Bursaspor bugün maç yaptı ve ben maç değerlendirme yazısı yazamıyorum.
Çünkü ne yerinde ne de televizyon karşısında izleyebildik.
Yüzbinlerce Bursalı izleyemedi.
Yeşil beyazlılar 2-0 kaybetti.
Maç öncesi ve maç boyu her türlü tacize, küfre ve saldırıya maruz kaldılar.
Bunların yaşanacağını bile bile birileri kayıtsız kaldı.
Sanırım bir yıla yakın bir zaman oldu, telefonum çalmıştı.
Karşımdaki bir ses bir iş adamı ve önemli bir siyasi partinin Bursa il başkan yardımcısıydı.
İyi bir Bursasporlu olduğunu da sonrasında öğrendiğimi eklemek istiyorum.
Kendisini tanıttıktan sonra “Tarık Bey sizin ülke, Bursa ve Bursaspor ile ilgili tespitlerinizi, cesur, samimi yazı ve sosyal medya paylaşımlarınızı beğenerek takip ediyoruz.
Sizi partimizde siyaset yapmaya davet ediyoruz” diyerek onur duyduğum teklifini yapmıştı.
Ben ise “Bu düşüncesi ve sözleri için teşekkür ederek, siyasete girmeyi kesinlikle düşünmediğimi lafı hiç uzatmadan ifade etmiştim.
Tabi ki ikna etmek için konuşmasını biraz daha sürdürmüştü; ancak benim kararlı olduğumu görünce “Peki siz bilirsiniz, inşallah bir gün kararınız değişir, görüşmek üzere” diyerek telefonu kapatmıştı.
Aradan geçen zamanla kararım değişti mi yoksa son yaşananlardan sonra sabrım mı taştı, delirdim mi bilmiyorum; ama “Yok böyle olmayacak bizim artık yazıp çizmek yerine icraatın içine girmemiz lazım” diye ciddi ciddi düşünmeye başladım.
Çünkü yazıp çizmekle bir şey değişmiyor.
En fazla biraz farkındalık oluşuyor.
Ama yine herkes bildiğini okuyor.
Olan da Bursa ve Bursaspor’a oluyor.
Ayrıca Bursa adına üst makamları işgal edenlerin her anlamda kapasitesini, donanım yetersizliklerini en önemlisi Bursa ve Bursaspor’a olan aidiyetsizliklerini gördükçe “Bu işi biz onlarda kat be kat iyi yaparız” diye düşünür oldum.
Bursa ve Bursaspor’un sorunlarıyla alakalı uzun süredir yazılar yazıyorum.
Yaklaşık 4 yıl önce bir yazımda başlık olarak yazdığım “Üvey evlat Bursa” cümlesi Bursa’da herkes tarafında dillendiriliyor.
Evet Bursa ve Bursaspor “Üvey evlat” muamelesi görmeye devam ediyor.
Şehrin yıllar önce yapılması gereken; ancak hala ortalarda olmayan projelerine ve geri kalmışlığına hiç girmiyorum.
Bursaspor’dan bahsedeceğim…
İşte Bursaspor’un, Diyarbakır’da yaşadıkları
Yüzbinlerce Bursalının, milyonlarca futbolseverin izlemek istediği bu maçın naklen yayınlanmaması başlı başına bir skandaldı. Yayın için bile sadece Bursaspor Yönetimi gücü oranında temaslarda bulundu. O da doğal olarak yeterli olmadı.
Ancak bu sorunu isteseler çözebilecek siyasilerimizin, kent yöneticilerimizin ve meclisteki 20 milletvekilimizin kılları bile kıpırdamadı.
Bu sorunu çözebilse sadece onlar çözebilirlerdi.
Çünkü ülkede siyasetin üzerinde hiçbir güç yok.
Ama yapmadılar. Yapmak istemediler, umursamadılar.
Yayın konusunda bir şey yapmadıkları gibi ilaveten takımı da o gergin ortamda yalnız bıraktılar.
Şahsen bir haftadır bu maça kent protokolünün gitmesi gerektiğini ifade ediyorum. Tüm Bursasporlular ediyor. “Bütün Bursa Medyası da götürülmeli” diyorum. Hatta kendimi basın tribününe akredite bile ettirdim. Ancak bizim gösterdiğimiz hassasiyeti kentin en güçlü, en sözü geçecek kesimi her zamanki gibi göstermedi.
