USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Toplum hayatının dönemleri ve kuşaklar – 1

28-11-2022

Son yıllarda “Kuşak” kavramı çokça kullanılır olmuş, yıllara yayılı tanımlamalarla gruplar oluşturulmuş­tur. Önce bu kuşak terimi için nasıl tanımlamalar var, ne ifade edilmek isteniyor ona bir bakalım.

Kuşak kavramının sözlük anlamı Türk Dil Kurumu’na göre, “Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını -dolayıyla birbirine benzer sıkıntıları, kader­leri- paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişile­rin topluluğudur.”

Sosyolojik tanımlamalar incelendiğinde ise; ku­şaklar, belli tarihlerde doğmuş, sosyalleşme sürecinde ortak sosyal, politik, ekonomik vb. olaylardan etkilen­miş, koşullar gereği benzer sorumluluklar yüklenmiş oldukları için ortak değer, inanç, beklenti ve davranış­lara sahip gruplar ola­rak açıklanabilir.

Kuşakları sadece doğdukları zaman di­limleri baz alınarak sı­nırlandırmak yeterli olmaz. Aynı zamanda kuşakları oluşturan topluluğun düşünce­leri, hissettikleri ve de­neyimlerinin tanımlanması da onları sınıflandırmak için kul­lanılmalıdır.

Önemli olaylar, top­lumsal eğilimler ve örgüt kültürleri ile şekillenen ça­lışma tarzları; kuşak farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte her kuşak o işin doğru ve yanlışlarının ne olduğunu kendi bakış açısı ile geliştirir, ona göre doğru ve yanlışlarını oluşturur. Her kuşağın karakteristik özellikleri, değer yargıları ve tu­tumları, güçlü ve zayıf yönleri vardır.

Bu kuşakları doğduğu yıllara göre tanımlarsak:

1- Baby Boomers / Patlama Kuşağı; 1946-1964 arasında doğanlar.

2- X Kuşağı; 1965-1979 arasında doğanlar.

3- Y Kuşağı; 1980-1999 arasında doğanlar.

4- Z Kuşağı; 2000-2021 arasında doğanlar olarak sıralayabiliriz.

Konunun uzmanları bu gruplandırmada yaklaşık ola­rak hemfikirdiler.

1927-1945 yılları arasında doğan Sessiz Kuşağa ait kişilerin yüzde 90’dan fazlası emekli olmuştur. Çok kısa zamanda bu kuşaktan gerek endüstri gerekse diğer alanlarda çalışanlar kalmayacaktır. Bu kuşağın kültürel unsurları içinde geniş aileler, yerel sosyal grup­lar ve yoğun komşuluk ilişkileri yer almaktadır. Toplu­mun temel değerleri ise; otoriteye saygı, sadakat, çok çalışma ve toplumsal değerlere adanmışlıktır. Yaşam felsefeleri çalışmak için yaşamaktır.

Başka bir çalışmak için yaşamak felsefesine sahip kuşak ise 1946-1964 yılları arasında doğan Patlama Kuşağıdır. İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki “nüfus patlaması” yıllarında doğan yaklaşık 1 milyar be­bekten ötürü “Baby Boomers” kuşağı olarak da isim­lendirilmiştir.

Dünyanın insan hakları hareketinin, radyonun altın çağının, Türkiye’nin ise ihtilal ve çok partili dönem san­cılarının yaşandığı yıllarda doğan kişilerin oluşturduğu kuşak olarak tanımlanabilir.

Bu yıllar; büyümenin, refahının, mal ve hizmetlere özlem duygusunun ağır bastığı yıllardır. Bu nesil; “ku­ralcı” olarak tanımlanabilir. Sadakat duyguları yüksek, kanaatkâr ve aynı zamanda bir yerde uzun süre çalışa­bilen bir yapıya sahiptirler. Teknolojinin bazılarına yakın, bazılarına ise uzak olduğu söylenebilir. Bu kuşak; çalışkan, idealist, kararlarında uyumlu bir yapıya sahip­tir. Ayrıca bu jenerasyona atfedilen; yetki duygusu, iş­kolik ve bencillik gibi bazı olumsuz özelliklere sahip olabileceği belirtilmektedir. Kendi kendilerini motive edebilen bir yapıya sahip oldukları söylenebilir. Takım çalışmalarına ve takım toplantılarına önem verirler. Fonksiyonu ve faydasının neler olduğunu sorarak satın alırlar.

“Sen önemlisin ve sana ihtiyacım var” sözünü duy­mak en önemli motivasyon unsurudur. TBMM’nin ço­ğunluğu bu kuşaktan olmasına karşılık şu an Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20’lik bir bölümünü oluştur­maktadırlar.

X Kuşağı’nın Türkiye açısından ara kuşak anlamına gelen geçiş dönemi çocukları olarak da adlandırılması­nın nedeni, söz konusu yıllarda dünyanın önemli deği­şim ve dönüşümleri yaşamaya başlamasıdır. Bu dönemde, yaşam şartlarında görülen olumlu gelişme­ler bireylerin davranışları üzerinde de etki yaratmış, ki­şilerin parasal konular dışında sosyal yaşamla ilgili unsurlara önem vermelerini de beraberinde getirmiştir.

Konuya devam edeceğim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?