Karagülmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının 1923 yılında Erzincan'da bıçak imalathanesi açtığını, kendisinin de mesleği ondan öğrendiğini ve daha sonra yerleştikleri Bursa'da, 60 senedir aralıksız olarak bu işi sürdürdüğünü söyledi.
Kılıç, bıçak ve kama yapımının çok meşakkatli olduğunu, sabır gerektirdiğini dile getiren Karagülmez, araba ve fayton makaslarını uygun şekilde kestikten sonra, kömür fırınında yüksek derecede ısıttığını, daha sonra çekiç darbeleriyle şekil verdiğini anlattı.
Bıçak, kama, kılıç ve diğer kesici aletleri yağlayıp ıslattıktan sonra yeniden şekillendirdiğini ifade eden Karagülmez, şöyle konuştu:
"Mesleğimi çok seviyorum. Yorucu ama zevkli bir iş. Ürettiğim dövme kılıçlar bin yıl dayanır çünkü 6 milimetre kalınlığında yapıyoruz. Bir kılıç, yapım aşamasında 36 defa elden geçiyor. Önce ocakta ısıtıyoruz, sonra da taşla düzeltme yapıyoruz. Enini boyunu ayarlıyoruz. Sonra oluklarını açıyoruz. Sulamasını yaptıktan sonra kılıç şekil alıyor. Ağzını parlatıp sapını yapıyoruz. Kılıçların sapı kemikten oluyor, kınını ağaçtan yapıyoruz. Üzerine deri çekiyoruz. Hakiki bir savaş kılıcı yapmak bir ayı alır. Kılıcı döverken kaç defa vurduğumu tam bilmiyorum ama 500-600'ü bulur."
Karagülmez, iki oğlunun, bu işten geçimlerini sağlayamadıklarını düşünerek başka meslekleri tercih ettiğini belirtti.
Müzeler için de kılıç ürettiği bilgisini veren Karagülmez, katıldığı tasarım yarışmalarında ödüller aldığını, ancak mesleğe ilginin iyice azalması yüzünden iki yıl sonra bu işi bırakmayı düşündüğünü sözlerine ekledi.