İtalya'nın başkenti Roma'da dün yapılan Uluslararası Libya Konferansı'na katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, burada ülkenin önde gelen yüksek tirajlı Corriere della Sera gazetesine demeç vererek, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Röportajda Çavuşoğlu, "Anlamamız gereken şudur ki, şayet biz DAEŞ'i ortadan kaldırmazsak, onlar gelip bizi ortadan kaldıracaktır. Bu bağlamda Libya kritik öneme sahiptir" ifadesini kullandı.
Ege'de dün bir Rus savaş gemisinin, Türk balıkçı teknesine ateş açmasıyla yaşanan son gerilim için Çavuşoğlu, "Bizimki sadece bir balıkçı teknesiydi. Bana, Rus savaş gemisinin tepkisi abartılı gibi geldi. Rusya ile Türkiye, önceden sahip oldukları güven ilişkisini yeniden tesis etmeliler. Bizim de sabrımızın sınırı var" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Rusya'nın 24 Kasım'daki sınır ihlalinin tek vaka olmadığını vurgulayarak, röportajda şunları kaydetti: "Ruslar daha önce de muhtelif kereler uyarılmıştı ve bizler de bu noktaya varmayı asla istemezdik. Haklı olan biz olmamıza rağmen, diyalog yolunu izlemeye devam ettik ve üstelik, Rusya, Cumhurbaşkanımız ve ailesi hakkında hoş olmayan suçlamalar yapmış olmasına rağmen. Rusya, kendisini gülünç bir konuma soktu ve hiç kimse bu ülkeye inanmadı. Moskova'ya uygulanan batılı yaptırımları şimdiye kadar desteklemeyen tek NATO üyesi ülke olduğumuza dikkat çekiyorum ve bunu korktuğumuz için değil, iki ülke arasındaki dostluğa önem verdiğimiz için yapıyoruz".
"DAEŞ'in petrol kaçakçılığından kim fayda sağlıyor?" şeklindeki soruya da Çavuşoğlu, "Vergi gelirlerimizin yüzde 25'i petrol ve petrol ürünlerinden geliyor. Bu nedenle, kaçakçılıkla mücadele etmek bizim açımızdan büyük önem taşıyor. Esed rejimine petrol satan ve aralarında bazı Rusların da olduğu bir isim listesi hazırladık. Ayrıca, 2013 Ekim'inde DAEŞ'i terörist örgütler listesine dahil eden ilk ülkeler arasında olduğumuzu da unutmayalım"yanıtını verdi.
Bakan Çavuşoğlu, "uluslararası toplumun terörü yenmek istediğinin ancak Suriye'de Devlet Başkanı Beşşar Esed'in rolü noktasında Ankara ile Moskova'nın farklı yaklaşımlara sahip olduğunun" hatırlatılması üzerine, "Nihayet birçok ülke, bizim yıllardır yinelediğimiz haliyle DAEŞ'in ne kadar tehlikeli olduğunun farkına vardı. Bu mücadeleyi kazanmak için sadece hava operasyonları yeterli değil, karadan da gerekiyor. Ne yazık ki, Rusya, Suriye'de teröristlere karşı mücadele etmiyor. Sayılar, Rus hava operasyonlarının yüzde 8'inin DAEŞ'e karşı, yüzde 92'sinin ise Türkmenler ve Esed'in muhaliflerine yönelik olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
LİBYA KONUSU
"Libya'da ulusal birlik hükümeti kurulması ve terörle mücadelenin önemine işaret edilerek, bu konuda iyimser olup olmadığının" sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Roma'daki görüşmeler çok verimliydi ve biz oy birliğiyle bir karara vardık. Tabii ki, bu sadece ilk geçişti ama önemli olan Irak ve Suriye'de yapılan hataları tekrar etmemek. Burada iki nokta var. Biri, demokratik yapının güçlendirilmesi diğeri de yeni bir anayasa için taslağın hazırlanması" ifadesini kullandı.
"KOBANİ'Yİ YENİDEN İNŞA EDİYORUZ"
Çavuşoğlu, "Suriye'de DAEŞ ile mücadele eden Kürtlerin desteklenmesine" yönelik soruyu da,"Bizim Kürt halkıyla bir problemimiz yok ama terörist gruplar PKK ve onun Suriye'deki uzantısı olan PYD'ye karşı çıkıyoruz. Kürtlerin, Kobani'deki mücadelesini desteklemediğimiz doğru değil. 200 bin kişiye kucak açtık ve şu anda da şehri yeniden inşa ediyoruz. Fakat, PKK ve PYD, kendi alanlarını yaratmak üzere Suriye'yi bölmek istiyorlar" şeklinde cevapladı.
Türkiye'de "Denize düşen yılana sarılır" diye bir atasözü olduğunu anımsatan Bakan Çavuşoğlu, "Biz bu tuzağa düşmedik. İyi terörist, kötü terörist yoktur" diye konuştu.
Gazetedeki röportajda, Çavuşoğlu'nun, "terörle mücadele, Suriye meselesi, Rusya ile kriz konularında Ankara'nın bakış açısını net şekilde ortaya koyduğu ve Türkiye-Rusya ilişkilerindeki ateşe bir kez daha su dökmeye çalıştığı" ifadelerine yer verildi. (AA)
