02-12-2020 17:00
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Joel D. Rayburn ve beraberindeki heyet ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.
Görüşmede İdlib meselesi başta olmak üzere Suriye krizi, siyasi süreç ve anayasa çalışmaları, terörle mücadele, mülteciler konusu ve bölgesel meseleler ele alındı. İdlib‘deki mevcut tablonun değerlendirildiği toplantıda, rejim ve destekçilerinin saldırganlığı ve ateşkes ihlallerine rağmen çatışmasızlık ortamının korunması yönünde Türkiye’nin sahadaki ve masadaki kararlılığı belirtildi. Muhtemel yeni krizlerin ve yeni bir göç dalgasının önlenmesi konusunda Türkiye’nin üstlendiği role vurgu yapılırken, 5 Mart mutabakatının muhafaza edilmesi noktasında Türkiye’nin çabalarına uluslararası toplumun destek vermesi gerektiği ifade edildi.
Rejimin siyasi süreci yavaşlatma girişimlerine karşın Suriye’de kalıcı barışın sağlanması için Anayasa Komitesi çalışmalarının desteklenmesi, özgür ve adil seçim ortamının oluşturulması, mültecilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşlerinin sağlanmasının gerekli olduğu ifade edildi. Bu yöndeki ortak çabaların yoğunlaştırılması gerektiği konusunda mutabık kalındı.
Suriye’deki terör gruplarına her türlü siyasi, ekonomik ve askeri desteğin kabul edilemez olduğunun altı çizildi. Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tehlikeye atacak hiçbir ayrılıkçı unsurun Suriye’nin geleceğini şekillendirecek siyasi sürece dâhil edilmemesi gerektiği ABD’li muhataplara iletildi. DEAŞ, PKK/PYD/YPG dâhil tüm terör örgütlerine karşı ayrım yapılmaksızın ortak mücadelenin gerekliliği vurgulandı.
Görüşmede İdlib meselesi başta olmak üzere Suriye krizi, siyasi süreç ve anayasa çalışmaları, terörle mücadele, mülteciler konusu ve bölgesel meseleler ele alındı. İdlib‘deki mevcut tablonun değerlendirildiği toplantıda, rejim ve destekçilerinin saldırganlığı ve ateşkes ihlallerine rağmen çatışmasızlık ortamının korunması yönünde Türkiye’nin sahadaki ve masadaki kararlılığı belirtildi. Muhtemel yeni krizlerin ve yeni bir göç dalgasının önlenmesi konusunda Türkiye’nin üstlendiği role vurgu yapılırken, 5 Mart mutabakatının muhafaza edilmesi noktasında Türkiye’nin çabalarına uluslararası toplumun destek vermesi gerektiği ifade edildi.
Rejimin siyasi süreci yavaşlatma girişimlerine karşın Suriye’de kalıcı barışın sağlanması için Anayasa Komitesi çalışmalarının desteklenmesi, özgür ve adil seçim ortamının oluşturulması, mültecilerin gönüllü ve güvenli geri dönüşlerinin sağlanmasının gerekli olduğu ifade edildi. Bu yöndeki ortak çabaların yoğunlaştırılması gerektiği konusunda mutabık kalındı.
Suriye’deki terör gruplarına her türlü siyasi, ekonomik ve askeri desteğin kabul edilemez olduğunun altı çizildi. Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tehlikeye atacak hiçbir ayrılıkçı unsurun Suriye’nin geleceğini şekillendirecek siyasi sürece dâhil edilmemesi gerektiği ABD’li muhataplara iletildi. DEAŞ, PKK/PYD/YPG dâhil tüm terör örgütlerine karşı ayrım yapılmaksızın ortak mücadelenin gerekliliği vurgulandı.
