İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (İMSİAD) düzenlediği toplantıya katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, muharrem ayının Müslümanlar için önemli olduğunu söyledi. Müslümanların içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Güllüce, “Muharrem ayı bizim için kutsal bir gündür. Ama böyle bir günde Türkiye’de problemlerimiz var. Güneydoğu’da problemlerimiz var. Suriye’de Müslümanlar denizlerde hayvanlar gibi boğulup ölüyor. İslam alemi asırlarca sığınma bölgesi iken, batı dünyasında zulüm görenlerin sığınacağı emin yerler iken, şimdi batıya geçmek isteyen Müslümanlar, şimdi çocuğuyla birlikte, parçalanmayı göze alarak, batıya, Avrupa’ya koşmaya çalışıyor. Bu bizi üzer, ama duadan eksik kalmamamız lazım” dedi.
Türkiye’de birçok şeyin değiştiğini hatırlatan Güllüce, herkesin bir mantalite meselesi olduğuna dikkat çekti. Zihinlerde değişime ihtiyaç olduğunu söyleyen Güllüce, “En tepemizden en aşağısına kadar bu değişikliğin yapılması lazım. Aslında bu değişimi biz yaptık. Ancak bu değişimi yapmış olmanın da şimdi sancısını çekiyoruz. Değişiklik yaptıkça gelişiyorsunuz, geliştikçe de düşmanlarınızın size karşı operasyonları artıyor. Allah bu ülkeye bir daha deprem yaşatmasın. Eğer İstanbul’da Japonların ve diğer bilim adamlarının depremle ilgili söyledikleri tahakkuk eder, biz de geç kalmış olursak, Allah muhafaza etsin, Türkiye’nin egemenliği ile ilgili sorunlarla muhatap oluruz. Bu kadar büyük bir yara açar. Onun için depremi dikkate almamız lazım” şeklinde konuştu.
Önceki yıllarda İstanbul’un 2. derece deprem bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Güllüce, “O günkü teknik elemanlar, üniversiteler ve mühendisler böyle karar vermişler. Sonra ona göre mühendislik hesapları yapılmış. Deprem hesapları ona göre yapılmış. Şu anda statik hesapları yapılmış, düzgün yapılmış binalar bile 1. derece deprem statiğini kurtarmıyor. Kaçak yapılmış, imarsız, mimarsız yapılanları kastetmiyorum. Hesabı kitabı yapılmış binaların bile bir kısmı kurtarmıyor. Bunun için kentsel dönüşüm meselesini bir an önce hayata geçirmemiz lazım. Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm olarak görenleri kınıyorum. Bir garip Türkiye’de yaşıyoruz. Bir garip insanlarla muhatabız. Şimdi kocası emekli veya vefat etmiş Hatice ablanın bir evi var. Binası eski ve yıkılmak üzere. Belediye başkanımız da orasını kentsel dönüşüm alanına sokmuş, binasını yıkmış ve ona yeni bir daire verilmiş. Buna rantsal dönüşüm diyorsan, varsın Hatice abla rant kazanmış olsun. Bu neden problem edilir anlamıyorum. İşin garip tarafı bu projeye rantsal dönüşüm diyen partilerin belediye başkanları da bize gelerek onay aldı ve onlar da kentsel dönüşüme başladı. Türkiye’de 7 milyon riskli bina var. Biz hangi partiden, hangi zihniyetten olursa olsun, bütün belediye başkanlarına kentsel dönüşüm konusunda onay veriyoruz. Bu olayın rantsal dönüşümü yok. Bir an evvel bu binaları yenilememiz lazım” dedi.