Antalya’da devam eden ‘WinterLeague Convention Hosted by Antalyaspor’ (WL Convention) etkinliğinde, Didem Dilmen’in moderatörlüğünü yaptığı, ‘Kadın futbolunun küresel gelişimi’ başlıklı panelde, eski futbolcu ve yönetici Ebru Köksal, Kadın Milli Takımı Başantrenörü Necla Güngör ve eski futbolcu Jesica Carmıklı bir araya geldi.
Katılımcılar, kadın futbolunun dünyada gelecek 10 yılın en büyük spor trendi haline geleceği görüşünde birleştiler. Türkiye’de kadın futbolu yayının yeterli olmadığına dikkat çeken konuklar, kadın futbolunun gelişmesi için TV yayınlarının artmasını istedi. "Biz de büyük statlarda oynamak istiyoruz"
Kadın futbolunun dünyada hızlı bir yükseliş içerisinde olduğunun altını çizen Milli Takımı Başantrenörü Necla Güngör, “Kadın futbolu sizi içine çeken bir branş. İngiltere-Almanya finalini 50 milyon kişi takip etti. Türkiye’de de kadın futbolu dünyadan etkileniyor. Yatırımlar bu yönde yapılıyor. Ama yeterli değil. Çok iyi yatırımlar yapılmalı” dedi.
"Ciddi bir pazar oluşabilir"
Taraftar kadın oyuncuları TV’de ya da dijital ortamda görünce o oyuncu ile temas kurmak istediğine dikkat çeken Necla Güngör, “TV yayını için büyük statlarda oynamak gerekiyor. İngiltere’de kadın takımları, kendi statlarında oynuyor. Yayıncı kuruluşlar iyi bir yayın için, tribünleri, taraftarı göstermek istiyor. Kameralarını rahatça kurmak istiyorlar. Oysa kulüpler çimlerin zarar göreceğini söylüyor. Kadınlar çimlere ne kadar zarar verebilir? Teknoloji gelişti, o çimler kısa sürede kendini yenileyebilir. Kadın maçlarını kalitesine bakmadan yayınlatmalıyız. Kadın futbolunda, aile, anne-çocuk gibi figürler var. Bununla ilgili ciddi bir pazar oluşturulabilir” diye konuştu.
"Rol modeller bulmalıyız"
Türk kızlarının önünde birçok engel olduğuna vurgu yapan Jesica Carmıklı, ’’Türkiye’ye gelip bu engelleri görünce çok şaşırdım. Oysa onların da ’Ben yapabilirim’ demesi lazım. Ben Amerika’dayken Mia Hamm, Julia Hayden gibi ünlü kadın futbolcuları erkek futbolculardan önce tanıdım. Genç kızlar onlardan ilham aldı. Rol modellik çok önemli. Amerika’da kadın futbolu böyle gelişti. Biz de Amerikan sistemini alabiliriz. Liderlere ihtiyacımız var. İyi bir rol model seçilmeli. Taraftarlarla bu işi büyütebiliriz diye düşünüyorum. Beşiktaş maç günlerinde bizim tanınmamızı sağladı. BJK TV2de maçlarımız yayınlanınca, genç kızlar, ’’Beni de ileride ailem buralarda görebilir’ diye düşünmeye, hayal kurmaya başladı. Kadın futbolu, erkeklerden farklı piyasalara hitap edebilir. Kadın futbolunu izleyenler arasında çok geniş bir profil var. Beşiktaş’ta inanılmaz seyircilere ulaştık. Bu bize gelecekte nerelere ulaşabileceğimizi gösterebilir’’ dedi.
"Kaynaklar eşit paylaştırılmalı"
İş hayatındaki bir ayrımcılık sonucunda kadın futbolunda yönetici olduğuna dikkat çeken Ebru Köksal, ’’İkinci çocuğum olduktan sonra çalıştığım yerden artık faydalı olamayacağımı söyleyerek beni iş yaptığımız Galatasaray kulübüne tavsiye ettiler. Bir tesadüf sonucunda 23 yıl boyunca futbolda ve kadın futbolunda yöneticilik yaptım. Hala dünyada hakemlerin yüzde 10’u, Antrenörlerin yüzde 7’si, yöneticilerin yüzde 9’u kadın. Oysa futbolu yüzde 50-50 izliyoruz. Kadınların öncelikle elit oyuncu olmaları, ardından da yönetici olmaları gerekiyor. Önümüzde engeller var. Her şey yatırımlarla başlıyor. Yatırımın sadece yüzde 2’si kadın futboluna gidiyor. Oysa erkek futbolundan sadece yüzde 2 tasarruf yapılsa, kadın futbolunun geliri yüzde 100 artacak. Büyük statlarda yüksek maliyet nedeniyle oynanmasına hoş bakılmıyor. İş yatırım yapmaktan geçiyor. Eşit bir şekilde kaynaklar paylaştırılmalı. Kadın futbolcular hala amatör ya da yarı profesyonel olarak oynuyor. Yan işler yapmak zorunda kalıyorlar. Dünya standartlarında kontratlar olmalı. Dünyada da bir çok antrenör az ücret alıyor. Her şey kaç maç yaptığınla ilgili” diyerek sözlerine nokta koydu.