USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ŞENLİK GİBİ GASTRONOMİ FESTİVALİ!

25-09-2022

Festival Cumhuriyet Caddesi’nde düzenlenen festival yürüyüşü ile başladı…Kent protokolünün ve vatandaşların katıldığı yürüyüşte Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, ilçe belediye başkanları, gastronomi dernekleri temsilcileri / şefler de katıldı. Korteje mehter takımı ile Kılıç Kalkan ekibi de yer aldı.

Festivalin açılışı ise Merinos Park’ta gerçekleşti. Buradaki açılışa ise Bursa milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Ahmet Kılıç, Osman Mesten, Refik Özen ve Atilla Ödünç, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İlçe Belediye Başkanları, Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Moldova Büyükelçisi Dmitri Croitor, İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, İl Tarımı ve Orman Müdürü Hamit Aygül de katıldı…

Başkan Aktaş açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bursa’da farklı kategorilerde çok sayıda coğrafi ürün var. Cantık, cevizli lokum, kestane şekeri, Bursa Kebabı, pideli köfte, Bursa siyah inciri, süt helvası, tahinli pide, üzüm şırası, Bursa şeftalisi, Gemlik zeytini, deveci armudu, Hasanağa enginarı, Karacabey soğanı, Kemalpaşa tatlısı, Gedelek turşusu, İnegöl köfte ve İznik Müşküle üzümü coğrafi işaretli ürünler arasında.

Özellikle Bursa kebabı, İnegöl köfte, Kemalpaşa tatlısı, pideli köfte, kuzu tandır, cevizli lokum, tahinli pide, cennet künkü, Bağdat hurma tatlısı ve kestane şekeri, Bursa ile anılan lezzetlerin başında gelir.

Kısacası Bursa’da iklim ve coğrafyanın tarıma elverişli olması, burada her tür sebze ve meyve çeşidinin yetişmesine imkan sağlamıştır.

Bu da Bursa mutfak kültürünün zenginleşmesinin temel sebeplerindendir. Biz bütün bu gerçeklerden hareketle, uzun süredir üzerinde çalıştığımız projelerden biri olan bu festivali düzenledik.

Festivalimiz, Bursa’mızın gastronomi turizmine ivme kazandırmasının yanında, belki de birçoğumuzun hatırlamadığı değerleri hatırlatacak.

Zengin bir içerikle hayata geçirdiğimiz festivalle amacımız, hem Bursa’nın gastronomi kültürünü ortaya çıkarmak hem de turizmimizin canlanmasına katkı sağlamaktır.

Çünkü gastronomi demek, turizm demek, kültür demek ve ticaret demektir. İnanıyorum ki festivalimiz, ülkemizin her bir yanından gelen akademisyenler, şefler, kanaat önderleri ve Bursalıların desteğiyle Bursa’nın gastronomi alanındaki gelişimi için çok önemli bir fırsat olacaktır…”

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa milletvekilleri Refik Özen ve Osman Mesten, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Halide Serpil Şahin, önlük giyip yemek yapmaları ise oldukça ilginçti…

KADIN KOOPERATİFLERİ, STK’LAR VE ATÖLYELER ÇOK BAŞARILIYDI

Gastronomi Festivali için Merinos Park’ın doğusundaki yeşil alan seçilmiş. Çok özenli, düzenli bir çalışma gerçekleştirilmiş.

Çadır ve stantların olduğu bölümler Bursa tarihi ve kültürüyle örtüşen isimlerin yer aldığı tabelalarla sokaklara dönüştürülmüş.

Ayrıca çeşitli gıda ürünleri ve yiyecek satışının yapıldığı esnaf ya da işletme stantlarına yakın yerde vatandaşların oturup yemeklerini yiyebileceği piknik masaları konulmuş.

Yarışmalar ise hem açık alanda hem de uygulamalı atölyelerin de gerçekleştiği büyük çadırda yapılıyor…
Çok renkli, çok yönlü başarılı bir organizasyon…

Bursa’daki üreten kadın dernekleri, kadın kooperatifleri, atölyeler ise ne kadar üretken ve başarılı olduklarını kanıtladılar…
Orhaneli’nin geçmiş dönem belediye başkanı İrfan Tatlıoğlu’nun kızı Merve Çakin Ağaköy Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığı’nı üstlenmiş; orada rastlamak sürpriz oldu.


