USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GERÇEKLER ACIDIR ! 

01-04-2023
Türk futbolunun yerinde saymasının nedenini bilip bu konuda hiçbir şey yapmamak enteresan ! 

İki Hırvat teknik adamdan Türk Futbolunu özetleyen iki sözle başlayalım...

"Biz, 3.5 milyonluk ülkeyiz, siz ise 80 milyonluk bir ülkesiniz. Bizim için oyuncu çıkarmak daha zor. Bursa, 3 milyonluk bir şehir. Biz ise 3.5 milyonluk bir ülkeyiz. Biz Dünya Kupası'nda 3. olduk. Şimdi bunun nasıl olduğunu kendinize sorun."  

Hırvatistan Teknik Direktörü ZLATKO DALİC

"Türkiye'de temel problem şu; bilgili olanların yetkisi yok, yetkisi olanlarında bilgisi yok."  

Teknik Direktör SLAVEN BİLİC  

Bu sözleri ilk etapa Bursa penceresinden değerlendirmek istiyorum.

Evet Bursa büyüklüğünde bir ülke olan Hırvatistan, dünya çapında yıldızlar yetiştirip Brezilyalara, Almanlara, Fransızlara, Arjantinlilere kafa tutup dünya futboluna damga vururken biz Bursalılar tek kulübümüzü Süper Ligi geçtim bir alt ligde bile tutamıyoruz.  

Onun da altındaki ligde tutabileceğimiz bile şüpheli.  

Aradaki farka bakın lütfen. 

Ne kadar utansak azdır. 

Neyse konumuz Türk Futbolu olduğundan genelden devam edelim… 

İki teknik adam da aslında bizlerin de bildiği acı gerçeği yüzümüze gayet kısa ve net cümlelerle vurdular. 

Haklı eleştiriler eleştiri muhatabının canını daha çok acıtır. 

Bilinçli insanlar ve toplumlar bu eleştirileri dikkate alıp eksiklerini düzeltmeye çalışırken bilinçsiz , yetersiz ve kötü niyetli olanlar üstünü örtmeye çalışır. 

Türk Futbol camiası bu ikinci gruba giriyor. 

İki hırvat teknik adam da Türk futbolunun temel sorunu “Liyakatsizliğe” dikkat çekiyor ama bizler hala üç maymunu oynuoruz. 

Haynı kafadayız. 

"Adamlar haklı" diyoruz; ama yine bir şey yapmıyoruz.

Birilerine yakın diye futbolla alakasız iş adamlarını federasyona başkan veya yönetici yapıyoruz. 

Yetmiyor iş adamlarının embesil diye iş yerlerine bile sokmadığı çocuklarını alıp federasyona başkan veya yönetici yapıyoruz. 

Böylelerinden Türk futbolunu yönetmelerini ve ileriye taşımalarını bekliyoruz. 

Kendilerine faydaları olmayan bu tiplerin bir ülke futbolununa ne gibi faydaları olabilir ki ? 

Olmuyor da zaten. 

Futbolun ilerlemesinin altyapılardan geçtiğini gerçek manada idrak edecek kişiler değil ki bunlar.

Sorsan altyapının öneminden dem vurular; ama icraata gelince hiçbir şey yapmazlar. 

 FUTBOLDAN GELEN HERKES DE BAŞARILI OLAMAZ 

Ha bu arada her futboldan gelen yönetici olur bunu başarır diye de bir şey yok.  

Yönetim kabiliyyeti başka bir şey. 

Tabii ki futbolun içinden gelmesi tercihtir; ancak ifade ettiğim gibi bir yöneticinin cesaret, zeka, akıl, tespit ve çözüm yeteneklerine sahip de olması gerekiyor. 

Öyle her eski futbolcu bu işi başarır diye bir durum yok.

ÖNCELİKLE ALTYAPI ANTRENÖRLERİ YETİŞTİRİLMELİ 

Altyapı konusunda öncelikli sorunumuz oyuncuları yetiştirecek, antrenörleri yetiştirememektir..  

