USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

10 Kasım'da şehir kasımpatı kokardı

10 Kasım'da şehir kasımpatı kokardı
10-11-2023

 Bizim kuşağın çocukluğundaki Bursa’sında 10 Kasım’da şehir kasımpatı kokardı…

Çocuklar ellerinde kasımpatılarla okula giderlerdi…

Bizim zamanımızda okul servisi diye bir şey yoktu. Fakiri de, zengini de  okula yürüye yürüye gelip giderdi… 

Mesela bizim ev Kayhan Çarşısının üst aralığındaki Kirişçi Kızı Çıkmazı’ndaydı. Sokağın tüm çocukları Atatürk İlkokulu’na giderdi. Aralıkta eş zamanlı olarak ilkokulun muhtelif sınıflarına giden çocuk sayısı 20 civarındaydı.

Okulda tören alanında Atatürk büstünün bulunduğu yer kasımpatılarla süslenirdi…

Artık o güzel kokan kasımpatılar yok…
Her şey gibi o da hibrit oldu.
Kokmuyorlar… 

Zira çoğalmak adına arıları, börtü böcekleri kendine çeken kokuya gereksinimleri yok artık…

Seralarda yetişiyor, genetiği ile oynanmış, hasattan yani kesildikten sonrası için dayanıklı kılınmış!
Her şey gibi onlar da aslına yabancılaşmış!

Tıpkı günümüz insanları gibi, özünden kopmuş gitmiş!

10 Kasım 1938'de Türk ulusu, Cumhuriyeti'nin kurucusunu, milli mücadelenin öncüsünü, büyük önderini yitirdi...

Günümüzde Irak, Suriye, İran son olarak da Filistin / Gazze ve Türkiye üzerine oynanan büyük oyunlar Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar büyük, öngörülü bir lider olduğunu bir kez daha ortaya koydu…

Dağılmış, işgal altındaki bir ülkenin küllerinden yeniden doğuşunun önderini yok sayan kimi gafiller işi gücü bırakmış, Atatürk'ün anasına, soyuna, kendisine iftira atıp küfretmekle meşgul.

İlahiyatçı Yazar Mehmet Ali Öz, ömrünü Atatürk'ün soyuna atılan iftiraları yalanlamaya adarken, bunu soy kütüğünü tamamen belgelere dayalı bir şekilde da Osmanlı sicil kayıtlarından yola çıkarak yaptı.

Ve tek tek yalan belgeleri, iftiraları çürüttü...

Ama kimilerine vız geliyor. Dertleri gerçekler değil iftiralar! Dönemin İngiliz ajanlarının düzenlediği sahte belgeleri, Türkiye Cumhuriyeti düşmanı ajan/ sözde tarihçilerin o dönemde yazdığı uyduruk kitapları referans alarak iftiralarını sürdürmekten geri kalmıyorlar.

Hatta kimileri işi "Keşke Türkiye Cumhuriyeti kurulmasaydı, Yunan işgalinde kalsaydık' demeye kadar vardırıyor.

1940’lı yılların sonunda ABD’li uzmanlara emanet edilen Milli Eğitim’de Atatürk ile ilgili öz bilgiler yok edildi.

Atatürk’ün tam bağımsızlık gibi söylemleri yerini şekli/ gardırop Atatürkçülüğüne Atatürk ile farklı bilgileri başka yerlerden öğrendik.

Önce, yaşımız gereği Kurtuluş Savaşı'nın şahidi olan sokağımızın yaşlılarından, sonra da kitaplardan!

 'Cumhuriyet ilan edildi, camiler genelev yapıldı' diyen akademisyenleri bile gördük biz!

Bazen düşünüyorum, 'Bu millet Atatürk'ü hak etmiş miydi?' diye...

Son yıllarda Türkiye emperyal güçlerin art arda gelen operasyonlarına maruz kaldı...
Tüm bunlar Atatürk'ün okul kitaplarında es geçilen, yok sayılan tam bağımsızlık söyleminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi...

TAM BAĞIMSIZLIK

O yüzden 10 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk'ü bağımsızlık sözleriyle anmak istiyorum.

 "Ya istiklal, ya ölüm!'

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir."

 "Tam bağımsızlık denildiği zaman, tabii, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, vs. her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik kast olunmaktadır."

"Egemenlik verilmez, alınır."

"Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar."

"Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar Tam Bağımsızlık ve Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir...

 "Dünyada ve dünya milletleri arasında sükûn, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur."

"Türkiye'nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır."

"Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz."

"Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir."

"Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz."

"Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır."

"Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir."

"Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir."

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?