KARAKTER MESELESİ 

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

KARAKTER MESELESİ 
24-11-2021

Yaşı müsait ve Bursaspor hafızası kuvvetli dostlar hatırlar “Fenerbahçe’de yedek kalmak bile şereftir, Ben zaten doğuştan Galatasaraylıyım, Fenerbahçe’ye geldiğim anda büyük kulüp neymiş gördüm, Bursaspor’da oynarken bu stada geldiğimde çok heyecanlanırdım, Ben artık Bursaspor forması giymeyeceğim, Türkiye’nin en büyük kulübüne geldim, Beni zaten çevrem Galatasaraylı bilir” tarzı açıklamaları ilk fırsatta Bursaspor’dan kaçıp giden eski futbolculardan çok duymuştuk.  

Üstelik bu futbolcuların çoğu da Bursalı ailelerin, Bursa’da doğup büyüyen, Bursaspor’da futbola başlayıp adını duyurmuş çocuklarıydı. 

Kısacası Bursaspor’da yetişen oyuncuların 1-2 istisna dışında Bursaspor’a karşı vefasızlık göstermesi yeni bir şey değil. 

Dışarıdan gelip Bursaspor’da adını duyurduktan sonra bu tarz hareket edenler de oldu tabi ki; ancak konumuz her şeylerini Bursaspor’a borçlu olan oyuncular. 

Bu durum günümüzde de artarak devam ediyor.  

Daha yeni Ali Akman olayını yaşamışken İsmail Çokçalış vakası ile karşılaştık. 

Bursaspor sayesinde adlarını duyurmuş olan bu gençler, yakın akrabalarının, menajerlerin veya kendilerini transfer etmek isten kulüp yöneticilerinin, hocalarının akıllarını çelmeleriyle yetiştikleri Bursaspor kulübüne ihanet ediyorlar.  

Para kazandırmadan kaçıp gitmelerini bırakın, oynamadıkları sezonun parasını bile peşin alıyorlar. 

Bursaspor’a vefayı geçtim ALLAH’tan korkmuyorlar. 

Buna karşın buraya gelene kadar Bursa’nın adını bile duymamış, haritada bile yerini bulamayacak elin Arjantinlisi “Ben Türkiye’de Bursaspor’dan başka bir kulüpte oynanmam” diyebiliyor. 

Bir Bosnalı Bursasporluluğun adeta kitabını yazacak kadar bu kulübe sevdalanıyor. 

Kongo asıllı bir Fransız Bursaspor’a olan sevgisini gittiği her yerde gösterebiliyor. 

Anlayacağınız bu işin Vakıfköy’de yetişmekle falan alakası yok.  

Bu direkt olarak karakter meselesi. 

Bir de forma giyip bilerek oynamayanlar var. Birkeresinde böyle bir oyuncuya "İş ahlakı yok" diye yazmıştım. 

Aradı sitem ediyor. Bilerek oynamadın, gereksiz kartlar gördün, sakatım dedin" dedim. 

"Para alamıyorduk, sözler tutulmuyordu" cevabını verdi. Yani bilerek oynamadığını itiraf etmişti.

Neyse bu tipler de ayrı konu.

Dürüst olmak, adaletli olmak, aidiyet duymak, iş ahlakına saygılı olmak, vefalı olmak karakterle alakalıdır.  

Bu sadece futbolcular için geçerli değil, taraftarlık anlayışı için de geçerlidir. 

Bursa ile hiçbir bağı olmayan, Türkiye’nin herhangi bir yerinden Bursa’ya gelip yerleşmiş ve bu kente duyduğu aidiyete Bursasporlu olmuş yeşil beyaz aşıkları olduğu gibi, yedi göbek Bursalı olduğu halde kendi şehrinin kulübüne sırtını dönüp İstanbul semt kulüplerinin peşine takılanlar var. 

İfade ettiğim gibi aidiyet ve vefa karakter meselesidir.  

Olmadı mı olmuyor işte. 

Ha bu demek değildir ki Vakıfköy’de ve futbol okullarında yetişen gençlere Bursasporluluğu, vefayı, aidiyeti aşılamak için hiçbir şey yapmayalım. 

O gençlere Bursasporluluk kadar aidiyeti, vefayı aşılayabilirsek zaten yıllardır yaşadığımız bu sıkıntı büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. 

Bu konuda ne yapılabilir? Diye soracak olursanız da şunu söyleyebilirim.  

Altyapılarda çalışacak gerçek bir Bursasporlu mentör sürekli olarak görevlendirilmeli. Genç dimağlarla sürekli temas halinde olmalı ve çeşitli organizasyonlar yapmalı.  

Aidiyet ve vefa duygusu gelişmiş oyuncular bu tarz yanlışları Bursaspor’a zaten yapmazlar. 

YİNE AYNI HATA MI YAPILACAK? 

Bursaspor’la alakalı; ama bu konudan farkı bir gelişme ile ilgili yazımı bitirmek istiyorum. 

Bursaspor 2. Başkanı Emin Adanur “Hedefimiz Süper Lig, takıma ara transferde takviye yapacağız; ama bu kez hata yapmayacağız” açıklamasında bulundu. 

Gayet güzel ve olması gereken bir açıklama; ancak inandırıcı değil.  

Hem “Hata yapmayacağım” diyorsun hem de hata yapmamak için gerekli adımları atmıyorsun. 

Kime danışacaklar o takviyeleri mesela?  

Kim karar verecek? 

Yine menajer yanıltmalarına kurban gitmeyeceğimiz ne malum? 

Kendi ve çevresinin futbola uzak olduğunu itiraf eden Adanur göreve geldiğinden beri gösterdiği çabaların üzerini hatalı transferlerle tamamen örtmek üzere olduğunun farkına varmalı artık. 

Bugüne kadar transferde kime danıştıysa uzak durmalı.  

Kendi karar verdiyse de müdahil olmamalı. 

Bursaspor küme düşerken kulübü yönetenler hatalarında ısrar ettikleri için ve yine yanlış kişilerden akıl almakta ısrar ettikleri için Bursaspor bu duruma düştü. 

Emin Adanur’ da transfer anlamında şu an aynı yolda ilerliyor. 

Acilen vazgeçmeli. 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?