hattı ancak 7 yılda bitebilirken, İstanbul'da yeraltından giden o mesafedeki metro hatları en fazla 2 yılda bitiyor.
Bunun nedenini gerçekten merak ediyoruz. 
Bakın bu konuda bir başka örnek vermek istiyorum ki yapım talimatını bizzat siz vermiştiniz.
6-7 yıl kadar önce "Bursa'ya bir Selatin camii yapalım " demiştiniz ve şehir merkezini kastetmiştiniz. 
Güzel de olurdu. Osmanlının Ulucami'sine, Cumhuriyet dönemi bir eserin eşlik edecek olması güzel bir düşünceydi. 
Ancak yanlış bir lokasyon tercih edildi ve üniversite kampüsü içine yapılmasına karar verildi. 
Onun inşaatı başlayalı 6. sene olmak üzere ve en az 3-4 senelik bir işi daha var. 
Oysa sizin yapımını istediğiniz Çamlıca ve Taksim Camileri 4-5 yılda bitirildi. 
İşte anlatmak istediğim bu. Söz konusu Bursa olunca böyle oluyor !
KAPANAN VE YAPIMI BAŞLAMAYAN HASTANELER
En önemli konu olan sağlığa baktığımızda ise sağlık alanındaki icraatlarınızı takdir eden biriyim. 
Özellikle 5 yıldızlı otel kıvamında olan şehir hastaneleri bana göre çok önemli ve gerekli projeler.
Ancak o hastaneleri yaparken diğer hastanelerin faaliyetlerine son verilmesini çok yanlış buluyorum. 
Zira anlamı kalmıyor. Hedef olan kişi başına düşen yatak sayısında gelişmiş ülkeler seviyesine yeni hastaneler yaparken eskileri kapatarak ulaşamayız.
Bursa tüm Güney Marmara'dan hastaların geldiği bir kenttir. Hal böyleyken kapatılan Muradiye Devlet Hastanesi'nin en kısa sürede yeniden açılması, inşası süren ve onun da bitimi geciken Ali Osman Sönmez Hastanesi'nin en kısa zamanda açılması ve Samanlı'ya yapılacağı ifade edilen 1200 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz.
METRO 
Metro demişken yine İstanbul'dan örnek vereyim. Dünyanın en eski ikinci metrosuna sahip bu şehrimizde 1989 yılından itibaren  Avrupa ve Asya yakası yani tüm kentin hatta Boğaz'ın altı bile metro ağları ile donatılmaya başlandı. Hala da devam ediyor.
Aynı anda birkaç güzergahta metro inşaatları sürüyor. Özetle şu an bile İstanbul'da yüzlerce kilometre metro hattı varken Bursa'da 1 kilometreyi geçtim, 1 metre bile metro hattı yok. 
Bursa'da planlanan metro projeleri var; ama bunu belediyenin bu ödeneklerle yapması imkânsız olduğundan sadece kâğıt üzerine kalıyor.
Nüfusu 4 milyona yaklaşan, ekonomisi böyle denli güçlü bir şehirde hala metro hattı olmaması çok büyük bir eksiklikten öte bir ihmaldir diye düşünüyorum. İlaveten mevcut Bursaray hatlarının yer altına alınması için de artık çalışmalara başlanması gerektiğinin Bursa kamuoyunda dillendirildiğini bilmenizi istiyorum.
TREN VE HIZLI TREN
Demiryollarından devam edelim. Bursa'da hızlı tren de yok. Gerçi normali de yok ya neyse !
2012 yılında YHT yapılacak dendi, Balat'ta temel atıldı ve "2016'da Bursalılar Hızlı Trene binecek" sözü verildi; ancak yok güzergâh değişikliği, yok ödenek bitmesi ile şu an itibariyle bile açılışı 6 yıl gecikti. Daha ne kadar gecikecek onu da bilen yok.
Bursalılar olarak Ulaştırma Bakanı'nın diğer şehirlerdeki hızlı tren açılışlarını izleyip yutkunuyoruz !
Bu arada bizim proje de enteresan ! Bursalılar İstanbul'a gitmek için hızlı trene bindiklerinde önce Bilecik tarafına,  oradan İstanbul'a gidecekler
! Karadan ve denizden 1,5 saatte gittiğimiz İstanbul'a hızlı trenle 3 saatte gideceğimiz söyleniyor.
Gerçi hızlı trenliği de kalmadı. Yüksek Standartlı Trene dönüştü bizim tren ! 
Yani Hızlı Tren de layık görülmedi Bursa'ya.
Ayrıca iki eski başkent Bursa ile İstanbul trenle birbirine bağlanacaksa bu, Osmangazi Köprüsü üzerinden olmalıydı. 
