Ankara
Yonhap'ın haberine göre, Hükümet Politika Koordinasyon Ofisi Başkanı Bang Moon-kyu, basın toplantısında, Japonya'nın tahliye planına ilişkin değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı.
Japonya'nın süreci planlandığı gibi yürütmesi durumunda atık suyun okyanusa boşaltılmasının uluslararası güvenlik standartlarına uyumlu gerçekleşeceğini aktaran Bang, Seul hükümetinin bu sonuca kendi hazırladığı raporla vardığını ifade etti.
Bang, söz konusu raporun, hükümet desteğiyle bilim insanlarından oluşan uzman heyetin mayısta Japonya'daki santralde yerinde yaptıkları incelemeye ek olarak UAEA’nın tahliye planını güvenlik standartlarına uyumlu bulan raporu da göz önünde bulundurularak hazırlandığını kaydetti.
Japonya'nın atık suyu arıtma ve tahliye planını konu alan raporunun da derinlemesine incelendiğinin altını çizen Bang, sudaki radyoaktif madde miktarının Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) olarak tanınan filtrelemenin kullanılmasıyla ulusal standardın altına inebileceğini belirtti.
Bang, hükümetin Fukuşima'dan gelen deniz ürünleri üzerindeki ithalat yasağını kaldırmayacağını söyledi.
"Mevcut ithalat yasağının yürürlükte kalacağını bir kez daha vurguluyorum." diyen Bang, Japonya'nın ihraç ettiği deniz ürünlerinin güvenli olduğunu kanıtlaması gerektiğini ifade etti.
UAEA raporuna itibar edileceği açıklanmıştı
Güney Kore hükümeti, 5 Temmuz’da UAEA'nın Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki radyoaktif atık suyun tahliyesine yeşil ışık yakan raporuna saygı duyulacağını bildirmişti.
UAEA'nın raporuna itibar edeceklerini belirten yetkililer, söz konusu raporu inceleyip kendi bilimsel raporlarını hazırlayacaklarını kaydetmişti.
Atık suyun denize tahliyesi planı
UAEA, 4 Temmuz’da atık suyun denize tahliyesi planının, güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu açıklamıştı.
Tokyo hükümetinin tahliye kararına, komşu ülkeler tepki göstermişti.
Resmi takvim açıklanmamasına rağmen okyanusa tahliye periyodunun, bu yılın yaz aylarında başlatılacağı duyurulmuştu.
Mart 2011'de, 9 büyüklüğündeki deprem ile tsunaminin, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki reaktörde yol açtığı nükleer erime sızıntıya sebep olmuş, santralin etrafı tahliye bölgesi ilan edilmişti.
