USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Çok özel bir hastane: Nilüfer Doruk

Çok özel bir hastane: Nilüfer Doruk
27-01-2023

 Özel hastaneler sağlık sisteminin bir parçası haline dönüştü…

Bursa’da özel hastanelerin yoğunlaştığı ilçe ise Nilüfer… Ancak Özel Doruk Hastanesi uzun yıllar şehrin doğusunda, Yıldırım’daki hastanesinde faaliyet gösterdi. Daha sonra Çekirge’deki hastane ve sonrasında Esentepe Doruk Tıp Merkezi devreye girdi…

 Şimdi de Doruk Nilüfer ile Bursalıların yanı sıra başka illerden gelenlere ve sağlık turizmi açısından da yurt dışından gelen hastalara hizmet vermeye hazırlanıyor…

Doruk Nilüfer’in tanıtım toplantısı vardı… Toplantı hastanenin konferans salonunda gerçekleşti…

Özel Doruk Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Yavuz Namlı, hastane hakkında bilgi verdi…

Hakikaten de mimari projesi, iç mimari uygulamaları ve ileri teknoloji, tıbbi teçhizat ve donanım açısından muazzam bir hastane oluşturulmuş…

Dr. Ömer Yavuz Namlı Doruk Nilüfer Hastanesi hakkında geniş kapsamlı bir sunum yaptı…

370 YATAK KAPASİTESİ, 150 UZMAN HEKİM

Dr. Namlı’nın yaptığı sunuma göre;

“Hastane 20 katlı… 6 katı bodrumda yer alıyor…

İstenildiği zaman 370 yatak kapasitesine kadar çıkabiliyor…
Şimdilik yatak kapasitesinin 200, 250 bandında tutulması planlanıyor…

Hastane 100 uzman hekimle açılıyor, ama ilerleyen süreçte sayının 150’ye çıkması bekleniyor…

25 erişkin yoğun bakımı, 8 kalp cerrahisi, 5 çocuk, 10 koroner, 30 yeni doğan olmak üzere 78 yoğun bakım yatağı bulunuyor…
3 doğumhane, ve 5 yatağında doğuma uygun hasta odası var…

750 personel ile açılıyor.. 6 ay içerisinde bin 200 kişiye istihdam sağlanacağı düşünülüyor…

Özel Doruk Hastaneleri’nin şu andaki toplan çalışan sayısı ise bin 400…

Biyokimya, tıbbi patoloji, moleküler patoloji, mikrobiyoloji ve genetik laboratuvarları mevcut.

Görüntüleme hizmetleri ise Xray görüntüleme, mamografi, kemik dansitometre, multislice BT, 3 Tesla MR, anjiyografi ve pet scan’dan oluşuyor.

UZAY ARACI GİBİ GÖRÜNTÜLEME CİHAZI

Görüntüleme cihazları arasında yer alan Magnetom Vida 3 Tesla Intraoperatif MR cihazına gelince;

Bu özellikli cihaz örneğin beyin cerrahisinde kanserli bölgede yapılan ameliyatta tüm kanserli hücrelerin temizlenip temizlenmediğinin anında görüntülenmesine ve cerrahın gerekirse ameliyata devam etmesine imkan veriyor:

“3 Tesla MR tarayıcı, son derece keskin ve ayrıntılı görüntüleri verebilen en gelişmiş teknolojiyi kullanan MR görüntüleme cihazı. Görüntü kalitesi artarken, görüntüleme ve hastanın cihazda geçirdiği süre kısalır. Mağnetom Vida 3 Tesla MR görüntüleme cihazlarında nefoes tutmaya gerek kalmadan kalp ve batın çekimleri gerçekleştirmeye olanak sağlar. Kilosu olan, aşırı obez hastalarda da detaylı ve net görüntü alınır. Cihaz Intraoperatif yani ameliyat sırasında çekim yapmaya da uygundur…”

Günümüzün en zorlu hastalıklarından olan kanser tedavisine gelince…

ONKOLOJİK TEŞHİS VE TEDAVİ MERKEZİ

Onkolojik Teşhis ve Tedavi Merkezi bünyesinde şu işlevsel birimler yer alıyor:

“Medikal Onkoloji (50 kemoterapi Box’ı); Radyasyon Onkolojisi (LİNAC TrueBEam Radyoterapi Sistemi); Nükleer Tıp, Onkolojik Diyetisyenlik, Onkolojik Psikiyatr, Genetik ve Patoloji Laboratuvarları…”

HİDROTERAPİ / TERMAL MERKEZ

Hastanenin bir başka özelliği de termal tedaviye olanak vermesi Dr. Ömer Yavuz Namlı, Nilüfer Doruk Hastanesi’nin 12. katının tamamını termal merkez olarak ayırdıklarına dikkat çekti:.