Eğer bu teknik açıdan mümkünse bu yönde bir projenin de hayata geçmesini bekliyoruz açıkçası.
İnşası süren hattın da artık mümkün olabilecek en kısa sürede açılması da bu konudaki beklentimiz tabii ki.
HAVALİMANI
Bursa gibi bir şehirdeki en büyük eksiklerden biri de havalimanı. 
Yenişehir'deki havaalanı bir türlü rantabl hale getirilemiyor.
Havayolu şirketleri geliyor, uçuşlar başlıyor ancak bir süre sonra ne oluyorsa ! o hatlar iptal ediliyor.
En son kendi coğrafya  bilgim ile övünen benim bile adını duymadığım Umman'da bir şehre sefer kondu. 
O da zaten Bursalılar için değil, oradan gelecekler içindi.
Bursalılar uçak seyahatleri için Sabiha Gökçen ve Yeni İstanbul Havalimanı'na gitmek zorunda kalıyor. 
Aynı şekilde Bursa'ya gelecek olanlar da bu havalimanlarından Bursa'ya ulaşabiliyor.
Bu da Bursa'yı ticari, ekonomik ve turizm yönünden son derece olumsuz etkiliyor.
Özellikle Avrupalı, Uzakdoğulu ve Amerikalı turistlerin gidecekleri şehirlerde ilk baktıkları husus o şehrin havalimanına sahip olup olmadığıdır.
Bursalıların bu konuda sizden beklentisi Yenişehir Havaalanı'nın yurt içi ve yurt dışı hatlarıyla tam bir havalimanı özelliğine ve işlerliliğine kavuşturulmasıdır. 
TRAFİK
Bursa'nın en büyük sorunlarından biri de trafik. 1 milyon aracın olduğu şehirde trafik yoğunluğu yapılan ölçümlerle standartların çok üzerinde olarak tespit edilmiş durumda.
Merkez nüfusu 2,5 milyon olan kentte adeta 10-15 milyonluk bir kentin trafik yoğunluğunu yaşıyoruz.
Bunun nedeni de sağlıksız ve yetersiz toplu taşıma ağı, kent içindeki dar yollar, alternatif yolların azlığı, çevre yollarının yetersizliği ve  kritik noktalardaki kavşak yetersizlikleridir.
Bursa şehri bu nüfus artışı ile devam ederse çok değil 5-10 yıl sonra trafiği kördüğüm haline gelmiş bir kent haline gelecek.
Bu yüzden acilen bu sorunların çözümü için Bursa'da ek kaynaklarla desteklenmiş projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Kentsel dönüşüm de Bursa'nın kanayan yaralarından birisi. Bu konuda belediye başkanlarının çabaları var; ancak sonuç olarak bu bir ekonomi  ve bürokrasiişi olduğundan güçleri oranında bunu hayata geçirebiliyorlar. Doğru uygulamalarının yanında yanlışlar da var.
Mesela Osmangazi ve Yıldırım çarpık semtler ve çirkin binalarla doluyken kentsel dönüşüm 20-30 yıllık binaların olduğu Nilüfer'de yapılıyor. Oysa bu konuda ağırlık tamamen Osmangazi ve Yıldırım'a verilmeli. Şehrin merkezini oluşturan ve 2 milyona yakın insanın yaşadığı bu ilçelerin yenilenmesi hem deprem riski hem de kent estetiği açsından çok önemli. 
Bu konuda başta Büyükşehir olmak üzere, Osmangazi ve Yıldırım belediye başkanlarının büyük çaba gösterdiklerini söylemek istiyorum.
Özellikle Başkan Aktaş'ın İstanbul Yolu dönüşümü şehrin çehresini değiştirecek nitelikte; ancak desteklenerek hızlanması gerekiyor.
Yıldırım'a ise hiç girmiyorum zira orası başlı başına bir yazı konusu. Bursa'nın bu merkez ilçesi adeta 600 bin kişilik köy durumunda.
Şehirleşme, eğitim, sağlık, ticaret, sanat, sosyal hayat her alanda adeta 50 yıl geride kalmış durumda. 
DOĞANBEY TOKİ
Kentsel dönüşüm demişken bugün Bursa üzerinde helikopterle attığınız turda eminim Doğanbey Tokileri görmüşsünüzdür.
Daha önce de mutlaka gördünüz. Siz İstanbul'daki tarihi yarımadanın silüetini bozuyor diye Zeytinburnu'ndaki gökdelenlerin bile tıraşlanmasını istemiştiniz. Tarihi şehirler konusundaki hassasiyetinizi biliyoruz. 
Doğanbey Projesi ise Bursa için çok daha kötü bir proje. Şehir plancılığı ve mimari alanında tez olabilecek türden bir proje adeta.
