USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Medyada kadına yönelik şiddet dili! (1)

Medyada kadına yönelik şiddet dili! (1)
24-11-2022

 Bursa Büyükşehir Kent Konseyi Kadın Meclisi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği söyleşide ‘Medyanın kadına yönelik şiddet dili’ gündeme getirildi…

Dr. Gül Çiçek Zengin Bintaş’ın yönettiği panelin konuşmacıları ise şu isimlerdi:

“Gazeteci, köşe yazarı Ahmet Emin Yılmaz, gazeteci, köşe yazarı H. Gül Kolaylı (ben) TV Ana Haber Spikeri Sevda Kurul, Sosyal Hizmet Uzmanı İdil Berfin Akbaş…”

Etkinlik Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Koza Salon’da düzenlendi…

Etkinliğe Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muhammer Doğan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halide Serpil Şahin, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yunus Kaldırım, Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Düşünsel Şentürk, Yıldırım Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Filiz Çilingir, ŞÖNİM Müdürü Füsun Serim, Kadın Meclisi Başkanı Mihrimah Kocabıyık ve yönetim kurulu üyeleri, STK Temsilcileri, Yıldırım Meslek ve Teknik Lisesi Basın Bölümü öğrencileri ve gazeteciler katıldı.

ŞİDDET TOPLUMUN HER KESİMİNİ İLGİLENDİRİYOR!

Toplantının açılışında konuşan Kadın Meclisi Başkanı Mihrimah Kocabıyık Şiddetin toplumun her kesimini ilgilendiren, son derece önemli ve aşılması gereken bir sorun olduğuna dikkat çekti.

Kocabıyık şunları söyledi:

Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak şiddetin her türünün önlenebilmesi adına özellikle kadınlarımız ve çocuklarımız için projeler hayata geçirmekte ve bu projelerin sürdürülebilir olmasına dikkat etmekteyiz…”

Kocabıyık, kadının ekonomik, sosyal, siyasi yaşam başta olmak üzere hayatın her alanında söz sahibi olması için paydaşları ile elbirliği ile birleştiricilik ilkesini esas alarak çalışan büyük bir ekip olduklarına dikkat çekti…

Kent Konseyi Kadın Meclisi çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Kocabıyık düzenlenen panele dair ise şunları söyledi:

“Bugün ise yine çok önemli bir projemiz olan medya organlarında yayınlanan kadına yönelik şiddet haberlerinde yaşanılanların zaman zaman rahatsız edici bir biçimde aktarılması ile ilgili çalışmamızı siz değerli davetlilerimizle gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz, tüm medya organları kapsamında konuyu geniş bir perspektiften ele almak ve yapılan hataların önüne geçmektir.”

Toplantıda söz alan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muhammer Doğan kurumsal hassasiyeti dile getirdi.

“Bakanlığımız Kadına yönelik şiddetle 81 ilde sahada, tedbir, koruyucu hizmetler, ŞÖNİM’ler, kadın konuk evleri gibi şiddetin sonuçları itibariyle ortaya konulan hizmetleri hayata geçiriyor. Kadim Türk kültüründe ve dini inançlarımızda hiçbir yere konulamayan insan canına kast etme, cinayet, cinsiyeti ne olursa olsun kabul edilemez.”

Doğan şiddet olaylarının medyada yer alış biçiminin başka şiddet olaylarına cinayetlere de esin kaynağı olduğuna dikkat çekti.
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halide Serpil Şahin ise konunun ağırlığına vurgu yaptı:

“Kadına şiddet hepimizi derinden etkiliyor, aile birliğimizi olumsuz etkileyen bu olaylar bizi üzüyor. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak üreten meslek edinmek isteyen kadınları destekliyoruz.

Bir kadın olarak kadınların dövülen, ezilen görüntüleri bizi yaralıyor. Ayrıca kadınların maruz kaldığı pek çok şiddet türü var; işyerinde mobing gibi dile getirilmeyen şiddetler de var. Şiddetin her türlüsüne karşıyız.”

BURSA’DA KADIN BELEDİYE BAŞKANI, SİYASİ PARTİ İL BAŞKANI YOK!

 Söyleşi Dr. Gül Çiçek Zengin Bintaş’ın soruları üzerinden gerçekleşti…

Ahmet Emin Yılmaz şiddetin nedenleri konusunda şu görüşleri paylaştı:

2022 yılının ilk on ayında 225 kadın öldürülmüş. Sokak ortasında şiddet görenler var. 10 yıl öncesine kadar kadına şiddetin önlenmesi için eğitim şart deniyordu.

Eğitim de yeterli değil. Adının başında akademik unvanlar olan insanlar da kadına şiddet uygulayabiliyor. Kadın erkek eşitliğinin sağlanması şiddeti önler mi?

Fırsat eşitliğinin sağlandığı ülkelere bakıyoruz orada da var. Sosyal yaşamı güçlü olan Kuzey Avrupa ülkelerinde de var. Eşitlik önemli. Aynı işi yapan kadın ve erkekler ayrı ücret alıyor, bu da şiddettir.

