USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİR HAKEMİM BİLE YOK!

10-12-2022

Biz bu Dünya Kupası’nda ‘neden yokuz’ sorusunun yanıtını daha turnuvanın ilk maçlarından itibaren aldık bile...

Şampiyonada A Milli Futbol Takımımızın yer almamasının acısına ek olarak, bu dev organizasyonda hakem dahi bulundurma gücümüzden mahrum bırakılmamız çok önemli bir yanlıştır. Ruanda, Yeşil Burun Adaları ya da Fareo Adaları gibi dünya futbolunda esamesi okunmayan ülkelerin hakemlerini kupada görev yaparken görmek insanın içini acıtıyor.                                            

Aslında herkesin dilinde olan çok bildik doğrular bunlar. Ama nedense bir türlü bizim yapılacaklar listemize giremiyorlar. Evet, iyi futbol ve başarı için 1. kural takım olmayı başarabilmek. Çok sıradan bir konu gibi gözükse de takım olabilmek futbolda işlerin en başı ve de en zoru. Özellikle de kısa sürelerde bir araya gelen milli takımlar için. Zaten bizim de en yapamadığımız şey bu. Çünkü biz olaya sadece tek tek kişilerin becerisi açısından bakıyoruz.

‘O oynasın bu oynamasın, o hoca gelsin, bu hoca gitsin’... Çünkü takım yaratmanın da ilk koşulunun önce bir sistem tasarlamak ve bunun için de sisteme göre oyuncu seçip uyumlu bir birlik oluşturmak olduğunu önemsemiyoruz.

Bakın Suudi Arabistan’a...

Kimse onlardan en ufak bir başarı beklemezken yarı finale kalan Arjantin gibi çoğu kişinin şampiyon adayı olan takımı yenebildiler. Hem de modern bir futbolla. Ve herkesi şaşırttılar. Oysaki başarıları da oynadıkları futbol da tesadüf değildi. Takımın başında önceliği bir sisteme göre takım kurmak olan, modern futbolu bilen genç bir teknik direktör var. Ayrıca 11 oyuncunun 9’unun aynı takımdan gelmesi de yaratma açısından mühim.      

Yani bir lig takımı gibiler.

Zaten milli takımların en büyük sorunu toplama takım görüntüsünden kurtulamamaları değil mi? En iyi oyuncuları da toplasanız kısa sürede takım uyumunu yakalamak zor olabiliyor. Tüm bunlara bir de yaş meselesini eklemek gerek. Yaşlı takımların genç, başarıya, öğrenmeye aç futbolculardan kurulu takımlara karşı direnememesi bu yüzden.

Kupaya erken veda etseler de Güney Kore, Japonya, Avustralya’nın yeni futbol dünyasına katkısı kadar Fas’ın olağanüstü başarısında bu faktör en büyük etken...

Keza Almanya, Belçika ve İspanya gibi takımlar yaşlı isimlerle gençleri kaynaştıramamanın sıkıntısını yaşadıkları için erken terhis oldular turnuvadan...

Demek ki takım olmak için öğrenmeye aç ve koşan oyuncuların olması da 2. şart. Bütün bunların ötesinde son yıllarda defalarca değişen yabancı oyuncu kuralının, futbolumuza başarı anlamında hiçbir şey katmadığını net şekilde ortaya çıktı. Yeni bir yabancı yapılanması vizyonun içine eğitimi ve altyapılarımızdaki oyuncu cevherini de koyarsak, planlı bir futbol gelişiminin adımlarını atmış oluruz diye düşünüyorum... 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?