USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SÖZÜ DİNLENİR ABİ YOK!

27-01-2023

Aylardır Bursaspor ile yatıp, Bursaspor ile kalktığımız için Türk futbolunun gündemini göz ucuyla takip edebiliyoruz.  Haliyle de yaşanan bazı akıl almaz, çirkin, seviyesiz, içinden çıkılmaz tartışmalar ile ilgili düşüncelerimizi yansıtacak konularda kalem oynatmaya fırsat bulamıyoruz.  Bugün ucundan kenarından biraz olsun değinelim...

Ülke futbolunun lokomotifleri olduğu kabul edilen İstanbullu iki “büyük!” kulüp sezon başından bu yana birbirleri hakkında bıkmadan usanmadan atıp tutuyor.                    

Tehditler, hakaretler, küfürler gırla uçuşuyor o mecrada…

Hatta başkanları birbirlerini resmen düelloya davet ediyorlar! İstanbul’un boyalı spor basını ile ekranlardaki ‘amigo yorumcuları’ yangına körükle gidip konuya benzin döküyorlar...

Sözgelimi; Federasyon Başkanlığı için birinin ismi geçiyor... Fenerbahçeliler anında itiraz ediyor. Fenerbahçeliler kabul etse, Galatasaraylılar kabul etmiyor. Galatasaraylılar ikna olsa, Beşiktaşlılar ayağa kalkıyor.

Üç büyükler uzlaşsa, Anadolu kulüpleri isyan ediyor.

Çünkü “abi” yok.

Bağımsız...
Tarafsız...
Duayen...
Yok!

Herkesin sırtında bir kulübün yaftası var... Herkes “kendi adamı başkan olsun” istiyor.

Benden olsun...
Çamurdan olsun!

Herkes güya “hukuk”tan bahsediyor ama, aslında herkes “kendi hukuku”nu istiyor.

Kendi çıkarlarımızı kollaya kollaya, sadece futbolu kirletmekle kalmadık. İnsani ilişkilerimizi de kirlettik. Ne emektar bir futbolcuya saygı kaldı, ne de ömrünü futbola adamış birine vefa...

Birbirimizin gözünü oya oya, Türk futbolunu getirdiğimiz nokta maalesef budur.

Mesela...

Futbolculuğu olan, hatta yılın sporcusu seçilmiş olan, Trabzonspor ’un başkanlığını yapmasına rağmen, kulüpçülük yapmadığı için tüm kulüpler tarafından saygı duyulan Faruk Nafiz Özak, şu anda bakan olsaydı, bu dönemi aşmamız çok daha kolay olabilirdi.

Mesela...

Trabzonspor başkanlığı yapan, kulüpleri ikna edip, futbola havuz sistemini getiren, imkânsız denileni başarıp, futbol federasyonuna özerklik kazandıran Mehmet Ali Yılmaz, şu anda bakan olsaydı, tatlı tatlı çözer, gerekirse masaya yumruğunu vurur, bu işi hallederdi.

Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Muharrem Kasapoğlu’nu eleştirmek için yazmıyorum. Ama sözünü dinletebilmesi asla mümkün değildir.

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?