Balaban Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Fatma Acar, Çalıkuşu Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mahinur Makar.  Gürsu Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gürsu Belediye Başkanı’nın eşi Sümeyye Işık da kooperatif stantlarının başındaydı.

Orhanili ve Kocayayla’dan da kadın kooperatifleri temsilcileri ürünleriyle birlikte oradaydılar.

Burgaz ve Mudanya’dan da tarımsal kalknma ve işletme kooperatiflerinin katılımı söz konusuydu… O kadar çok tanıdık isme denk geldim ki…

Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu da Fesitval’de stantları gezenler arasındaydı, özellikle de kadın kooperatiflerinin stantlarından bol bol alışveriş yaptı.

Elif Sanat Atölyesi, Eilf Kamacı ve arkadaşları  çok başarılı, göz dolduran el emeği ürünleriyle stantlarının başındaydılar.

Bursa Fide Agro Turizm Kadın Girişimi Üretimi İşletme Kooperatifi ise oldukça sıra dışıydı. Marul ve çeşitli sebze fideleriyle stanttaki yerlerini almışlardı.

BUSMEK de büyük çadırda kursiyerlerin el emeği ürünlerini sergiledi… 

KAZANÇLI ÇILGIN YARIŞMALAR!

Festivalde çılgın yarışmalar da düzenlendi. Mesela baklava yeme yarışması; tahinli pide yeme yarışması… (Aslında biz eski Bursalılar neden bilmem ama tahinli değil tahanlı pide deriz!)

Tahinli pide yarışmasını kazanan oldukça karlı çıktı; 11 adet tahinli pideyi yiyen Ramazan Budakoğlu, 10 adet çeyrek altının sahibi oldu. Yarışmayı 9’ar tahinli yiyerek bitiren Mustafa Ayaz ile Süleyman Işık hem ikinciliği hem de ödül olan 4 çeyrek altını paylaştı. Timur Eyriçayır üçüncü olarak 2 çeyrek altın, Mehmet Düzsöz ve Savaş Gülçin de 4’üncü olarak 1’er küçük altın kazandı.

Yarışmanın ardından Taş Fırın tarafından hazırlanan 3 bin adet tahinli pide de festivale katılan vatandaşlara ücretsiz dağıtıldı.

Dev bir mutfağa dönüşen Merinos Park’a akın eden vatandaşlar, sadece Bursa mutfağı değil farklı yörelere ait lezzetlerin de tadına baktı…

ESKİ BURSALILARIN UNUTULAN KIŞ İÇECEĞİ: TÜKENMEZ!

Bu arada madem konu gastronomi ve Bursa lezzetleri; eski Bursalıların kış içeceği olan tükenmezi hatırlatayım… Komşumuz kadim Bursalı Rahmetli Remziye Hanım teyze (Saka) her kış yapardı. Ne zaman gitsek, hemen birer bardak ikram ederdi.

Bir küpe basılan doğranmış elma, armut, ayva ile temizlenmiş muşmulaya şeker ve nohut katılır, su ilave edilir ve 15, 20 gün bekletilip içilmeye başlanırdı. Boza gibi bir kış içeceğiydi…

(Bu arada, yazıyı yazarken tam da bu satırlarda, sokağımda elinde çıngırağı çalarak ‘bozaaa’ diyen seyyar satıcının anılarla pekiştiğinden içimi ısıtan sesini duyunca gülümsedim… Ara verdim, pencereden seslendim. Yaşlı bir adamcağızdı; bir litre aldım.)

Tükenmeze dönecek olursak… Boza küpünün içinden mesela iki bardak alındıysa o kadar su ve her bardak için bir ya da iki kaşık şeker katılırdı. Bu yüzden de adı tükenmezdi. İyice ekşiyip sirkeye dönüşünce de yenisi yapılırdı. Artık unutuldu gitti, yapmaz olduk…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?