Kanserin kontrolsüz hücre çoğalmasıyla ortaya çıktığını anlatan Yetgin, "Kanser genetik özellikler, hayat tarzı ve çevre faktörlerinden kaynaklanan önlenebilir bir hastalıktır. Çevre faktörleri, hayat tarzı ve beslenmenin düzenlenmesiyle yüzde 50'si önlenebilir. Kolon kanserleri sindirim sisteminin en sık rastlanılan tümörleridir. Erkeklerde akciğer kanserinden, kadınlarda da meme kanserinden sonra en sık görülen kanserlerden biridir" ifadelerini kullandı. Yetgin, 50 yaşından sonra kolon kanseri görülme sıklığının arttığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Erken teşhis konulması halinde kanser hücreleri sadece kolon içiyle sınırlı olarak tespit edilebilir. Erken tanı konamaması halinde ise kanser yakın organlara, lenf bezlerine ve kan dolaşımı yoluyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılım gösterebilir. Bu yüzden 50 yaşından sonra düzenli kontroller yaptırmak önemlidir. Kolon kanserinin oluşumunda aşırı yağlı, kırmızı et ağırlıklı beslenme, şişmanlık, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra polipler etkilidir. Tarama kolonoskopileri sırasında kalın bağırsakta polip görüldüğünde kanserleşmeden alınarak hastalığın önlenmesi mümkün olmaktadır. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri hikâyesi bulunması da bu kişilerde kolon kanseri riskini artırmaktadır. Meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde de 50 yaşını beklemeden kolon kanseri açısından tarama yapılması tavsiye ediliyor." Yetgin, kolon kanserlerinde hayat kurtarıcı tedavinin erken safhada gerçekleştiğini, kolon kanserinden korunmanın mümkün olduğunu kaydetti.