USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BU İŞ SERİSİZ OLMAZ

31-01-2023

Öncelikle bir tespitle başlayalım. Son yıllarda ülkemizde de büyük rağbet gören heyecan arayan adrenalin meraklılarının yöneldiği ekstrem sporları var. Yamaç paraşütü, uçurtma sörfü, rafting bunlardan bazıları...

Hemen burada bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Futbol seyretmek ve de heyecan yaşamak isteyenler için Bursaspor maçların son dakikaları özellikle de uzatmaları sendrom açısından birebir!

Hele hele Yeşil Beyaz sevdalıysanız ne kalp dayanır, ne sinir ne de vücut organizması...

Haftalardır izliyor ve görüyoruz ki; sen ilk 45’leri çöpe at, ikinci yarıların özellikle son çeyreklerinden itibaren  ‘Allah Allah diyerek taarruza kalk’ tribünde ya da ekran başındaki sevenlerini de ‘ha geldi, ha gitti’ diye stres yaşat!

Olacak iş mi bu? Ama oluyor işte...

Uzun bir aradan sonra Batman’dan 3 puanla dönerek sezonun ikinci deplasman galibiyetine imza atan Bursaspor’un bu galibiyeti gelecek adına yeni bir umut anonsu mu?                                                                                                                                  

Geride kalan haftada oynanan maçların ardından Batman Petrol oyunu Timsah için çok önemliydi. Nitekim alt taraf bayağı karıştı, öyle veya böyle Bursaspor kendini ateş hattının bir tık dışına attı. Tamam takım çok rahatlamadı ama iyi şeyler yapacağının sinyallerini verdi.                                                                                                        

Son 20 dakikada oynanan topa bakıyorum, çok gönülden oynandı. O ara sahadaki on bir yırtındı, parçalandı. Demek ki, bu takım, gönül takımı olmuş. Top gönülden ayağa daha çabuk iner. Ben Batman’daki oyunda onu yakaladım.

Mesela, Çağatay Yılmaz’ı beğendim. Demek ki ısınma turlarını atlattı. Bu takımın formalarından biri de benim demeye başladı. 

Hasan Sabri Karaca zaten benim adamım. Oyun içinde boşa kaçarak arkadaşlarına kendini hep görünür tutuyor. Ama nazarımız değdi galiba tam istim üstündeyken sakatlanıp istirahete çekildi, yazık...                                                                                                  

Bu arada  kırmızı kart görmesi nedeniyle tribünde de olsa İsmail Ertekin’in oyun akarken zaman zaman 4’lü savunmadan vazgeçip üçlüye dönüp ortayı sayısal olarak bir arttırması, forvet arkasına Mustafa Genç’i göndermesi ve de en önemlisi Kubilay Sönmez ile Ozan İsmail’e özgürlük tanıyarak sağda-solda serbest oynatması hem oyunda hem de skorda etkili oldu. Hep söylüyorum, maçları dizilişler değil, oyuncular kazanıyor.                                                                                                                              

Sevgili hocamızın bu oyun kurgusu ‘az zorlayan, yakın oynamayan’ bir stil.

Yani deplasmana özgü tipik bir ‘vur-kaç’ şablonu! 

Toparlarsak kazanmak güveni getirir, takımın iddiasını sıcak tutar.                                                                     Ne var ki; "Yeniden" demek adına yine bir seri yakalamak’ gerekiyor

 

 

 

 

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?