Bizans Dönemi İmparatorluğunun son yıllarında kullanılan, Eğrikapı-Ayvansaray arasındaki Blakhernai Sarayından günümüze kalan tek yapı olarak bilinen Tekfur Sarayı ve Anemas Zindanlarının restorasyonları sona erdi. İçerisinde çini, cam, çömlek eserlerinin sergilendiği Tekfur Sarayı ile 14 hücre odasından oluşan Anemas Zindanlarında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bir takım incelemeler gerçekleştirdi. Tekfur Sarayında yapılan çalışmaları beğendiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Ben açıkçası çok beğendim. Sadece bu çalışmanın güzel olması önemli değil. Büyükşehir Belediyesinin de bu çalışmalara katkıda bulunması çok önemli. En önemli görev burada yol ortağımız olacak belediyelerdir. Belediyelerle birlikte bu çalışmaları çok hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliriz. Sonuçta ilin yönetiminden belediye sorumlu olduğu için tescilli binaların ve yapıların turizm cazibe noktaları haline getirilmesi belediye ile birlikte bakanlığımızın görüşleri alınarak yapılan ortak bir çalışma yöntemi. Biz bunun ikinci aşamasını devam ettireceğiz belediye ile birlikte. Bunları ziyaretçilere sunma açısında da tek kartlı bir müze sistemine geçerken daha da geliştirmiş olacağız. Önemli olan İstanbul’un tek marka şehir olması turizmde. Dünya markası olan şehirlerimizden. Daha öncede söylediğim gibi biz marka şehir sayısını arttırmak istiyoruz. Burada da tek marka şehir olan İstanbul’umuzu marka cazibesini geliştirmek istiyoruz daha da cazip hale getirmek istiyoruz. Bu bakımdan bizim belediye ile yapmış olduğumuz iş birlikleri önemli. Kültür ve sanat, tarih, arkeoloji hepsi beraber ne kadar etkili arttırabilirsek marka değerini o kadar arttırmış olacağız İstanbul’un” dedi.
“TÜRKİYE’YE GELEN TURİSTİN ÜÇTE BİRİ İSTANBUL’A GELİYOR” İstanbul’un turizm noktasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, yapılacak olan çalışmalar ile İstanbul’u cazibe merkezi haline getireceklerini söyledi. Bakan Ersoy, “Turizm cazibesini arttıracak. İstanbul çok önemli. Türkiye’ye gelen turistin üçte biri İstanbul’a geliyor. Buradan da Marmara Bölgesi olarak yakın bölgelere dağlıyor. Dünyanın en büyük havalimanının da İstanbul’da olmasıyla potansiyeli arttı, gelişimi çok kolay. Dünyanın en çok noktasından sefer düzenleyen havalimanı olarak düşündüğümüzde bizim için çok önemli. Bizim için çok önemli bir potansiyel arz ediyor. Açıkçası 2023 hedeflerine ulaşmamız da en etkili silahlarımızdan birisi olacak diye düşünüyorum. Geçen sene çok ciddi bir artış yaşandı. Yine bir yüzde 30, yüzde 50 bir artış bekliyoruz müze ziyaretçi sayılarında. Hem müze ziyaretçi sayılarımız artıyor hem de elde ettiğimiz gelirler artıyor. Bu bağlamda bizim müzelerimize daha çok yatırım yapma şansımız oluyor. Bu sene özellikle müzelerin kullanımı ile ilgili bütçe ayırdı bakanlığımız. En çok ziyaretçi alan ilk 50 müze arasında 90 günlük bir çalışma ile kullanım alanları olsun, acil yatırım gereken bölümleri olsun o kaynak hızlı bir şekilde gerçekleşti. Bundan sonra daha rahat edeceğiz. Çünkü bizim nitelikli turistten ve turizm gelirlerini arttırmamızdan konaklama dışında harcaması yüksek turistleri hedeflememiz lazım. Konaklama dışında harcama yapacak ortamları oluşturmamız lazım. Müzelerde bunların başında geliyor” şeklinde konuştu. (İHA)