USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Seçim sonrası ekonomi

17-05-2023

En iyi ekonomistin dahi doğru verileri görmeden yorumlamaktan kaçınacağı yine de görünen verilere bakılırsa bizi ekonomik anlamda zor günlerin beklediğini söylemek yanlış olmaz. Sayılı günler olsa da yeniden toparlanma sürecini kestirmek de kolay değil. Boş, eksi bakiye veren bir kasa, oy için yapılan hesapsız harcamalar, verilen sözler, vaatler, yüksek enflasyon, karşılıksız basılan para, baskı altındaki suni döviz kurları, alım gücü iyice düşmüş lira, kontrolsüz piyasa gibi nedenler ile seçim öncesi yaşanan zor hayatın bir süre daha devam etmesi kuvvetli olasılık. Bu sürenin ne kadar olabileceği ise seçim sonrası kazanan iktidarın yaratacağı psikolojik etki ve alacağı tedbirler, sağlayacağı güven ortamı ile doğru orantılı.

Kim kazanmış olursa olsun, açıkça anlaşılan konu hukukun tarafsız ve bağımsız olması, devlet harcamalarında denetimin şart olduğudur. Bir iş adamıyım. Bunca yıl, üç kişi çalıştırmamış, cebinden SGK pirimi ödememiş insandan Çalışma Bakanı, bir bakkal dükkânı işletmemiş kişiden Ticaret Bakanı ya da oto sanayi dışında sanayi görmemiş adamdan Sanayi Bakanı olmaz diyerek, iş insanlarının uzmanı oldukları konularda bakan olmasının önü açılmalı tezini savundum. Geçtiğimiz 5-6 yıllık dönemin tecrübeleri gösterdi ki bu tezin eksikleri var. Kuralları ve sınırları belirlenmeden devlette yetki verilen iş insanları, bu makamı şirket koltuğunu zannedip, toplum menfaatini kolayca göz ardı edebiliyor. Pek çok kendi işinde başarılı insanın basit menfaatler uğruna düştükleri durumları gördük. Liyakat, eğitim ve ahlak şart ama bağımsız yargı, şeffaflık ve denetim olmazsa, yaşanabilecek suistimaller, Devlete ve dolayısı ile millete zarar verecek boyutlara kolayca ulaşabiliyor.

Belki de siyasi kadrolara, devlet nedir, hükümet nedir, devlet parası nedir, nasıl harcanır, bütçe nedir, hangi kurumlar özerk ve bağımsız olmalıdır, hangi vazgeçilmez kuralların dokunulmazlığı vardır gibi çok değerli konularda eğitim verilmeli, daha sonra yemin ettirilmelidir. Tüm devlet görevlerinde makam edinen yetki sahipleri, geçici bir sorumluluğu üstlendiklerini, görev yaptığı dönemin hesabını vereceklerini bilmelidir. Seçildikten sonra görev yapanlara, artık parti ve partiliye değil, tüm ulusa hizmet ettikleri öğretilmelidir. Öyle ya. Bu konuların hiçbiri sokakta öğretilmiyor ve göreve başlamadan da öğrenilemiyor. Sonra yapılan yanlışların bedelini millet ödüyor.

Gelecek yeni hükümetin çok fazla işi ve sorumluluğu olacak. Neyi nasıl yapacak, nereden başlayacak uygulamada ne kadar başarılı olacak gibi pek çok imtihanı olacak. Eğer doğru adımlar atılırsa, millet yapılanlara inanır, güvenirse bu ekonomik çıkmazdan sıyrılmak hatta bir daha ekonomik krizlere girilmesin diye sağlam temeller atılması da mümkün. Türkiye çok güçlü ve çok büyük bir ülke, Türk milleti defalarca gücünü ve iradesini kanıtlamış bir millettir. Yeter ki seçip vekil yaptığı siyasi kadrolar buna layık olsunlar. 14 Mayıs seçimleri ve sonuçlarının ülkeye ve millete hayırlar getirmesini dilerim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?