USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TAHTA UMUTSUZ VAKA!

13-01-2023

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın ’10 Ocak Gazeteciler Günü’ nde bir araya geldiği medya mensuplarına yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki; Bursaspor’un transfer tahtasının açılması zor değil, çok çok zor!

Bir mucize olursa belki!

Bu konuda CAS’a yapılan başvuruya büyük ölçüde olumsuz yanıt geleceğini de ifade eden Sayın Aktaş kendisi ve de yönetim tarafından verilen maddi ve manevi her türlü desteğe rağmen ‘istifaya davet edilmelerinin’ şaşırtıcı hatta kırıcı olduğunu belirtirken sözlerini iddialı bir söylemle noktaladı:

‘Biz bırakırsak vallahi billahi Bursaspor düşer!’

Bursaspor gibi ekonomik bazda batmış, çökmüş, bitmiş, futbol seyri açısından ise uçurumun kenarına gelmiş bir kulüp için bu noktada iyi düşünmek gerek.

Yine Başkan Aktaş’ın söylemlerinden edindiğimiz izlenime göre sözü ‘borç çok, para, destek yok, haliyle de transfer de yok’ demeğe getiriyor...

Ne var ki konuya gönül gözü ile değil de mantıklı açıdan yaklaşırsak İsmail Ertekin’in elindeki kadro ‘öyle kelepir çıkma değil 4-5 baba topçuya ihtiyacım var’ diye bas bas bağırıyor! 

Hep söylüyorum; bir kez daha tekrarlayayım hiç şüphe yok ki bugün itibarıyla içine düşülen bu maddi çıkmazın sorumlusu mevcut yönetim ile ona destek verenler değil...

Peki kimler?

Günü kurtarmakla Bursaspor’un kurtulacağını düşünüp hesap-kitap bilmez geçmiş yönetimlerin eseridir bu tablo...

Geçmişte de dile getirmiştim Başkan İbrahim Yazıcı’nın şampiyonluk sonrası kendisinden ‘Avrupa’da ses getirecek dev bir kadro kurmasını’ isteyenlere mali kongrede ‘Öyle bir hale düşeriz ki, beyler bir gün gelir yönetime talip olacak aday bulamazsınız’ dediğini dün gibi hatırlıyorum. Bu ciddi uyarıya rağmen Bursaspor yönetimleri, yanlış tedavi yöntemlerinde ısrar etti.                                                                                                            

Sonuç?  Hayallere dahi sığması zor olan borç!                                                                                          

Mesela; 2013- 14 sezonu sonrası hangi yabancılar kaça alındı, sezon sonu gidenler kaça satıldı? Birkaç senelik bu yabancı alış verişlerinde kulüp ne kadar zarar etti?

Böyle makyajlı bilançoları kongrelerde süslü kataloglarda dağıtmakla yürümüyor bu işler.

İyi takım yapmak, seyirciyi mutlu etmek, hele de sonunda zirveyi yakalamak futbolda, şüphesiz ‘büyük keyif’tir. Ama transferlerde yanılıp, kazanç hayalleri üstüne yanlış hesaplar yapmak kulüpleri öylesine içeri atar ki, sonrası yıllarda çık çıkabilirsen bu işlerin içinden…

Nitekim geçmiş dönemlerde yapılan yanlışların acısı şimdilerde çıkıyor ve daha çok çıkacak da! Hem de sadece renklerine sevdalı olmaktan başka kusuru bulunmayan Yeşil Beyazlı taraftarların burnundan fitil fitil getirilerek! 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?