Üniversitelerde "Bir şehre ne yapılmaması lazım?" şeklinde bir soru sorulsa Doğanbey'in sadece bir fotoğrafı bile yeterli olur.
Mimar Sinan'ın "Dokusu bozulur" diye tek bir eser bile yapmadığı Bursa'ya böyle bir yanlış yapıldı. 
O yanlışı yapana siz gerekeni yaptınız; ancak marifeti ! şehrin ortasında öylece kaldı.
O marifetin düzeltilmesini de sadece Bursalılar değil, Bursa'yı seven, bu kente gelen, tarihe birazcık saygısı olan herkes istiyor.
Orası ile ilgili kesin ve gereken talimatı vereceğinizi umuyorum.
DOĞANBEYLİLER BİR DAHA MAĞDURİYET YAŞAMAMALI
Ancak oradaki daire sahipleri özellikle yapım ve teslim aşamasında çok sıkıntılar çektiler.
Birçok mağduriyetler yaşadılar. Kalp krizi geçirenler, intihar edenler oldu. 
Onlar bir kez daha en ufak bir şekilde mağduriyet yaşamadan bu sorun çözülmelidir.
Maliyet konusuna hiç girmiyorum. Bursa gibi tarihi önemi olan bir kadim payitahtın bu sorundan kurtulabilmesi için devletin, maddiyatı bahane edeceğini sanmıyorum, ihtimal de vermiyorum. 
Oradan çıkacak maliyet Bursa ve Bursalılardan önemli değil sonuçta.
BURSASPOR
Finali Bursaspor'la yapmak istiyorum...
Malum kentin gözbebeği, zor günler de değil artık zor yıllar geçiriyor.
Şampiyon Bursaspor, kulübe müdahale eden eski bir belediye başkanının, bazı iş bilmez başkan ve yöneticilerin ve bazı menfaat peşindeki başkan ve yöneticilerin ilaveten menajerlerin ve profesyonellerin marifetiyle ikinci lige kadar düştü. 
Bu durumun cezasını ise yukarıda saydığımız kişiler değil 3,5 milyon Bursalı çekiyor.
Günahları işleyenler rahatça gezerken, suçsuz milyonlarca insan kahır çekiyor anlayacağınız.
Kulübün 1 Milyar 100 milyon lira civarında borcu var ve bu borç yüzünden transfer yasağı var. 
Yönetici alacakları ve eski hoca ve futbolcu alacakları borcun hemen hemen yarısını oluşturtuyor.
Diğer yarısını ise vergi ,SGK, kira borçları ve banka kredileri...
Bursalılar sizden bu ikinci kısım için kolaylık sağlanmasını bekliyor. 
Bursaspor'dan 5-6 kat fazla borcu olan İstanbul'un üç kulübü transfer yasağı bile almıyor. 
Borçları Ankara'daki abileri ! tarafından siliniyor -Bu Beşiktaş Başkanı Çebi'nin bizzat ifadesidir-
Bu durumda da şampiyonluk yaşamış bir kulübün taraftarları olan Bursasporlular da o kulüplere verilen desteği kendi kulüpleri için de doğal olarak görmek istiyorlar.  
Sizden bir diğer beklenti de stadyumun tam anlamıyla bitirilmesi ve sponsorluk konusundadır. 
Timsah Park Stadı inşası başlayalı 11 yılı geçmesine rağmen hala tam anlamıyla bitirilememiştir.
Öyle ki bu nedenle hala orada uluslararası maçlar oynanamamaktadır. Bu sorunun da artık çözülmesi gerekmektedir.
Bu arada Bursa'da dünya çapında bir proje olan yerli otomobil Togg'u hayata geçiriyorsunuz. 
Bu durumda Togg'un, doğduğu şehrin kulübü Bursaspor'a stat ismi sponsoru olması konusunda desteğinizi de Bursasporlular istiyor ve hayal ediyor.
Son olarak Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'nin, Bursaspor'a devri konusu da Bursaspor'un bu sıkıntılardan kurtulması yolundaki olan reçetelerden birisidir
O konuda da Bursaspor camiası sizden destek istiyor.
Evet Sayın Cumhurbaşkanı'm...
Bursa'nın sorunları gördüğünüz gibi oldukça fazla. İlaveten göz göre göre büyük yanlışlara ve ihmallere de maruz kalmış bir kentiz.
Şehrin milletvekilleri veya Bursa teşkilatınız bu sorunları yeterince size aktarıyor mu bilemiyorum.
Ben Bursalı bir vatandaş ve gazeteci olarak dilim döndüğünce bu sorun ve eksiklerin sadece bir kısmını size ifade etmek istedim.
Dikkate alıp gereken talimatları vereceğinizi ümit ediyorum. 
SELAMLAR, SAYGILAR...
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?