USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

‘Kanser değil sen güçlüsün!’

19-10-2022

 Dünya Sağlık Örgütü 2004 yılından buyana Ekim ayını “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” ilan etti. 15 Ekim “Dünya Meme Sağlığı Günü”; 26 Ekim ise meme kanserinin simgesi olan Pembe Kurdele Takma Günü kapsamında ayrıca farkındalık çalışmaları yapılıyor.

VM Medical Park Bursa Hastanesi tarafından düzenlenen etkinliğin gündemi de meme kanseriydi…

Etkinliğin açılış konuşması Başhekim Prof. Dr. Oktay Sarı tarafından yapılırken Medikal Onkolog Prof. Dr. Murat Arslan “Meme kanserinde tedavi yöntemleri”: Genel Cerrahi uzmanı Dr. Öğretim üyesi Serpil Bilgin Akyağcı ise “Erken teşhis hayat kurtarır”; Bursa Kanserle Savaş Derneği Başkanı Ümit Ecemiş ise “Sosyal sorumluluğun önemi” konularını gündeme getirdi.
Etkinliğin ikinci bölümünde ise meme kanseri hastaları tarafından “Kanserle mücadelenin yaşanmış hikayeleri” dile getirildi. Ardından kemoterapi sırasında saçları dökülen hastalara atfen bone defilesi yapıldı ve etkinlik Haydar ve Aslı Kazanıroğlu tarafından sunulan müzik dinletisi ile sona erdi.
Etkinliğe Büyükşehir Belediyesi Aile, Kadın ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürü Nefise Ateş Demir, Yıldırım Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürü Filiz Çilingir, Bursa Kent Konseyi üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çeşitli sendikalardan kadın temsilciler, sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları katıldı.

‘KANIKSAMAMALI VE ANI YAŞAMALIYIZ!’

Toplantının açılışında söz alan Başhekim Prof. Dr. Oktay Sarı, kendisinin de nükleer tıpçı olduğunu anımsatarak başladığı konuşmasında “kanıksamak” kavramı üzerinde durdu…

Prof. Dr. Sarı konuya çok duyarlı ve doğru bir noktadan yaklaşarak şunları söyledi:

“Bazen pek çok şeyi kanıksıyoruz. İlk tanışan için kanser çok önemlidir. Ama biz hekimler kanıksıyoruz ve ‘Meme kanserinin toplumda görülme sıklığı yüzde şu kadar, birinci, ikinci evresi şöyle’ diyoruz. Ama hasta için kanser çok özel bir durum.”

Prof. Dr. Oktay Sarı, onkoloji alanındaki hekimlerin kanser hastalarına hasta psikolojisini dikkate alarak bir psikiyatrist gibi yaklaşması gerektiğine vurgu yaparak farkındalığın önemine dikkat çekti.

“Dağda yürüyüş yapıyordum, bir diken gördüm, çiçeğine hayran kaldım. Evdeki aleovera bitkisinin yapraklarının şekli, düzeni beni büyüledi. Hayatı kanıksamayalım.

Bazen ayağımıza diken batıyor, bazen trafik kazası geçiriyoruz, bazen de kanser oluyoruz…

Özetle benim diyeceğim şu; hayat kanıksamayalım, ikincisi ise Batılıların meşhur bir sözü var, ‘Carpe diem’; yani ‘Anı yaşa’… Anı yaşayalım, hayatın güzelliklerinin farkında olalım…”

‘SEKİZ KADINDAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR’

Ardından söz alan Genel Cerrahi uzmanı Dr. Öğretim üyesi Serpil Bilgin Akyağcı konuşmasına “Meme kanseri bir annenin kızıyım” diyerek başladı.

Ve şunları söyledi:

“Meme kanseri her 8 kadından birinde görülüyor. Kanserden ölümlerin yüzde 18’i meme kanseri kaynaklı. Meme kanseri riskini artıran faktörler arasında ‘ailede meme ve rahim kanseri vakalarının olması, beyaz ırk, küçük yaşta regl ve geç menopoz, geç doğum, alkol ve sigara, obezite ve yağlı beslenme’ gibi hususları sayabiliriz.”

Dr. Serpil Bilgin Akyağcı meme kanseri belirtileri hakkında ise şu bilgileri paylaştı:

“Memede veya koltukaltında ele gelen kitle. Meme başından akıntı, çöküntü, şekil bozukluğu, soyulma, kabuklanma, şekil bozukluğu, yaralar. Meme cildinde yaralar, ödem, şişlik şekil değişikliği…”

Ardından da memede kadınların kendi kendine gözle ve elle doğru muayeneyi sunum ve model eşliğinde anlattı.
Kendi kendine muayenede kişinin kendi normalini bilmesi gerektiğini anımsattı:

“Kendi normalinizi bilin. Sonrasında değişiklikleri fark edersiniz. İki meme asla birbirinin aynısı değildir, tıpkı yüzümüz gibi. Yeni oluşmuş şekil bozukluğu varsa önemlidir. Kitle bulunca korkmayın. Kitlelerin yüzde 90’ı kanser değildir.

İyi huylu kitleler fazladır. 20 yaşından itibaren her yaşta kadınlar her ayın belli günlerinde kendi kendilerini muayene etmeli. Klinik muayene için 39 yaşa kadar 3 yılda bir, 40-49 yaş arası 2 yılda bir klinik muayene artı mamografi çektirilmesi, 50 yaş üzeri ise yıllık mamografi çektirilmesi şart.”