Siyasette kadın kolları var, erkek kolu yok. Bursa’da belediyelerde, il başkanlıklarında kadın yok! Eşitlik konusunda daha özgürlükçü olmak gerekiyor. Fırsat eşitliği önemli bir çıkış noktası, ama tek başına yeterli değil. 

Bizim gazeteci olarak elimizden gelen bunları yansıtmak, elbette destek olmak adına biraz daha pozitif davrandığımı söyleyebilirim. Siyasette ve ekonomide önde olan kadınları destekledim.”

‘KADINA YÖNELİK SESSİZ ŞİDDET!”

Sevda Kurul Bintaş’In yönelttiği “Sizi en çok zorlayan konu ne oldu?” sorusuna şöyle yanıt verdi.

“Fiziksel, psikolojik, ekonomik, sessiz şiddet. Sessiz şiddet kadına yönelik şiddette en büyük yara. Bazen demeç verirken kafa sallıyoruz. Ama dile getirmemiz gerekiyor.

İş hayatında kadına mobing yapılıyor. Anne olması nedeniyle geride kalması durumu öne çıkabiliyor. Şiddet derken sadece fiziksel şiddet konuşulmamalı.
İş hayatında yönetici, siyasetçi, hatta siyaseti sunan kadın konumundayız. Televizyon programımda dört partinin eski il başkanlarını konuk aldım. Hepsi erkekti! Bursa’da bir kadın belediye başkanımız niye yok?

Bu panelden sonra sorulması gerekiyor. Biz şiddete uğruyor muyuz? Sessiz şiddet var. Ben şanslıyım.

AS TV’de 8 yıldan beri çalışıyorum. Sahadan geliyorum. Çalıştığım medyadaki tek kadın yönetici benim.
Kadınları konuşurken şiddet olayı sonrasında bir gündem oluşuyor. Biz de o şiddeti aktarmak zorundayız. TV’de işin uzmanlarına şu soruyu sormak zorundayız.

Böyle bir olay yaşandı, sizi dinleyen kadınlar ne yapmalı? Biz kadınlar olarak bunu dile getirmemiz lazım. Ben söylediğim gibi sessiz şiddete maruz kalmadım, ama çok fazla sayıda şiddet mağduru kadından telefon alıyoruz. Ekran önündeyseniz, gazeteciyseniz sizi arıyorlar, İşin acı boyutu da bu.”

HABERİN OLUŞTURULMA ŞEKLİNİ DEĞİŞTİREN İLETİŞİM

Sosyal Hizmet Uzmanı İdil Berfin Akbaş şu bilgileri paylaştı: verdiği örnek çok değerliydi:

“Öncelikle ülkemizde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın Kadın ve Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı var. Her ilin uyguladığı eylem planları bulunuyor. Diğer bütün paydaş kurumlarla yaptığımız toplantılarda STK’lar da dahil irtibatımız var…

Herhangi bir durum oluştuğunda biz de oradaysak haberin oluşturulması açısından önerilerimiz, uyarılarımız yararlı oluyor. Örneğin bir ilçede kadın ve çocukları sokakta kaldı. Sosyal medyaya ve basına yansıdı. Hemen Aile ve Sosyal Hizmetler ekibi olarak olay yerine intikal ettik.

Biz gittiğimizde sağlık personeli, polis ve gazeteciler olay yerine ilk gidenler arasındaydı. Görüştüğümüz ailenin gizliliği önemliydi, basın mensupları bizden bilgi aldılar, onlara gereken bilgilendirmeleri yaptık. Aile ile gizli görüşmemiz için bize alan açtılar.

Bizim ne yapmamız gerektiğini anladılar. Bazı bilgilerin basında yer alması ailenin güvenliğini tehlikeye düşürebilirdi. Biz merak ettik, bu haber basında nasıl ele alınmıştı? Ertesi günü baktık, ilçe bilgisi, adres yoktu.

Şiddete maruz kalan bireylerin görüntüsü, kişisel bilgileri yoktu. Haber basında olması gerektiği gibi yer almıştı. Oradaki kişiler travma etkisi altında olabilirler, travma nedeniyle aşırı açıklama yapabilirler, kendilerinin can güvenliğini tehlikeye atacak bilgileri paylaşabilirler. Sonrasında büyük sıkıntılar oluşabiliyor. Bu basınla iyi çalıştığımız bir vakaydı. Haberin devamında kurumun hizmetlerinden söz etmesi haberin bakış açısını farklı bir kanala yönlendirdi.”

Medyanın cinsiyetçi dilini yıllardır gündeme getirir dururum… Panelde söylediklerim de yazdıklarımın benzeriydi zaten. Kimi zaman “Dilinizi eşek arısı soksun” başlığı ile yazdığım bile olmuştur. Zira haberde kullanılan eskiden tiraj, şimdilerde hit ya da tık kaygısını öner çıkartan “Cinnet geçiren koca, çılgın aşık, işsiz koca, çocuğumu ele bırakmam deyip öldürdü” gibisinden başlıklar failin suçunu hafifletirken, potansiyel katilleri de cesaretlendiriyor. İşte bu gerekçelerden ötürü, Bursa’da ilk kez düzenlenen bu paneli çok önemsiyorum. Bu nedenle de yazıyı, biraz da belge olsun diyerek, iki bölümde sizlerle paylaşmak istedim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?