USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Doğal afetlerde zayi olan malların giderleştirilmesi

20-03-2023

Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine son dönemde ülkemizde meydana gelen felaketler neticesinde birçok vatandaşımız evlerini kaybetmiş olmakla birlikte afet bölgesinde faaliyet gösteren birçok ticari işletme de gerek üretim alanlarındaki makine ekipmanı gerekse stoklarında bulunan emtiaları kaybetmişlerdir. Bu durum büyük bir ekonomik kaybı beraberinde getirmekle birlikte vergi kanunlarına göre de yaptırım yaratan bir işlem ağı oluşturmaktadır.

Doğal felaketler sonucunda zayi olan malların Katma Değer Vergisi (KDV) ve kurumlar vergisi karşısındaki durumu da iş bu köşe yazısının konusunu oluşturmaktadır.

KDV Kanunu’nun 30/c maddesi hükmüne göre deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisi indirilemez. (Şu kadar ki Vergi Usul Kanunu’nun 315’inci maddesine göre Maliye Bakanlığı’nca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilir.) Bu hüküm ve açıklamalara göre Kahramanmaraş depremi sebebiyle mücbir sebep hali ilan edildiği düşünülürse; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da faaliyet gösteren mükelleflerin mücbir sebep hükümlerinden faydalanmaları mümkün bulunmaktadır.

Burada zayi kavramından imalat sırasında ortaya çıkan fireleri anlamamak gerektiği de belirtilmelidir.

213 sayılı VUK’un 278. maddesinde kıymeti düşen mallar başlığında; “Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadı kıymetlerinde önemli bir azalış vâki olan emtia ile maliyetlerinin hesaplanması mûtat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir” hükmü yer almaktadır.

278’inci madde kapsamından bahsedilebilmesi için; Yangın, sel ve su basması gibi afetler olması, veya çürümek, bozulmak, çatlamak, kırılmak, paslanmak gibi durumlar hasıl olması gerekmektedir.

Pek tabi ki mali idare deprem bölgesinde yaşanacak olan ekonomik felaketin yaralarının sarılması ve ekonomik hayatın tekrar canlanabilmesi için elinden gelen tüm enstrümanları kullanmaktadır. Ancak, özellikle tekstil sanayi açısından önemli bir tedarikçi ağının bulunduğu deprem bölgesinde belki bir süre sektör ayırt etmeden indirimli kurumlar vergisi ve katma değer vergisi uygulamasına geçilmesi, stopaj indiriminin sağlanması bölgede zarar gören ticari işletmeler açısından büyük önem taşımaktadır

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?