İzmir'de 2012 yılında, metro istasyonunda, üniversite öğrencisi genç bir kızın etek altı görüntülerini çektiği iddiasıyla yakalanan dershane öğretmeni F.Ç.'nin bilgisayarında bulunan yüzlerce suç delilini sahte tutanak düzenleyip yok ederek serbest kalmasını sağladıkları ileri sürülen İzmir Emniyeti eski Asayiş Şube Müdürü Ö.D.'nin de aralarında bulunduğu 4 polisi gözaltına aldı. Soruşturma kapsamında, Tunceli Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan F.Ç. de Tunceli'de gözaltına alınıp İzmir'e getirildi. İşlemleri tamamlanan 5 şüphelii, 'Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve bu suça azmettirmek, iştirak halinde suç delilerini yok etme, gizleme veya değiştirme, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi ve suçluyu kayırma' iddiasıyla adliyeye sevk edildi. İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği şüphelilerden polis A.K. ile öğretim görevlisi F.Ç.'yi tutukladı. Diğer 3 polis ise tutuksuz yargılanmaları koşuluyla serbest bırakıldı. Öğretim görevlisi F.Ç., hakkında 2012 yılında yapılan soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildi.
2014 yılında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde tanık olarak ifadesi alınan Bayram S., dershanede çalışan bir kimya öğretmeninin metro istasyonunda anahtar görünümündeki kamera ile genç kızların uygunsuz görüntülerini çektiği, götürüldüğü ahlak bürosunda, üzerinde çıkan flash bellek ve kamera evraka dahil edilmeden sahtesi ile değiştirildiğini, bunu yapanlarında da emniyet müdürü, amiri ve polis memuru olduğunu, kriminale sahte belgeler gönderildiğini, emniyet içerisindeki bir grubun devreye girip delilleri kararttığı iddiaları üzerine terör suçları Savcısı Okan Bato, adı geçen şüpheliler hakkında soruşturma başlattı.
İLK KEZ HAKİM KARŞINDA
Yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Bugün aynı mahkemede yapılan ve sabah saat 10.00'da başlayan duruşmaya görüntüleri çektiği iddia edilen öğretim görevlisi olan F.Ç., dönemin emniyet müdürü Ö.D., emniyet amiri N.U., komiser S.C.Y., 26'şar yıl 6'şar ay, polis memuru A.K., hakkında ise 18 yıl 6 ay yıl hapis cezası istemiyle yargılandıkları davada ilk kez hakim önüne çıktı. Duruşmaya 2'si tutuklu yargılanan 5 sanık ile mağdur M.Ş.U., ile tarafların avukatları katıldı. SEGBİS (Görüntülü sistemle) ifadeleri alınan sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanık öğretim görevlisi F.Ç., "Metroya binmek için yürüyordum. Elimdeki anahtarlık yere düştü. Onu almak için eğildim. Ben kimsenin görüntüsünü çekmedim. Polis, mahkeme kararı olmadan bilgisayarıma el koydu. İlk olayda savcılıkça serbest bırakıldım. Daha sonra soruşturma bitiminde takipsizlik kararı verildi. Ben eğitimciyim, neden böyle bir şey yapayım. Bana iftira atıyorlar. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" dedi.
Diğer sanıklarda üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Sanıklar, her işi usulüne uygun yaptıklarını, bir komployla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Mağdur M.Ş.U., olaydan dolayı psikolojisinin bozulduğunu, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı hakim Hüseyin Yaşar Özyavuz, duruşmanın uzaması nedeniyle tanık olarak dinlenmek için çağırılan aralarında olayla ilgili emniyet mensuplarının da bulunduğu 18'e yakın tanığı bir sonraki celsede dinlenmesine, tutuklu sanıkların tahliye istemini reddedip, yaklaşık 9 saat süren duruşmayı ileri tarihe erteledi.