Seçim dönemlerinde Bursaspor atkıları ile oy peşinde koşanlar, galibiyetlerden sonra tebrik tweetleri atanlar her zamanki gibi zor zamanlarda ortadan kayboldular.
Ama bu kez bardak taştı ve taraftarın da gönlünden kayboldular.
İnsanların karşısına çıkabilmek için zerre kadar yüzleri kalmadı artık.
Aslında onların suçu da yok.
İçlerinde Bursa veya Bursaspor sevgisi olmayan, kent hafızasına ile alakası olmayan bu kişilerio makamlara gelmeleri için önümüze koyanlarda kabahat.
Sosyal medya fotolarına baksanız görürüsünüz.
Parti liderinin duvardaki fotosu önünde çekilmiş bir fotoyu profil fotosu yaparlar, kapakta ise yine parti liderini el pençe divan beklerken denk getirip tokalaştıkları anın çekilmiş bir fotolarını koyarlar.
Böylece “Bakın benim liderimizle aram iyi” algısı yaparak partide yerlerini sağlamlaştırdıklarını düşünürler.
Ülke, Bursa, Bursaspor umurlarında değildir. Tek sevgileri parti liderlerinedir !
Aslında koltuklarıdır da diyebiliriz.
Kendilerini o makama seçen ve tutan milyonlarca Bursalı ile alakaları yoktur.
Bu yüzen bundan sonra o makamlara Bursa’yı ve Bursaspor’u seven, cesur, dürüst gerçek Bursalılar gelmeli.
Çünkü Bursa Şehri artık daha fazla bu duruma katlanmak istemiyor.
İşte hepsi orada duruyor.
Selim Kurtulanlar, Recep Kurtuluşlar, Tarkan Ögeler, Togay Ataokaylar, Gökhan Sezerler, Soydaner Dilberler, Hüseyin Karalar, Rıdvan Yeşilkavaklar, Fatih Öğretenler, İbrahim Başollar, Serkan Yetişmişoğulları, Adnan Batırlar, Murat Çalıkapanlar, Fatih Akkuşlar, Volkan Tezcanlar, Oktay Kayalar, Demirhaneliler, Metin Yüksekler, Ömer Keskinler, Gürkan Özbarlaslar, Ufuk Karakayalar,Sungurtekin Öztanlar, Tansel Işıkkentler, Cengiz Çimciler, Onur Çağallar, Serkan Çalışkanlar, Fatih Vardarlar, Abdullah Yılmaz’lar, Gürcan İmren’ler, Numan Çatmakaşlar, Gökçen Erenler, Sinan Çavunlar, Bülent Bilir’ler, Faruk Dönmezler, Gökhan Gür’ler, Faruk Sevgililer, Recep Şengezenler,İsmail Gülerler, Cengiz Dumanlar, Aydın Arslanlar, Doğukan Özcanlar, Ceyhun Özenler, Burak Adiloğuları, Enbiya Topallar, Hüseyin Karabulutlar, Ramazan Arılar, Deniz Batmazlar, Yunus Erollar, Ahmet Uslar,Uğur Memişler, Levent Kayahanlar, Murat Gülerler, Hüseyin Karabulutlar, İslam Murözler…
Say say bitmez.
Bunun kat be kat fazla sayıda olan ama benim isimlerini buraya özür dileyerek yazamadığım samimi, gerçek Bursalılar ve Bursasporluların her biri, şu an Bursa’yı temsil eden –aslında etmeyen, edemeyen- lerin toplamından daha fazla faydalı olurlar.
Bu isimlerden seçip 20 kişiyi meclise göndersek Bursa'nın ve Bursaspor'un sorunu kalmaz.
Hiçbir şey yapamasalar en azından Bursa’nın ve Bursaspor’un sesini gerektiği gibi duyururlar, hakkını yedirmezler.
Bursaspor’u böylesi bir deplasmanda ölseler yalnız bırakmazlar.
Mevcut siyasiler gibi parti veya lider için -Aslında kendi koltuklarını korumak için- değil, Bursa ve Bursaspor için çalışırlar.
O yüzden buradan parti liderlerine sesleniyorum.
Bundan sonra Bursalılar ve Bursasporlular olarak bu kente gerçekten sevdalı, Bursa için tüm benliği ile mücadele edecek cesur isimleri o makamlarda görmek istiyor.
Bursa ve Bursaspor umurlarında olmayanları değil !