Bizde futbolu bırakan işsiz kalmış oyuncular getiriliyor altyapıların başına. 

İyi de o kişilerde oyuncu keşif, fiziksel, oyun bilgisi ve mental olarak oyucuları yetiştirme kabiliyeti var mı bakalım ?

Özellikle işin çok atlanan mental kısmı çok önemli. 

Oyuncu çok yeteneklidir, A takıma kadar yükselmiştir ama mental olarak kendini geliştirememiştir.  

O zaman yine yeterli randıman alamazsınız. 

Bir altyapı oyuncusu hem fiziksel, hem oyun bilgisi hem de mental olarak eksiksiz yetiştirmelidir. 

Bunlardan biri eksik olduğunda o futbolcu ancak belli bir noktaya gidebilir. 

SERGEN YALÇIN ve ENES ÜNAL ÖRNEĞİ 

İşte Sergen Yalçın ve Enes Ünal buna iyi birer örnektir. 

Yetenek anlamında aralarında çok fark olduğu tartışılmaz. 

Ama birçok uzman tarfından “Türk futbolunun gelmiş geçmiş en iyisi” olarak nitelenen Sergen Yalçın, Edirne’nin ötesine geçemezken Enes Ünal üst düzey bir ligde gol krallığına oynuyor. 

Çünkü kendini geliştitmiş, profesyonelliği biliyor ve ona göre çalışıp yaşıyor. Mental olarak yetişmiş. Bun da tabii ki kendi karakterinin de önemli payı var. Ancak yetersiz antrenörlere denk gelseydi bu seviyeye asla çıkamazdı. 

Bu tarz az sayıda olumlu ve çoğunlukla olumsuz örnek çok isim var futbolumuzda

İşte bu yüzden yetenekleri keşfetmek kadar o yetenekleri her açıdan futbola hazırlamak önemlidir.  

Bunu yapabilmek için de en başta yetiştiricilerin, yetiştirilmesi gerekmektedir. 

Türk futbolunun en büyük sorunu temelinin sağlam atılmamasıdır. 

Çünkü o temeli ustalar atmıyor. 

Arada istisnalar tabii ki vardır. Ancak genel tablo bu. 

O yüzden daha önce defalarca önerdiğim gibi tekrarlamak istiyorum. 

BU İŞİ BAŞARMIŞ YABANCILAR GETİRİLMELİ 

Eğer içimizden çıkaramıyorsak –ki bu güne kadar çıkaramadığımıza göre ısrara gerek yok- dışarıdan bu işi başarmış birilerini getirmek gerekiyor. 

Hem en tepe noktalara hem de altyapıların başına. 

Bunu hem kulüpler hem de milli takım bazında dünya şampiyonlukları olan Almanya bile gocunmayıp yaparken bizim gibi futbolda 120 yıldır yerinde sayan ülke neden yapmasın? 

85 milyonluk ülke olarak Bursa’yı geçtim ilçesi İnegöl kadar bile olmayan ülkelerden futbol dersi almaya hiç mi utanmıyoruz ? 

Bu durumun değişmesi için radikal kararlar almak ve o kararları tavizssiz uygulamak gerekiyor. 

O kararlar da belli. 

Ülke futbolunu ve altyapıları bu işi başarmış birilerine yönettirmek. 

Bu kadar basit. 

Özetle liyakat sahiplerini işin başına getirmek. 

Alman altyapı antrenörleri 2 milyon Türk gurbetçisinden bir sürü üst düzey yetenek çıkartabilirken bizim antrenörler 85 milyondan çıkartamıyor. 

İşte bu yüzden bu işi ehillerine teslim etmek gerekiyor.

 Futbolun her alanında yabancıları görevlendirirken en önemli noktalarında neden bunu yapmıyoruz. 

İşimize mi gelmiyor? 

Evet birilerinin işine gelmediği kesin. 

Ama artık bu düzen değişmeli.  

Değişmesi için de yapılması gereken belli. 

Yukarıda yazdım işte. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?