28 yaş ortalaması ve de 790 bin Euro kadro değeri ile yani sadece Bursasporlu Enver Cenk Şahin’in toplam olarak bonservisi ve de kendisine ödenen transfer bedeli karşılığı kurulmuş bir rakip. 9 karşılaşmada toplamda 2 gol atan bir takım 90 dakikalık süreçte senin ağlarına iki gol birden bırakıyorsa ‘yazıklar olsun emeği geçen herkese’ demek hafif kalır.
Bayburt’taki dünkü Bursaspor gireni, çıkanı ve de kenar yönetimiyle maç boyunca yürekleri burkan zavallı bir görüntü sergiledi.
Tahsin Hoca’nın öğrencileri tamam formalarının içindeydiler ama ruh olarak sahanın dışında sanki Bursa’da kalmışlardı.
Hani ‘yürüye yürüye oynuyorlar’ derler ya; geçtik onu Yeşil Beyazlı kramponlar ilk dakikadan son düdüğe kadar resmen ‘emekleye emekleye oynadılar. ’
Langırt masasında oynarken bile bir iki fırdöndü, aşırtma falan yapılır renk katılır oyuna...
Ama nerede?
Yaratıcılık sıfır. Oyuna zeka katmak eksi bir. Kompakt, kolektif, organize gibi sıfatlar, eksi iki, üç, dört diye gidiyor. Orta sahada oyalanıyor herkes maç boyunca. Lakin Bursasporlu futbolcular rakip kaleye yaklaşınca bir şeyler oluyor, son pasa gelmeden futbolun kıvılcımı sönüyor.
Sanki futbol hafızası silinmiş oyuncuların. Bölük pörçük hatırlıyorlar ama bir türlü tamamlayamıyorlar.
Pozisyon yok, şut yok, atak yok, hırs yok, gol iştahı hiç yok.
Peki ne var?
Rezalet, eziyet ve de hezimet!
Bu kadar yokluk içinde doğal olarak 3 puan siftahı ile rakibi var edip evine eli boş dönersin...
Yani elde var sıfır!
Sözü uzatmanın bir anlamı yok, bir-iki cümle ile özetleyip bitirelim...
Bayburt Genç Osman Stadı’ndaki dünkü karşılaşma iki devredeki uzatmalarla toplamda 112 dakika oynandı. Ancak gördük ki; 40 gün 40 gece de oynansa dünkü Bursaspor’un gol atacak haliyle de maçı kazanacak gücü ve kudreti yoktu...
