Çöp toplama aracından 12 Ocak 2024 tarihinde düşerek beyin ölümü gerçekleşen Tunceli Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Zülfü Çelikdemir’in ailesi, belediyeye ve başkan Fatih Mehmet Maçoğlu’na, çocuklarının ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle tepki gösterdi.
Tunceli Belediyesi’nde 7 yıldır temizlik işçisi olarak çalışan Çölyak hastası 38 yaşındaki Zülfü Çelikdemir, 12 Ocak 2024 günü merkez Cumhuriyet Mahallesi’nde çöp toplama aracından düşerek beyin kanaması geçirmişti. Sürücü ve diğer işçinin düştüğünü fark etmediği Çelikdemir, olayı gören vatandaşların haber vermesi üzerine ambulansla Tunceli Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Beyin kanaması geçirdiği öğrenilen Çelikdemir burada yoğun bakım ünitesine alınmış ardından da Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne sevk edilmişti.
14 Şubat tarihinde beyin ölümü gerçekleşen Zülfü Çelikdemir’in ailesi olayda ciddi kusuru bulunduğunu söyledikleri Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile ilgili birim amirlerini protesto etmek için Tunceli Belediyesi önüne geldi.
Burada açıklama yapan Çelikdemir’in ablası Zülfünaz Çelikdemir, “Bizler Zülfü’nün hakkını sonuna kadar savunacağız, bu davanın sonuna kadar takipçisiyiz. Zülfü’nün 14 Şubat’ta beyin ölümü gerçekleşti. Bu iş kazası değil belediye ait bir cinayettir” dedi.
Çelikdemir’in dayısı Hüseyin Salan, kazadan 10 gün önce yeğeninin izin talebinde bulunduğunu belirterek, “Araştırılmadan, soruşturulmadan iş yoğunluğu gerekçesiyle aynı gün izin talebi reddediliyor. Eğer yeğenime o gün izin verilmiş olsaydı belki bugün yaşıyor olacaktı. Bunun sorumlusu birim amiri ve Maçoğlu’dur. Maçoğlu, burada bir çete kurmuştur. Belediyecilik yapmıyor çetecilikle belediyeye yönetmektedir. İnsanların hiç yoktan ölümüne sebep olmuştur. Bunlar suçlu ve katildir” diye konuştu.
Defalarca belediyeye gidip ricada bulunduğunu dile getiren baba Seyit Ali Çelikdemir ise “Dilekçeler yazdık. Bunları bir nüshası bizde bir nüshası belediyede. Bana dediler ki şu an personel izinde bunun izni yok dediler. Sonra 2 ay izni var dediler. Çocuk 7 senedir çalışıyor. Sonra muhasebeden baktık çocuğun 156 gün izni var. Ona rağmen reddediliyor. 40 gündür hastanede bu çocuğun başındayız. Yazık değil mi? üniversite mezunuydu. Yüzde 51 engelli raporu var. Arkadaşı şoför mahallinde oturuyor kendisini o hasta haliyle arabanın arkasına bırakıyor. Bu düştü mü yoksa öldürdüler mi? Çocuğu öğretmenler görüyor. Ben üşüyorum diyor ceket veriyorlar, şemsiye tutuyorlar. Çocuk kendinden geçiyor. 38 yaşında bir genç. Tüm Tunceli halkı onu tanıyor. Adalet yerini bulsun. Bugün bana yarın size olmasın. Benim gözyaşlarım dinmiyor. Ben bu acıyı yaşıyorum. Hızır orucundayız dileğim o acıyı onlar da yaşasın. Çünkü benim evladımı koparıp aldılar” şeklinde konuştu.