USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SORUYA BAK HİZAYA GEL!

07-11-2022

Maçların hemen ardından düzenlenen basın toplantıları iki tarafı da keskin bıçak gibidir. Karşılaşma kazanılmışsa teknik adamlar moral açısından pozitif oldukları için soru-cevap bölümleri ince esprilerle, ironilerle keyifli geçer.

Yok eğer; maç kayıp ya da kayıplarla kapanmışsa hocalar psikolojik olarak gergindir, haliyle de toplantı yüksek atmosferde gerçekleşir. Sorulan bir soruya kızıp da salonu terk eden, ya da masayı tekmeleyen hatta gazetecinin üstüne yürüyen nice teknik adamlar gördüm.   

Golsüz kapanan Düzce maçının ardından 3 gün önce Bursaspor’un teknik patronluğuna gelen İsmail Ertekin’i 30 yıldır tanırım iyi bir dostumdur. Kıvrak zekâsıyla muhtemel sorulara karşı cevapları her zaman cebinde taşıyan, kolay kolay sinirlenmeyen bir yapıya sahiptir.

Beni hem güldüren hem de üzen konuya gelince...

Basın toplantısında genç bir haberci arkadaş Ertekin’e “Bursaspor’un borcu ödenmediği için eksi üç puan cezası gelirse acil bir eylem planınız var mı?” diye soruyor...

Sevgili hocamızda anında cevabı yapıştırıyor: “Evimi satar ben öderim!..”

Hani ‘soruya bak hizaya gel’ derle ya aynen öyle...

Benim güzel kardeşim kulüp başkanına ve yönetimine soracağın soruyu teknik direktöre sorarsan alacağın cevap da bu olur.

Bu sorunun muhatabı hoca değil ki! O kulüpte sigortalı çalışan bir personel, emekçi... Başında başkanı ile birlikte toplam 13 kişilik yönetici işvereni var...

Basın toplantıları habercileri değil, kamuoyunu tatmin etmek amacıyla düzenlenir. Açıklamalar, gazete sayfalarında değerlendirilir, televizyon ekranlarında yorumlanır, camiada enine boyuna tartışılır.

Maalesef son dönemlerde ülke genelinde böylesine benzer absürd sorularla ‘Basınspor’ ofsayta düşüyor!

Ama gerçekten medya mensubu olanlardan bahsediyorum, yanlış anlaşılmasın...

Bugün ülkemizde spor medyasının içine düştüğü maalesef içler acısı. Ekranlarda bir takla atmadığı kalan, reyting uğruna her türlü şaklabanlığı yapan yorumcular, bir hafta önce göklere çıkardığı teknik adamı hemen ertesinde yerin dibine sokup kellesini isteyen köşe tutmuş yazarlar...

Onun için eskisi gibi artık gazeteler okunmuyor, televizyonlar seyredilmiyor.

Sponsorlar çekiliyor, reklam verenler azalıyor, dev medyalar küçülüp dijital formata geçiyor.

İşte bu konuda en çarpıcı örneklerden biri Bursa...

Biri zamanlar ‘Küçük Babıali’ diye nitelenip Anadolu’da örnek gösterilen o medyadan eser var mı şimdilerde.

Sektör doğal olarak küçüldü, bu meslek sayesinde evine ekmek götüren nice medya çalışanı işsiz kaldı...

Şu bir gerçek ki; Bursaspor ile birlikte Bursa medyası da düşmüştür.

NOKTA...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?