Dr. Akyağcı, kişilerin mamografiden çekinmeleri için bir neden olmadığına vurgu yaptı: Ardından teşhise yönelik ayrıntılı bilgiler veren Dr. Serpil Bilgin Akyağcı konuşmasını “Erken teşhis hayat kurtarır” diyerek bitirdi…

MEME KANSERİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Medikal Onkolog Prof. Dr. Murat Arslan “Tarama ile yakaladığımız kanserler meme, rahim ağzı ve kolon kanserleri ile erkeklerde prostat kanserleridir. Kanser zaman içinde oluşuyor. Kanser hücre çekirdeği hastalığıdır” dedi…
Kimi zaman immün sisteminin bu hücreleri yakalayabildiğini ya da hücrenin ‘ben hatalıyım’ diyerek kendi kendini yok ettiğini de anımsatan Prof. Dr. Arslan Türkiye’de meme kanserinin birinci; dünyada ise sigara kullanımındaki artış nedeniyle akciğer kanserinin birinci, meme kanserinin ise ikinci sırada olduğunu söyledi.

Meme kanserinin erken yakalanmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Arslan şu bilgileri paylaştı:

“Tümörün 1 santimin altında olması tedavi açısından çok önemlidir. Her bir milimetrede kendini beslemek için damar yapıyor. Organlara lenf bezi ile sıçrıyor. Kanserin metastaz yapıp yapmadığı tedavi seçiminde önemli…”

Tedavi yöntemlerini anlatarak Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapinin multidisipliner olarak çalıştığını söyledi. Prof. Dr. Arslan meme kanseri tedavi sürecine yönelik cerrahi, cerrahi öncesi terapi, kemoterapi, radyoterapi, hormon terapi, hedeflenmiş tedavi, immün terapi gibi tıbbi teknik bilgileri paylaştı.

SOSYAL SORUMLULUK VE HAMAL MEHMET!

Bursa Kanserle Savaş Derneği Başkanı Ümit Ecemiş ise “Sosyal sorumluluğun önemi” konusunu gündeme getirdi:

“Sosyal sorumluluk, bizlerdin gönüllü olarak yaptığı çalışmalardır. Ben de sağlık personeli hemşiresiyim. Murat Hoca ile birlikte çalıştım. 2015 yılında Bursa Kanserle Savaş Derneği’ne yeni başkan seçilmiştim. Kamu hastanesinde çalışıyordum, yoğun bir iş gününde bir telefon geldi; ‘Banka hesap numaranızı verin bağış yapacağım’ dedi. Ben de ‘kim arıyor’ diye sordum; ‘Ben Hamal Mehmet,. 315 lira göndereceğim’ diye yanıt verdi. Açıkçası beni kim işletiyor, diye düşündüm. Akşamına yine aradı, ‘Başkanım yarın sabaha hesaba geçecek’ deyince, hemen kim olduğunu neden 315 lira gönderdiğini sordum; anlattı,

‘Kocaeli Kandıra’dan arıyorum. Lakabım Klas Hamal, adım Mehmet Ateş. Ben her ayın bir gününü bir hayra vakfetmek için çalışırım. Bir ay önce bağış yapacağım yeri ve günü kura ile seçerim. Zira her gün aynı parayı kazanamam. Bazen 200, bazen de 400 lira kazanırım. Seçtiğim gün 315 lira kazandım.  Kanser hastalarına yardım demiştim. Sosyal medyadan sizi buldum.’

O gün ‘hala umut var’ dedim. Sosyal sorumluluğun anlamı başkalaştı benim için. Mehmet Ateş ile daha sonra görüşmeyi sürdürdüm. Mehmet Ateş de benim Bursa Kanser Derneği kapılarımdan biridir. Sosyal sorumluluk başlangıcı ve sonu olmayan bir süreç. Birlikte yaparsak daha güçlü oluyoruz…”

BAŞARILI, YARARLI, RENKLİ BİR ETKİNLİK!

Ardından kanser hastaları yaşanmış hikayelerini paylaştılar. İlk söz alan ise VM Medical Park Hastanesi başhemşiresi Naciye Akın oldu;

“37 yaşındaydım. Kanser oldum. Annem için çok zordu. Doktorum ne derse onu yaptım. Hikaye o zaman farklıydı. Şu anda çok rahat konuşuyorum. Ama yaşarken çok farklı; kemoterapide saçlarınız dökülmeye başladığınızda kuaföre değil berbere gidip kafanızı usturaya vurduruyorsunuz. Moralimi hep yüksek tuttum. İyileştim.” 

Kemoterapide dökülen saçlara atfen düzenlenen bone defilesinin mankenleri ise hastane çalışanlarıydı. Amatör mankenler büyük bir başarıyla boneleri sundular. Etkinlik Haydar ve Aslı Kazanıroğlu müzik dinletisi ile sona erdi…

Yönetici olarak oradaki tek kişi sanırım Başhekim Prof. Dr. Oktay Sarı idi. Çok da güzel, insan odaklı ‘iyi hekimlik’ uygulamasını yansıtan bir konuşma yaptı. Böylece kendisini tanımış oldum.

Etkinliğe gelen gazeteciler dahil yerel ve idari yöneticiler, STK ve sendika temsilcileri, Kadın Meclisi üyeleri gibi konukları ev sahibi olarak Medical Park Kurumsal Pazarlama Uzmanı Feray Bülte karşıladı… Bülte’yi onca insanla tek tek ilgilenmeyi başardığı için kutluyorum.

Başarılı, renkli ve yararlı bir etkinlikti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?