“Bildiğiniz gibi İmparatoriçe Theodora M.S. 500'lü yıllarda Bursa'da termal sularda tedavi görmüştür. Bursa'nın aslında neredeyse unutulmaya yüz tutan bir termal tarihi var.

Biz özellikle sağlık turizmi açısından Bursa'mıza kazanç olsun diye 11 adet hidroklimatoloji termal havuz oluşturduk. 120-160 metrekare büyüklüğünde sağlıklı yaşam merkezi için kullanılabilecek havuzlar bulunuyor.”

Hidroterapi Merkezi’nde neler olduğuna gelince:

“Kadın ve erkek bölümleri ayrı olmak üzere 2 yarı olimpik termal havuz, 2 refleksoloji havuzu, 4 hidroterapi havuzu, 4 çamur banyosu, 2 doktor balık havuzu, 3 medikal masaj salonu, 3 aile tedavi havuzu, 6 ambiyans duşundan oluşuyor…”

13 AMELİYATHANE

Nilüfer Doruk’ta 13 Ameliyathane bulunuyor…

Dr. Namlı toplantının soru cevap kısmında şunları anlattı:

“Hastane inşaatı 4 yıl sürdü. Araya pandemi girdi. Biz pandemileri tıp fakültesinde okumuştuk, ama hiç yaşamadığımız bir şeydi. Pek çok şey öğrendik” dedi.

Özel havalandırma sistemlerinde özel klimaların normalde 3 ameliyathaneyi havalandırdığı, ancak pandeminin Kovidli bir hastanın ameliyat edilmesi gibi durumları da gündeme getirdiğinden tüm ameliyathanelerin kendine özgü, havayı en üst seviyede temizleyen havalandırma sistemlerinin olduğunu anlattı…

AKILLI HASTANE OLARAK TASARLANDI
Dr. Namlı’nın çeşitli sorulara yanıtlarken paylaştığı bilgiler şöyle:

“…6,5 ton ağırlığındaki helikopterin inip kalkmasına uygun Heliport alanı yapıldı…”

“…Yerin altında 6 kat yapıldığından hafriyat yapılırken iş güvenliği en üst seviyede tutuldu. Bu nedenle de inşaat yapılırken yandaki binalara en ufak bir zarar verilmedi. İnşaatımız Allah’a şükür kazasız bitti.”

“…İç mimari uygulamaları en üst seviyede gerçekleşti. Girişte hastaların kendilerini rahat hissedebilmeleri için boş bir alan bıraktık.

Poliklinik katları ile laboratuvarlara hastalarımız yürüyen merdivenlerle ulaşabilecek. Bu da bize pandeminin öğrettiği tedbirlerden biridir. Asansörlerin yerine açık alanda merdivenler kullanılacak.”

“…400 araçlık otoparkıyla Bursa’da özel hastane bağlamında en fazla araç barındıran otoparka sahip…”

“…Hastanemiz her yönüyle, en ileri teknolojilerin kullanıldığı akıllı hastane olarak tasarlandı.”

“…Hastanemiz üçüncü basamak sağlık kuruluşu niteliğindedir…”

(Sağlık bakanlığı mevzuatında Üçüncü Basamak Hastaneler şöyle tanımlanıyor: İleri tetkik ve özel tedavi gerektiren hastalıklar için yüksek teknoloji içeren, eğitim ve araştırma hizmetlerinin verilebileceği altyapıya sahip sağlık kurumları)

“…Ameliyathanelerde cerrahlar dev TV ünitesinde hastanın tüm tetkiklerini görebilecek. Tüm ameliyatların kaydı yapılacak. Ameliyatlar, toplantı salonunda eğitim amaçlı izlenebilecek…”

“…Yoğun bakımlar genelde penceresizdir. Yoğun bakımlarda hastalar gece ve gündüzü ayıramaz. Biz yoğun bakımları pencereli, güneş gören üst katlarda oluşturduk. Günışığı kişinin melatonin üretimi açısından çok önemli. Tüm yoğun bakım ünitelerimizde gün ışığından yararlandık…”

Bu çok aklıma düşen bir konuydu… Gerçekten de yoğun bakımlar hastanelerin bodrumlarında ya da ara katlarında ama penceresiz, gün ışığından yoksun alanlarda kuruluyor. Genelde insanlarda mezardan önce konulan yer algısı oluşturuyor. Gün ışığı yoğun bakımların gerek hastada gerekse hasta yakınlarında ölümü çağrıştıran/ çağıran psikolojiyi kırabilir. Çok insani ve çok iyi düşünülmüş…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?