5. Aile Mahkemesindeki duruşmaya, davacı Hakan Yılmaz'ın, babası olduğunu öne sürdüğü 2007 yılında vefat eden tekstilci iş adamının yanında çalışan 3 kişi ile taraf avukatları katıldı.
Tanık olarak dinlenilen çalışanlar, eski patronları vefat ettikten sonra bazılarının, akrabası olduğunu ileri sürerek şirkete gelip para istediklerini iddia etti.
Mahkemenin hakimi, iş adamının mezarının açılarak DNA örneği alınıp alınamayacağına ilişkin karar verilebilmesi için diğer tanıkların da dinlenilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Yılmaz, dava sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, 2009'da riskli bir ameliyata girmeye hazırlanan annesinden, babasının başka birisi olduğu iddiasını duyunca büyük şok yaşadığını belirtti.
Soyadını annesinin ilk eşinden aldığını aktaran Yılmaz, "Annem bana ilk evliliğinin ardından dini nikahla kısa süre yaşadığı iş insanının oğlu olduğumu söyledi. Annemin üçüncü eşi, beni ilk eşinden sanarak büyütmüştü." dedi.
Yılmaz, bu iddianın peşine düştüğünü, 2010'da açtığı babalık davası devam ederken iş adamının bazı yakınlarından tehditler aldığını ileri sürdü.
Bunun üzerine yaklaşık 2 yıl sonra davayı geri aldığını dile getiren Yılmaz, "Bu davada henüz DNA örneği istenmemişti. Birkaç yıl sonra Anayasa Mahkemesinin kararıyla babalık davası tekrar açılabilince ve bizi tehdit edenlerin başında gelen kişinin vefatı üzerine geçen yıl yeniden dava açtık." ifadelerini kullandı.
Soy bağını öğrenmek istediğini anlatan Yılmaz, "56 yaşındayım, bu saatten sonra maddi bir amacım yok. En azından nüfus cüzdanıma gerçek babamın kim olduğunun yazılmasını istiyorum." diye konuştu.
Hakan Yılmaz ayrıca, 44 yaşına kadar gerçek babası bildiği annesinin ilk eşinin mezarının açılıp DNA örneklerinin karşılaştırılmasını da talep ettiklerini, bu sürecin de Isparta'da sürdüğünü sözlerine ekledi.