Son üç yılda kulübün elde ettiği 300 milyon liradan fazla gelire rağmen kulübün borcunu 270 milyondan 500 milyona çıkarmayı başaran! Ali Ay ve saz arkadaşlarına artık ne desek boş.
Bursa ve Bursaspor tarihindeki yerlerini çok kötü bir şekilde aldılar.
Kulübün demirbaşlarına, elektronik eşyalarına, otobüsüne haciz gelirken son olarak da 1 senedir ödenmeyen elektrik borcu nedeniyle Timsah Arena’nın, İbrahim Yazıcı ve Orhan Özselek Tesisleri’nin elekrikleri kesildi.
Yöneticiler ve kulüp profesyonelleri borçlu olunan kişlerle temasa geçmeyi bırakın, telefonlarına dahi çıkmıyorlar.
Yani en azından belki bir uzlaşma sağlanacak; ama her konuda olduğu gibi bu alanda da berbat bir yönetim gösteriliyor.
Bunun neticesinde de küme düşme yetmezmiş gibi yaşayabileceğimiz ne travma varsa yaşıyoruz.
Artık “Bugün acaba ne olacak” diye endişe ile bekliyoruz.
Kulübünü gerçekten seven insanlar bu haberleri aldıkça yürekleri sızlıyor ve kendi evlerine ailelerine olmuş gibi üzülüyor.
Ama artık olan oldu. Üzülmeyi, ağlamayı bırakıp silkinmek ve “Ne yapabiliriz”i konuşmamız lazım.
Çünkü problemleri çözmek yerine sürekli şikayet edersek Ali Ay’dan farkımız kalmaz.
Yani hiçbir sorunu da çözemeyiz ve gittikçe batağa saplanmaya devam ederiz.
O yüzden artık çözümleri konuşalım.
BURSASPOR'A VEFA KAMPANYASI
Kulübü bu durumdan çıkartırsa taraftar çıkartır.
Taraftar “Ah vah” etmekten başka bir şey yapmazsa şehrin geri kalanından da bir şey beklemek hayal olur.
Bakın üç İstanbul kulübü de borç içinde yüzüyor. Üstelik borçları Bursaspor’un 7-8 katı.
Bu durumdan kurtulmak için taraftarlarından para toplayacak kampanya ve organizasyonlar yapıyorlar.
Bu gayet normal ayıp falan değil.
Bu konuda mevcut yönetimde yer alan Onur Özselek’e 5-6 ay kadar önce bir öneride bulunmuştum.
“Kulübe yardım için sırf bu amaçla Kulüp mağazalarında satılacak 1-2 çeşit ürün çıkartın, en azından birkaç delik kapanır” demiştim.
Daha da ileri giderek ürün modellerini de kendisine iletmiştim.
Çünkü öyle banka hesabı falan açmayla olmaz.
Kim bu zor günlerde Bursaspor’a omuz vermiş kim veriyor herkes görmeli.
Mesela tam göğsünde Bursaspor yazan basit; ama kaliteli bir tişört çıkartırsın.
O tişörtü 20-25 liraya mal edersin. Erkek, kadın, çocuk modelleriyle 50 liradan “Bursaspor’a vefa” gibi bir sloganla satışa sunarsın.
Taraftarlar bireysel olarak alır, ailesine, eşine dostuna hediye olarak da alır.
Derneklerden yardım istersin, ticaret ve sanayi odalarından da toplu alımlar talep edersin.
Böyle bir organizasyon Bursaspor’un borcunu kapatmaya yeterli olmaz tabi ki; ama en azından hacizler, elektrik borcu ve personel maaşlarının ödenmemesi gibi Bursaspor’un prestijini düşüren sıkıntılardan kulübü kurtarabilir.
En önemlisi Bursaspor’un kurtuluş mücadelesine bir meşale olur.
Yeni yönetim acilen transfer tahtasını açması ve transferle ilgilenmesi gerekirken bir de bu saçma sapan borçlarla boğuşmamalı.
Bu mali sıkıntıdan kurtulma mücadelesini camianın her ferdi vermeli.
İşte tüm bunların ışığında artık inşallah bir aksilik olmazsa 6 gün sonra kurtulacağımız Ali Ay’ı konuşmayı bırakıp Bursaspor’u kurtarmak için harekete geçelim.
Tabi ki bu organizasyonu ve kampanyayı kulüp yapmalı.
Kendi adıma bu konuda her türlü desteği vermeye de hazırım.
Önce biz Bursaspor aşıkları da üzerine düşeni yapmalıyız ki sonrasında şehrin geri kalanından her konuda destek isteyebilelim.