Gökçeada'da bir yandan küçükbaş hayvancılık ile uğraşılıyor, diğer yandan da organik tarımı geliştirmek için çaba sarfediliyor. Ancak, küçükbaş hayvancılıkta meraya başıboş salma alışkanlığı adanın tarımsal gelişiminin önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Başıboş bırakılan koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanlar nedeniyle adanın tarıma elverişli topraklarının büyük bölümü ekilip, dikilemiyor. Başıboş gezen küçükbaş hayvanlar, tarım yaparak geçimini sağlayanların korkulu rüyası oluyor.
Meraya başıboş salınan küçükbaş hayvanların son mağdurlarından biri ise Gökçeada İlçesi'nde organik bağcılık ve zeytincilik yapan ve toplam 250 dönüm bağı bulunan 75 yaşındaki inşaat mühendisi Nusret Avcı oldu. Ada merkezinde Çınarlı Mahallesi Kabya Mevkisi'nde Avcı'ya ait bağa giren keçi sürüsü, yaprakları ve filizleri yedi. Gökçeada'nın üzüm çeşitlerinden ünlü 'Kalabaki' ile Fransız çeşitlerinden 'Pino Niovar' cinsi şaraplık üzümlerin yetiştiği 60 dönümlük bağda büyük zarar meydana geldi.
Bağın sahibi Nusret Avcı, Gökçeada adına üzgün olduğunu belirterek "Başıboş hayvancılığın meydana getirdiği zararın tipik bir örneğini yaşadık. Geçen yıl dolu felaketi nedeniyle ürün alamamıştık. Bu yıl için büyük umut taşıyorduk. Ama başıboş gezen keçilerin gazabına uğradık. Artık bu yıl ürün alınması mümkün değil" dedi.
Bağa zarar veren keçi sürüsünden üçünü de yakaladıklarını belirten Avcı, "Keçilerin kulağında işaret var. Buradan kime ait olduğu ortaya çıkacak. Durumu jandarmaya ve İlçe Tarım Müdürlüğü"ne bildirdik. Geldiler tespit yaptılar. Tutanaklar tutuldu. Şimdi konu savcılığa intikal edecek. Ancak, benim yaşadığım zararın karşılanmasından daha önemli olan bir şey var. O da adanın aynı sebepten dolayı tarımsal gelişmeyi sağlayamaması. Bu yaşanan olay adanın kaderi değildir ve olmamalıdır. Adaya yapılmış en büyük kötülüktür. Geçmiş yıllarda da keçi koyun yetiştiriliyor ancak kimsenin bağına bahçesine zarar vermiyordu. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor" diye konuştu.